düşünceli

Bedeutungen von dem Begriff "düşünceli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 52 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	düşünceli	considerate adj.
He was considerate, courteous and thorough. Düşünceli, nazik ve titizdi. More Sentences
2	Common Usage	düşünceli	thoughtful adj.
The signals sent out from Brussels put me in a thoughtful frame of mind. Brüksel'den gelen sinyaller beni düşünceli bir ruh haline soktu. More Sentences
General
3	General	düşünceli	pensive adj.
She sat in a pensive mood, staring out of the window. Düşünceli bir ruh hali içinde oturmuş, pencereden dışarı bakıyordu. More Sentences
4	General	düşünceli	reflective adj.
I therefore ask our Austrian fellow-Members to be a little more reflective. Bu nedenle Avusturyalı Üye dostlarımızdan biraz daha düşünceli olmalarını rica ediyorum. More Sentences
5	General	düşünceli	thoughtful adj.
Also, his comments here this evening were thoughtful and informative. Ayrıca bu akşam burada yaptığı yorumlar da düşünceli ve bilgilendiriciydi. More Sentences
6	General	düşünceli	tactful adj.
Tom tried to be tactful. Tom düşünceli olmaya çalıştı. More Sentences
7	General	düşünceli	contemplative adj.
She sat by the window in a contemplative mood. Düşünceli bir ruh haliyle pencere kenarında oturuyordu. More Sentences
Common Usage
8	Common Usage	düşünceli	worried adj.
General
9	General	düşünceli	anxious adj.
10	General	düşünceli	deliberate adj.
11	General	düşünceli	philosophical adj.
12	General	düşünceli	cogitative adj.
13	General	düşünceli	regardful adj.
14	General	düşünceli	circumspect adj.
15	General	düşünceli	forethoughtful adj.
16	General	düşünceli	mindful adj.
17	General	düşünceli	abstracted adj.
18	General	düşünceli	delicate adj.
19	General	düşünceli	ruminative adj.
20	General	düşünceli	worried adj.
21	General	düşünceli	sophisticated adj.
22	General	düşünceli	advised adj.
23	General	düşünceli	concerned adj.
24	General	düşünceli	philosophic adj.
25	General	düşünceli	wistful adj.
26	General	düşünceli	meditative adj.
27	General	düşünceli	ruminant adj.
28	General	düşünceli	thinking adj.
29	General	düşünceli	adviceful adj.
30	General	düşünceli	agitated adj.
31	General	düşünceli	nice adj.
32	General	düşünceli	remindful adj.
33	General	düşünceli	thoughty [dialect] adj.
34	General	düşünceli	melancholy adj.
35	General	düşünceli	menseful [uk] adj.
36	General	düşünceli	human adj.
37	General	düşünceli	revolutive adj.
38	General	düşünceli	museful adj.
39	General	düşünceli	distrait adj.
40	General	düşünceli	distraught adj.
41	General	düşünceli	conceitful [obsolete] adj.
42	General	düşünceli	pondering adj.
43	General	düşünceli	considerative [obsolete] adj.
44	General	düşünceli	curtes adj.
45	General	düşünceli	fazed adj.
46	General	düşünceli	pensative [obsolete] adj.
47	General	düşünceli	cogitabund adj.
48	General	düşünceli	pregnant [obsolete] adj.
49	General	düşünceli	shut-in adj.
50	General	düşünceli	soyned adj.
Religious
51	Religious	düşünceli	christian adj.
Latin
52	Latin	düşünceli	memor adj.

Bedeutungen, die der Begriff "düşünceli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 64 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	ince düşünceli	tactful adj.
