Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
bright
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"bright"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 57 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
bright
adj.
parlak
2
Common Usage
bright
adj.
aydınlık
General
3
General
bright
n.
doğaüstü unsurlara inanmayan kimse
4
General
bright
adj.
ayna gibi
5
General
bright
adj.
uyanık
6
General
bright
adj.
şeffaf
7
General
bright
adj.
parlayan
8
General
bright
adj.
aydın
9
General
bright
adj.
canlı
10
General
bright
adj.
akıllı
11
General
bright
adj.
celi
12
General
bright
adj.
şaşaalı
13
General
bright
adj.
neşeli
14
General
bright
adj.
muhteşem
15
General
bright
adj.
ışıltılı
16
General
bright
adj.
pırıl pırıl
17
General
bright
adj.
şanlı
18
General
bright
adj.
mücella
19
General
bright
adj.
mutlu
20
General
bright
adj.
ışıl ışıl
21
General
bright
adj.
ışıklı
22
General
bright
adj.
zeki
23
General
bright
adj.
renkli
24
General
bright
adj.
berrak
25
General
bright
adj.
nurlu
26
General
bright
adj.
görkemli
27
General
bright
adj.
hareketli
28
General
bright
adj.
parlak
29
General
bright
adj.
umut dolu
30
General
bright
adj.
umut vaat eden
31
General
bright
adj.
elverişli
32
General
bright
adj.
hayırlı
33
General
bright
adj.
(ses) yüksek ve net
34
General
bright
adj.
temiz ve parlak
35
General
bright
adj.
parıldayan
36
General
bright
adv.
parlak bir şekilde
Technical
37
Technical
bright
adj.
(çelik halat) kaplanmamış
38
Technical
bright
adj.
baca havası ile tütsülenmiş
Television
39
Television
bright
n.
parlaklık ayarı
Textile
40
Textile
bright
adj.
(iplik) parlayan
41
Textile
bright
adj.
(ipek) rafine edilmiş
42
Textile
bright
adj.
(yün veya pamuk) açık renkli
Lighting
43
Lighting
bright
adj.
parıltılı
Woodworking
44
Woodworking
bright
adj.
yeni üretilmiş (kereste)
45
Woodworking
bright
adj.
temiz ve pürüzsüz (kereste)
46
Woodworking
bright
adj.
temizlenmiş ancak boyanmamış (ağaç işi)
Mining
47
Mining
bright
adj.
parlak ve damarlı (kömür)
Tobacco
48
Tobacco
bright
n.
baca havası ile tütsülenmiş tütün
Literature
49
Literature
bright
n.
görkem
50
Literature
bright
n.
şaşaa
Art
51
Art
bright
n.
ince ve düz bir resim fırçası
Ottoman Turkish
52
Ottoman Turkish
bright
adj.
ruşen
Archaic
53
Archaic
bright
n.
parlaklık
54
Archaic
bright
n.
ihtişam
55
Archaic
bright
adj.
açık
56
Archaic
bright
adj.
bariz
57
Archaic
bright
adj.
ortada olan
Bedeutungen, die der Begriff
"bright"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 292 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
a very bright shade of pink
n.
çingene pembesi
2
General
bright line spectrum
n.
parlak çizgi spekturumu
3
General
bright color
n.
parlak renk
4
General
bright plating
n.
parlak kaplama
5
General
array of bright colours
n.
renk cümbüşü
6
General
bright light
n.
parlak ışık
7
General
bright scarlet colour
n.
galibarda
8
General
bright lights
n.
otomobil farlarına ait uzunlar
9
General
bright green
n.
limon rengi
10
General
bright green
n.
açık yeşil
11
General
bright green
n.
parlak yeşil
12
General
bright future
n.
parlak gelecek
13
General
bright era
n.
parlak dönem
14
General
array of bright colors
n.
renk cümbüşü
15
General
bright colour
n.
parlak renk
16
General
bright colors
n.
parlak renkler
17
General
the bright lights
n.
parlak ışıklar
18
General
bright leather
n.
parlak deri
19
General
bright moon
n.
parlak ay
20
General
bright line
n.
sınır
21
General
bright line
n.
yetki sınırı
22
General
bright side
n.
zor durumun iyi yanı
23
General
bright generations
n.
aydınlık nesiller
24
General
bright generations
n.
aydınlık kuşaklar
25
General
eyes be bright with desire
v.
gözleri parlamak
26
General
make bright
v.
parlatmak
27
General
look bright
v.
gelecek vaat etmek
28
General
look on the bright side
v.
iyimser olmaya çalışmak
29
General
take a bright view of
v.
olumlu bakmak
30
General
paint a bright picture
v.
pembe tablolar çizmek
31
General
look on the bright side
v.
polyannacılık oynamak
32
General
bright enough
adj.
yeterince aydınlık
33
General
bright red
adj.
tavşankanı
34
General
very bright
adj.
apaydın
35
General
bright and breezy
adj.
canlı ve neşeli
36
General
soft and bright
adj.
kadife gibi
37
General
bright red
adj.
kıpkırmızı
38
General
bright green
adj.
filizi
39
General
as bright as
adj.
kadar parlak
40
General
having many bright colours
adj.
alacalı bulacalı
41
General
bright yellow
adj.
sapsarı
42
General
bright colour
adj.
parlak renkli
43
General
mirror-bright
adj.
ayna gibi
44
General
mirror-bright
adj.
ayna parlaklığında
45
General
bright-line
adj.
kanunda açıkça belirtilmiş
46
General
bright spark
adj.
sivri akıllı
47
General
bright [obsolete]
adj.
(siyahi kimse) açık tenli
48
General
bright blue
adj.
morumsu mavi renkte
49
General
bright-eyed
adj.
parlak gözlü
50
General
bright-eyed
adj.
gözü açık
51
General
bright-eyed
adj.
uyanık
52
General
bright-eyed
adj.
tetikte
53
General
bright-harnessed
adj.
parlak zırhlı
54
General
bright and clearly
adv.
sabahleyin erkenden
Phrases
55
Phrases
but on the bright side
expr.
fakat iyi tarafından bakarsak
56
Phrases
looking on the bright side
expr.
iyi tarafından bakarsak
57
Phrases
on the bright side
expr.
işin iyi tarafı
58
Phrases
on the bright side
expr.
işin iyi yanı
Colloquial
59
Colloquial
bright spark
n.
çabucak anlayabilen insan
60
Colloquial
a bright spark
n.
sivri akıllı
61
Colloquial
bright spark
n.
zeki insan
62
Colloquial
a bright idea
n.
parlak bir fikir
63
Colloquial
a bright idea
n.
akıllıca bir fikir
64
Colloquial
a bright idea
n.
zekice bir fikir
65
Colloquial
one's future looks bright
v.
geleceği parlak görünmek
66
Colloquial
look at the bright side
expr.
bir de iyi tarafından bak
67
Colloquial
look on the bright side
expr.
iyi tarafından bak
68
Colloquial
look at the bright side
expr.
iyi tarafından bak
69
Colloquial
bright and early
expr.
sabahın çok erken saatinde
70
Colloquial
bright and early
expr.
sabahın köründe
71
Colloquial
tomorrow morning bright and early
expr.
yarın sabah erkenden
Idioms
72
Idioms
bright shiny object
n.
dışı güzel ama içi boş şey
73
Idioms
bright shiny object
n.
işe yaramaz/dayanıksız süslü/parlak şey
74
Idioms
bright shiny object
n.
kısa süreli dikkat çekici şey
75
Idioms
bright shiny object
n.
(geçici) heves gösterilen parlak/süslü şey
76
Idioms
bright shiny object
n.
bir sonrakini görene kadar insanı oyalayan/vaktini alan şey
77
Idioms
bright young thing
n.
güzel
78
Idioms
bright young thing
n.
alımlı bir parça
79
Idioms
bright young thing
n.
canlı/hareketli
80
Idioms
bright young thing
n.
uçarı bir genç
81
Idioms
bright young thing
n.
başarılı
82
Idioms
bright young thing
n.
şık bir genç
83
Idioms
bright young thing
n.
parlak bir genç
84
Idioms
bright young thing
n.
pırıl pırıl/ışıl ışıl (parlayan) bir genç
85
Idioms
bright young thing
n.
güzel
86
Idioms
bright young thing
n.
alımlı bir parça
87
Idioms
bright young thing
n.
canlı/hareketli
88
Idioms
bright young thing
n.
uçarı bir kadın
89
Idioms
bright young thing
n.
başarılı
90
Idioms
bright young thing
n.
şık bir kadın
91
Idioms
bright young thing
n.
parlak bir kadın
92
Idioms
bright young thing
n.
pırıl pırıl/ışıl ışıl (parlayan) bir kadın
93
Idioms
a bright spark
n.
akıl küpü
94
Idioms
as bright as a button
n.
akıl küpü
95
Idioms
bright side of something
n.
birşeyin iyi tarafı
96
Idioms
a bright spot
n.
olumlu/güzel/iyi tek şey
97
Idioms
the bright lights
n.
parlak ışıklar
98
Idioms
bright idea
n.
parlak fikir
99
Idioms
the bright lights
n.
renkli ışıklar
100
Idioms
the bright lights
n.
