disrupt - Türkisch Englisch Wörterbuch

disrupt

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "disrupt" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
disrupt v. kesilmesine yol açmak (toplantının)
A small, but vocal minority, disrupted the meeting.
Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.

More Sentences
disrupt v. aksatmak
Volcanic ash disrupted air travel.
Volkanik kül hava yolculuğunu aksattı.

More Sentences
disrupt v. bozmak
That disrupts the legal system.
Bu da hukuk sistemini bozar.

More Sentences
disrupt v. bölmek
A small, but vocal minority, disrupted the meeting.
Küçük ama sesi çok çıkan bir azınlık toplantıyı böldü.

More Sentences
disrupt v. kesintiye uğramak
The live broadcast was disrupted by a technical glitch.
Canlı yayın teknik bir arıza nedeniyle kesintiye uğradı.

More Sentences
disrupt v. ayırmak
disrupt v. bozulmak
disrupt v. altüst etmek
disrupt v. bozulmasına yol açmak
disrupt v. dağıtmak
disrupt v. kesmek
disrupt v. yarmak
disrupt v. karışıklığa itmek
disrupt v. dağılmak
disrupt v. parçalanmak
disrupt v. çatlatmak
disrupt v. parçalamak
disrupt v. akamete uğratmak
disrupt adj. bozulmuş
disrupt adj. bozulan
disrupt adj. ayrılmış
disrupt adj. aksatılmış
disrupt adj. rahatsız edilmiş
disrupt adj. bölünmüş
Law
disrupt v. engellemek
disrupt v. sekteye uğratmak
disrupt v. sekte vurmak
Industry
disrupt v. radikal değişim gerçekleştirmek
disrupt v. köklü değişiklik yapmak

Bedeutungen, die der Begriff "disrupt" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 15 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
disrupt the class v. dersi kaynatmak
disrupt the lesson v. dersi kaynatmak
disrupt the function of v. işlevini bozmak
disrupt one's function v. işlevini bozmak
disrupt one's function v. fonksiyonunu bozmak
disrupt the function of v. fonksiyonunu bozmak
disrupt one's sleep v. uykusu bölünmek
disrupt one's sleep v. uykusunu bölmek
disrupt the structure v. yapıyı bozmak
disrupt the integrity of v. bütünlüğünü bozmak
disrupt the integrity v. bütünlüğü bozmak
disrupt the world's balance v. dünyanın dengesini bozmak
disrupt the balance of the world v. dünyanın dengesini bozmak
Politics
disrupt the unity and territorial integrity of the state v. devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak
disrupt the unity and territorial integrity of the state v. devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak