clash - Türkisch Englisch Wörterbuch

clash

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "clash" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 50 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
clash v. çarpışmak
These two approaches will soon clash head-on.
Bu iki yaklaşım yakında kafa kafaya çarpışacak.

More Sentences
General
clash n. uyuşmazlık
Those colors clash.
Bu renkler uyuşmuyor.

More Sentences
clash n. çatışma
Our failure on this approach has meant a further descent into renewed clashes.
Bu yaklaşımdaki başarısızlığımız, yeni çatışmalara doğru daha fazla iniş anlamına gelmektedir.

More Sentences
clash n. tartışma
Every now and then they clash over their differences.
Onlar ara sıra farkları üzerinde tartışırlar.

More Sentences
clash v. çakışmak
The two meetings clash.
İki toplantı çakışıyor.

More Sentences
clash v. çatışmak
What a contrast with Seattle in 1999, when debates on content were overshadowed by clashes on the street.
İçerik tartışmalarının sokaktaki çatışmaların gölgesinde kaldığı 1999'daki Seattle ile ne kadar da tezat.

More Sentences
Common Usage
clash n. çarpışma
General
clash n. ayrılık
clash n. çarpışma sesi
clash n. toslama
clash n. uyumsuzluk
clash n. birbirine çarpan madeni şeylerin çıkardığı ses
clash n. çarpışma
clash n. gümbürtü
clash n. hararetli atışma
clash n. şiddetli çekişme
clash n. şiddetli çatışma
clash n. şiddetli meydan okuma
clash n. karşı karşıya gelme
clash n. savaş
clash n. harp
clash n. (iki veya daha fazla şeyin) birbirine girmesi
clash n. (iki veya daha fazla şeyin) çakışması
clash v. gümbürdemek
clash v. bindirmek
clash v. birbiriyle mücadele etmek
clash v. birbirine çarpmak (madeni şeyleri)
clash v. çarpmak
clash v. çatırdamak
clash v. uyuşmamak
clash v. anlaşamamak
clash v. mücadeleye girişmek
clash v. uymamak
clash v. birbiriyle iyi gitmemek
clash v. aynı zamana rastlamak
clash v. gitmemek
clash v. yakışmamak
clash v. birbirine çarpmak (madeni şeyler)
clash v. dövüşmek
clash v. çarpışıp savaşmak
clash v. (renk) uyuşmamak
clash v. birbirine gitmemek
clash v. gürültü yapmak
clash v. hararetli biçimde tartışmak
clash v. gürültü yapmak
clash v. yüksek ses çıkarmak
Technical
clash n. şıngırdama
clash n. tokuşma
Sport
clash n. önemli maç
clash n. (irlanda hokeyi) ölü top sonrası yeniden oyuna başlama

Bedeutungen, die der Begriff "clash" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 79 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
culture clash n. kültür çatışması
This is especially important in border regions, where several cultures clash.
Bu durum özellikle çeşitli kültürlerin çatıştığı sınır bölgeleri için önemlidir.

More Sentences
Phrasals
clash with v. çatışmak
That is very important, for it would have resulted in a major clash with this House.
Bu çok önemli çünkü bu Meclis ile büyük bir çatışmaya yol açabilirdi.

More Sentences
Politics
clash of civilizations n. medeniyetler çatışması
After all, it should be clear to everyone that India is certainly not experiencing a clash of civilisations.
Sonuçta, Hindistan'ın kesinlikle bir medeniyetler çatışması yaşamadığı herkes için açık olmalıdır.

More Sentences
General
clash of ideas n. fikir ayrılığı
border clash n. sınır çatışması
cultural clash n. kültürel çatışma
clash between the police and the demonstrators n. polis ile göstericiler arasında yaşanan arbede
clash between the police and the demonstrators n. polis ile göstericiler arasında yaşanan çatışma
clash of arms n. silahlı/askeri çatışma
clash of arms n. silahlı çatışma
clash of ideas n. fikir çatışması
clash of interests n. çıkar çatışması
clash of clans n. klanların çarpışması
clash [scotland] n. dedikodu
clash [scotland] n. söylenti
clash [dialect] [uk] n. su miktarı
clash [dialect] [uk] n. çamur miktarı
clash [dialect] [uk] n. su kütlesi
clash [dialect] [uk] n. çamur kütlesi
clash with v. ile iyi gitmemek
clash with v. ile çatışmak
clash over v. bir şey üzerinde fikir ayrılığına düşmek
clash with v. -e yakışmamak
clash with v. çakışmak
clash with v. çatışmaya girmek
Phrasals
clash against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) karşı savaşmak
clash against (someone or something) v. '-ile çarpışmak
clash against (someone or something) v. '-ile savaşmak
clash against (someone or something) v. '-ile mücadele etmek
clash against (someone or something) v. '- karşı savaş vermek
clash against something v. bir şeye karşı savaşmak
clash against something v. '-ile çarpışmak
clash against something v. '-ile savaşmak
clash against something v. '-ile mücadele etmek
clash against something v. '- karşı savaş vermek
clash with something v. (bir şeyin rengi) uymamak
clash against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) karşı mücadele vermek
clash against (someone or something) v. (biri ya da bir şeyle) çarpışmak
clash against something v. birine ya da bir şeye karşı mücadele vermek
clash against something v. biri ya da bir şeyle çarpışmak
clash (with someone) (over someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) çatışmak
clash (with someone) (over someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmaya girmek
clash (with someone) (over someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) takışmak
clash (with someone) (over someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) kavga etmek
clash with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) takışmak
clash with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) kavga etmek
clash with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ters düşmek
clash with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) sürtüşmek
clash with (something) v. (bir şeyle) çelişmek
clash with (something) v. (bir şeyle) birbirini tutmamak
clash with (something) v. (bir şeyle) tezat teşkil etmek
clash with (something) v. (bir şeyle) uymamak
clash with (something) v. (bir şeyle) yakışmamak
clash with (something) v. (bir şeyle) gitmemek
Idioms
clash of the ash n. sopaların takırtısı (kıran kırana yapılan hurling maçlarında kullanılan bir deyim)
clash of the ash n. hurlingde iki takım arasındaki rekabet
clash of the ash n. hurling sopalarının çıkardığı ses
clash of the ash n. dişbudakların (sopaların yapıldığı ağaç) savaşı/çarpışması
clash against v. gitmemek
clash with v. ile çatışmak
clash with v. tartışmaya girmek
clash with v. (giysi) gitmemek
clash against v. uymamak
clash against v. yakışmamak
clash with v. (renk vb) uymamak
clash with v. (araba) çarpışmak
clash with v. (giysi) yakışmamak
Law
clash environment n. çatışma ortamı
Politics
clash of religions n. dinler çatışması
clash of religions n. din savaşları
the clash of civilisations n. medeniyetler çatışması
clash between police and demonstrators n. polis ile göstericiler arasındaki çatışma
Mechanic
clash gear n. hız dişlisi
clash gear n. vites dişlisi
Psychology
personality clash n. kişilik çatışması
personality clash n. kişilik çatışması
Linguistics
homophonic clash n. eşsesli çatışma
Football
clash of the titans n. devlerin randevusu
clash of the giants n. devlerin randevusu