şehir ışıkları
101
Idioms
the bright lights
n.
şehrin parlak ışıkları
102
Idioms
a bright spark
n.
zeki
103
Idioms
a bright spot
n.
iyi taraf
104
Idioms
a bright spot
n.
iyi yön
105
Idioms
a bright spot
n.
iyi yan
106
Idioms
the bright spot
n.
iyi taraf
107
Idioms
the bright spot
n.
iyi yön
108
Idioms
the bright spot
n.
iyi yan
109
Idioms
bright shiny object
n.
göz boyayan şey
110
Idioms
bright shiny object
n.
geçici heves
111
Idioms
bright shiny object
n.
güzel ama uzun ömürlü olmayan şey
112
Idioms
bright shiny object
n.
kısa süreli heves/heyecan yaratan şey
113
Idioms
bright side
n.
iyi taraf
114
Idioms
bright side
n.
olumlu taraf
115
Idioms
bright side
n.
iyi/olumlu yan
116
Idioms
bright side
n.
bardağın dolu tarafı
117
Idioms
bright side
n.
iyi/olumlu yön
118
Idioms
bright side
n.
iyi/olumlu yan
119
Idioms
bright spot
n.
olumlu/güzel/iyi şey
120
Idioms
bright spot
n.
iyi taraf
121
Idioms
bright spot
n.
iyi yön
122
Idioms
bright spot
n.
iyi yan
123
Idioms
bright spot
n.
olumlu taraf/yön/yan
124
Idioms
bright line
n.
kesin çizgi
125
Idioms
bright line
n.
kesin ayrım
126
Idioms
bright line
n.
belirgin çizgi/ayrım
127
Idioms
bright line
n.
net çizgi/ayrım
128
Idioms
the bright side
n.
iyi yön
129
Idioms
the bright side
n.
olumlu taraf
130
Idioms
the bright side
n.
iyi taraf
131
Idioms
look on the bright side
v.
olaya iyi yönünden bakmak
132
Idioms
look at the bright side
v.
bardağın dolu tarafına bakmak
133
Idioms
look at the bright side
v.
bardağın dolu tarafından bakmak
134
Idioms
one's future looks bright
v.
gelecek vaat etmek
135
Idioms
have a bright future ahead (of one)
v.
geleceği parlak olmak
136
Idioms
one's future looks bright
v.
gelecek vadetmek
137
Idioms
one's future looks bright
v.
geleceği parlak olmak
138
Idioms
look at the bright side
v.
iyi tarafından bakmak
139
Idioms
look on the bright side of things
v.
işi iyi tarafından almak
140
Idioms
look at the bright side of things
v.
işi iyi tarafından almak
141
Idioms
look at the bright side of things
v.
konuya iyi tarafından bakmak
142
Idioms
look on the bright side of things
v.
konuya iyi tarafından bakmak
143
Idioms
be bright-eyed and bushy-tailed
v.
mutluluktan havalarda uçmak
144
Idioms
be bright-eyed and bushy-tailed
v.
neşeden gözleri pırıl pırıl olmak
145
Idioms
look on the bright side
v.
olumlu tarafından bakmak
146
Idioms
be bright-eyed and bushy-tailed
v.
keyfinden yerinde duramamak
147
Idioms
one's future looks bright
v.
parlak bir geleceği olmak
148
Idioms
have a bright idea
v.
parlak bir fikri olmak
149
Idioms
get a bright idea
v.
parlak bir fikri olmak
150
Idioms
be as bright as a button
v.
akıl küpü olmak
151
Idioms
be as bright as a button
v.
parlak zekalı olmak
152
Idioms
be as bright as a button
v.
kıvrak zekalı olmak
153
Idioms
be as bright as a button
v.
cin gibi olmak
154
Idioms
be bright and breezy
v.
tasasız olmak
155
Idioms
be bright and breezy
v.
gamsız olmak
156
Idioms
be bright and breezy
v.
yaşam/hayat dolu olmak
157
Idioms
be bright and breezy
v.
kendinden emin ve neşeli olmak
158
Idioms
be bright and breezy
v.
neşeli ve hareketli olmak
159
Idioms
be bright and breezy
v.