Were you tactful? İnce düşünceli miydin? More Sentences
General
2	General	özgür düşünceli	freethinker n.
Their presentation of the free-thinking attitude to drugs almost makes you doubt. Uyuşturucuya karşı özgür düşünceli bir tutum sergilemeleri insanı neredeyse şüpheye düşürüyor. More Sentences
3	General	özgür düşünceli	emancipated adj.
She was an emancipated woman who rejected traditional gender roles. Geleneksel cinsiyet rollerini reddeden özgür düşünceli bir kadındı. More Sentences
4	General	düşünceli olma	meditativeness n.
5	General	serbest düşünceli kimse	libertine n.
6	General	özgür düşünceli kimse	latitudinarian n.
7	General	ileri düşünceli kimse	progressive n.
8	General	düşünceli olma	mindfulness n.
9	General	özgür düşünceli kimse	freethinker n.
10	General	düşünceli olma	regardfulness n.
11	General	düşünceli olma hali	thinkingness n.
12	General	metroseksüel ve maskülen, aynı zamanda şefkatli, ilgili, düşünceli erkek	ubersexual n.
13	General	sabit düşünceli kimse	fleshworm [obsolete] n.
14	General	düşünceli bir hale sokmak	sober v.
15	General	çok düşünceli olmak	be very thoughtful v.
16	General	düşünceli bir tavırla demek	muse v.
17	General	sabit düşünceli	hardheaded adj.
18	General	özgür düşünceli	liberal adj.
19	General	ileri düşünceli	progressive adj.
20	General	özgür düşünceli olmayan	nonliberal adj.
21	General	ileri düşünceli	forward thinking adj.
22	General	düşünceli (dalgın)	abstract adj.
23	General	asil düşünceli	noble-minded adj.
24	General	düşünceli bir şekilde	thoughtful adj.
25	General	düşünceli olmayan	unconsidering adj.
26	General	özgür düşünceli	undogmatic adj.
27	General	özgür düşünceli	undogmatical adj.
28	General	düşünceli olmayan	unthinking adj.
29	General	(diplomaside) ince düşünceli ve çok anlayışlı	kid-glove adj.
30	General	münzevi ve düşünceli	monastic adj.
31	General	sığ düşünceli	low-thoughted adj.
32	General	düşünceli bir şekilde	regardfully adv.
33	General	düşünceli bir biçimde	mindfully adv.
34	General	düşünceli bir biçimde	philosophically adv.
35	General	düşünceli bir şekilde	deliberatively adv.
36	General	düşünceli bir şekilde	forethoughtfully adv.
37	General	düşünceli bir biçimde	considerately adv.
38	General	düşünceli bir biçimde	advertently adv.
39	General	düşünceli bir şekilde	thinkingly adv.
40	General	özgür düşünceli bir şekilde	undogmatically adv.
Colloquial
41	Colloquial	düşünceli kimse	mooner n.
Idioms
42	Idioms	dar düşünceli olmak	see no further than the end of one's nose v.
43	Idioms	dar düşünceli olmak	cannot see further than the end of one's nose v.
44	Idioms	dar düşünceli olmak	can't see beyond the end of one's nose v.
45	Idioms	dar düşünceli olmak	see no further than the end of nose v.
46	Idioms	dar düşünceli olmak	cannot see any further than the end of one's nose v.
47	Idioms	(birini) düşünceli yapmak	put a bee in (one's) bonnet v.
48	Idioms	dar düşünceli olmak	cannot see further than your nose v.
49	Idioms	dar düşünceli olmak	cannot see further than (the end of) your nose v.
50	Idioms	dar düşünceli olmak	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.
51	Idioms	dar düşünceli olmak	can't see farther than (one's) nose v.
52	Idioms	dar düşünceli olmak	can't see farther than the end of (one's) nose v.
53	Idioms	dar düşünceli olmak	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.
54	Idioms	dar fikirli/düşünceli olmak	not see beyond your nose v.
55	Idioms	dar fikirli/düşünceli olmak	not see beyond the end of your nose v.
56	Idioms	dar düşünceli olmak	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.
Speaking
57	Speaking	ne düşünceli bir jest!	what a thoughtful gesture! expr.
Religious
58	Religious	özgür düşünceli müslümanlar cemaati	aladinist n.
Philosophy
59	Philosophy	özgür düşünceli kimse	undoctrinaire n.
60	Philosophy	bağımsız düşünceli kimse	undoctrinaire n.
61	Philosophy	özgür düşünceli	undoctrinaire adj.
62	Philosophy	bağımsız düşünceli	undoctrinaire adj.
Archaic
63	Archaic	düşünceli kimse	penseroso n.
Slang
64	Slang	geri düşünceli kişi	fossil n.