şen şakrak olmak
160
Idioms
be bright and breezy
v.
cıvıl cıvıl olmak
161
Idioms
be bright-eyed and bushy-tailed
v.
enerjik ve hevesli olmak
162
Idioms
be bright-eyed and bushy-tailed
v.
gayretli ve istekli olmak
163
Idioms
get a bright idea
v.
parlak bir fikri olmak
164
Idioms
get a bright idea
v.
aklına iyi/parlak bir fikir gelmek
165
Idioms
get the bright idea
v.
parlak bir fikri olmak
166
Idioms
get the bright idea
v.
aklına iyi/parlak bir fikir gelmek
167
Idioms
bright and breezy
adj.
tasasız
168
Idioms
bright and breezy
adj.
yaşam dolu
169
Idioms
bright as a button
adj.
parlak zekalı
170
Idioms
bright as a button
adj.
kıvrak zekalı
171
Idioms
bright as a button
adj.
cin gibi
172
Idioms
bright as a button
adj.
akıl küpü
173
Idioms
bright as a new penny
adj.
parlak zekalı
174
Idioms
bright as a new penny
adj.
kıvrak zekalı
175
Idioms
bright as a new penny
adj.
cin gibi
176
Idioms
bright as a new penny
adj.
akıl küpü
177
Idioms
bright and breezy
adj.
kendinden emin ve neşeli
178
Idioms
bright and breezy
adj.
neşeli ve hareketli
179
Idioms
bright and breezy
adj.
şen şakrak
180
Idioms
bright and breezy
adj.
cıvıl cıvıl
181
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
parlak zekalı
182
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
kıvrak zekalı
183
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
cin gibi
184
Idioms
bright as a button/new penny
adj.
akıl küpü
185
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
parlak zekalı
186
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
kıvrak zekalı
187
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
cin gibi
188
Idioms
(as) bright as a (new) penny
adj.
akıl küpü
189
Idioms
bright-eyed and bushy-tailed
adj.
enerjik ve hevesli
190
Idioms
bright-eyed and bushy-tailed
adj.
keyfinden yerinde duramayan
191
Idioms
bright-eyed and bushy-tailed
adj.
neşeli ve canlı
192
Idioms
bright-eyed and bushy-tailed
adj.
keyifli
193
Idioms
bright-eyed and bushy-tailed
adj.
istekli
194
Idioms
bright-eyed and bushy-tailed
adj.
hayat dolu
195
Idioms
bright-line
adj.
kanunda açıkça/kesin olarak belirtilmiş
196
Idioms
bright and early
adv.
sabahın köründe
197
Idioms
as bright as a button
expr.
akıl küpü gibi
198
Idioms
bright-eyed and bushy tailed
expr.
çok neşeli ve canlı
199
Idioms
bright as a new pin
expr.
gıcır gıcır
200
Idioms
as bright as a new pin
expr.
gıcır gıcır
201
Idioms
bright and breezy
expr.
gamsız
202
Idioms
bright and breezy
expr.
hayat dolu
203
Idioms
bright as a new pin
expr.
pırıl pırıl
204
Idioms
bright as a button
expr.
parlak zekalı
205
Idioms
as bright as a button
expr.
parlak zekalı
206
Idioms
bright and early
expr.
sabah erkenden
207
Idioms
as bright as a new pin
expr.
pırıl pırıl
208
Idioms
bright as a new pin
expr.
tiril tiril
209
Idioms
as bright as a new pin
expr.
tertemiz
210
Idioms
bright as a new pin
expr.
tertemiz
211
Idioms
bright-eyed and bushy-tailed
expr.
tam formunda
212
Idioms
as bright as a new pin
expr.
tiril tiril
213
Idioms
bright as a new pin
expr.
yepyeni
214
Idioms
as bright as a new pin
expr.
yepyeni
215
Idioms
as bright as a button
expr.
yaşam dolu
216
Idioms
(one) has a bright future ahead (of one)
expr.
(birinin) geleceği parlak
217
Idioms
(one) has a bright future ahead (of one)
expr.
(birinin) önünde parlak bir gelecek var
218
Idioms
(one) has a bright future ahead (of one)
expr.
(birinin) önü açık
Law
219
Law
bright line test
n.
hukuk kurallarının yoruma yer bırakmayan açıklığı
220
Law
bright line rule
n.
hukuk kurallarının yoruma yer bırakmayan açıklığı
221
Law
honor bright
n.
haysiyet divanı
Technical
222
Technical
bright etching bath
n.
asitli parlatma yunağı
223
Technical
bright field illumination
n.
aydınlık alan aydınlatması
224
Technical
bright field
n.
aydınlık alan
225
Technical
bright field image
n.
aydınlık alan görüntüsü
226
Technical
bright field microscopy
n.
aydınlık alan mikroskopisi
227
Technical
vertical bright annealing line
n.
dikey parlak tavlama hattı
228
Technical
bright dipping
n.
parlak daldırma
229
Technical
bright electrodeposition
n.
parlak elektrikli bırakım
230
Technical
bright soft wire
n.
parlak yumuşak tel
231
Technical
bright steel products
n.
parlak çelik mamuller
232
Technical
bright silver
n.
parlak gümüş yaldız
233
Technical
bright range
n.
parlaklık aralığı
234
Technical
bright plating additive
n.
parlak kaplama katığı
235
Technical
bright plating
n.
parlak kaplama
236
Technical
bright steel wire
n.
parlak çelik tel
237
Technical
bright nitriding
n.
parlak nitrürleme
238
Technical
bright hard wire
n.
parlak sert tel
239
Technical
bright tempered spring steel
n.
parlak menevişli yay çeliği
240
Technical
bright annealing line
n.
parlak tavlama hattı
241
Technical
bright steel bars
n.
parlak çelik çubuklar
242
Technical
bright dip
n.
parlaklaştırma çözeltisi
243
Technical
bright drawn steel wire
n.
parlak çekilmiş çelik tel
244
Technical
bright glaze
n.
parlak sır
245
Technical
bright etching
n.
parlak dağlama
246
Technical
bright annealing
n.
parlak tavlama
247
Technical
bright annealed tubing
n.
parlak tavlı boru
248
Technical
bright annealed steel
n.
parlak tavlı çelik
249
Technical
bright plate
n.
parlak levha
250
Technical
bright signal light
n.
parlak işaret ışığı
251
Technical
bright plating additive
n.
parlaklaştırıcı
252
Technical
bright bessemer wire
n.
parlak bessemer teli
253
Technical
bright finish
n.
parlak bitirme
254
Technical
bright gold
n.
parlak altın yaldız
255
Technical
bright annealing plant
n.
parlak tavlama tesisi
256
Technical
liquid bright gold
n.
sıvı parlatma altını
257
Technical
liquid bright gold
n.
sıvı parlak altın
258
Technical
oil bright
n.
yağ parlaklığında
259
Technical
bright annealed
adj.
parlak tavlı
Construction
260
Construction
bright field
n.
aydınlık alan
261
Construction
bright field image
n.
parlak alan görüntüsü
262
Construction
bright field tem
n.
parlak alan geçirmeli elektron mikroskopi
263
Construction
bright field
n.
parlak alan
Dyeing
264
Dyeing
bright lemon yellow
n.
canlı bir yeşilimsi sarı renk tonu
265
Dyeing
bright-red
adj.
taze ahududu kırmızısı
Aeronautic
266
Aeronautic
bright annealing
n.
parlak ısıl işleme
Mining
267
Mining
bright coal
n.
parlak kömür
268
Mining
bright coal
n.
bir tür bitümlü kömür
Medical
269
Medical
bright yellow lipomatous plaques
n.
parlak sarı lipomatöz plaklar
Veterinary
270
Veterinary
bright-blindness
n.
koyunlarda görülen bir tür körlük
Food Engineering
271
Food Engineering
bright field microscope
n.
aydınlık saha mikroskobu
272
Food Engineering
bright field microscope
n.
basit ışık mikroskobu
Physics
273
Physics
bright-line spectrum
n.
parlak çizgili spektrum
274
Physics
bright-line spectrum
n.
parlak çizgili izge
Chemistry
275
Chemistry
bright stock
n.
parlak stok
276
Chemistry
bright stock
n.
yüksek viskoziteli yağlama yağı
Marine Biology
277
Marine Biology
bright lapina
n.
parlak lapina
Botanic
278
Botanic
meadow bright
n.
bataklık nergisi
279
Botanic
meadow bright
n.
lilpar
280
Botanic
meadow bright
n.
altıntopu
281
Botanic
meadow bright
n.
çuhaçiçeği
282
Botanic
meadow bright
n.
su nergisi
283
Botanic
meadow bright
n.
avrupa ve kuzey amerika'ya özgü, düğün çiçeğine benzer parlak sarı çiçekleri olan bir bataklık bitkisi
Geography
284
Geography
sea bright
n.
new jersey eyaletinde yerleşim yeri
Meteorology
285
Meteorology
bright bands
n.
parlak bölge
Painting
286
Painting
bright color
n.
sıcak renk
Modern Slang
287
Modern Slang
ain't that bright
adj.
beyinsiz
288
Modern Slang
ain't that bright
adj.
akılsız
289
Modern Slang
ain't that bright
adj.
pek akıllı değil
290
Modern Slang
ain't that bright
adj.
pek zeki değil
Star Wars
291
Star Wars
bright jewel cluster
n.
parlak mücevher kümesi
292
Star Wars
bright tree village
n.
parlak ağaç köyü
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bright
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy