dive - Türkisch Englisch Wörterbuch

dive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "dive" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 67 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
dive v. dalmak
Hawk dives but fails to find any earth the first day.
Şahin dalar ancak ilk gün herhangi bir yeryüzü bulamaz.

More Sentences
General
dive n. dalış
It is a dive bar.
Bu bir dalış çubuğu.

More Sentences
dive n. atlama
He did a pencil dive into the pool.
Havuza çivileme atladı.

More Sentences
dive n. dalma
His desire to dive has cost him his life.
Dalma arzusu hayatına mal oldu.

More Sentences
dive n. batakhane
It is a dive bar.
Burası bir batakhane.

More Sentences
dive v. suya dalmak
Tom watched Mary dive into the water.
Tom, Mary'nin suya dalışını izledi.

More Sentences
dive v. dalmak
Hawk dives but fails to find any earth the first day.
Şahin dalar ancak ilk gün herhangi bir yeryüzü bulamaz.

More Sentences
dive v. dalış yapmak
Hawk dives but fails to find any earth the first day.
Hawk dalış yapar ancak ilk gün herhangi bir yeryüzü bulamaz.

More Sentences
Automotive
dive v. dalmak
Hawk dives but fails to find any earth the first day.
Şahin dalar ancak ilk gün herhangi bir yeryüzü bulamaz.

More Sentences
Aeronautic
dive n. dalış
It is a dive bar.
Bu bir dalış çubuğu.

More Sentences
Sport
dive n. atlama
He did a pencil dive into the pool.
Havuza çivileme atladı.

More Sentences
dive n. dalma
His desire to dive has cost him his life.
Dalma arzusu hayatına mal oldu.

More Sentences
dive n. dalış
It is a dive bar.
Bu bir dalış çubuğu.

More Sentences
Slang
dive n. batakhane
It is a dive bar.
Burası bir batakhane.

More Sentences
General
dive n. yaylanarak atlama
dive n. planjon
dive n. pike
dive n. kumru
dive n. iyilik simgesi
dive n. barış yanlısı kimse
dive n. sevgili
dive n. uysal kişi
dive n. ılımlı politikacı
dive n. beyaz güvercin
dive n. konuya dalma
dive n. konuyu keşfetme
dive n. ele geçirme amacıyla saldırma
dive n. mat veya alet üzerinden havaya balıklama atlayıp öne yuvarlanma
dive v. su altına dalmak
dive v. azalmak
dive v. batmak
dive v. atlamak
dive v. gömülmek
dive v. pike yapmak
dive v. elini daldırmak
dive v. düşmek
dive v. balıklama atlamak
dive v. suya atlamak
dive v. konuya dalmak
dive v. çabucak işe koyulmak
dive v. girivermek
dive v. ele geçirmek için hücum etmek
dive v. acele etmek
dive v. hızla gitmek
dive v. hızla uzanmak
Irregular Verb
dive v. dove/dived - dived
dive v. dived/dove - dived
Trade/Economic
dive n. (hisse senedi, gayri maddi kıymette) keskin düşüş
Politics
dive n. barış yanlısı
dive n. savaş aleyhtarı
Technical
dive v. suya atlamak
Aeronautic
dive n. balıklama atlayış
dive n. pike
dive v. pike yapmak
Astronomy
dive n. güvercin (takımyıldızı)
Sport
dive n. plonjon
dive n. (amerikan futbolunda) top tutucusunun daha kısa mesafe koşmak için çizgiye daldığı bir hücum hareketi
dive n. (boks) sonucu önceden belirlenmiş maçta yalandan nakavt olma
dive n. (futbol) yalandan sakatlanma
dive v. atış kazanmak için çelme takılmış gibi yapmak
dive v. kendini yalandan yere atmak
dive v. tüplü dalış yapmak
dive v. sualtı dalışı yapmak
Archaic
dive v. nüfuz etmek
dive v. keşfetmek
Slang
dive n. iki boksörün çarpışması sonucu nakavt
British Slang
dive n. kötü/pis yer

Bedeutungen, die der Begriff "dive" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 174 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
last dive n. son dalış
Chinese diver Chen Aisen earned a perfect score on his last dive.
Çinli dalgıç Chen Aisen son dalışında mükemmel bir puan kazandı.

More Sentences
dive into v. dalmak
I dove into the river.
Ben nehre daldım.

More Sentences
Phrasals
dive in v. direkt dalmak
Pat stripped off his clothes and dived in.
Pat, elbiselerini çıkardı ve direkt daldı.

More Sentences
dive in v. dalmak
It's dangerous to dive in shallow water.
Sığ suda dalmak tehlikeli.

More Sentences
dive into v. dalmak
I dove into the river.
Ben nehre daldım.

More Sentences
Common Usage
nose dive n. pike
General
nose dive n. ani düşüş
dive time at current depth n. dipte kalma süresi
feet-first dive n. çivileme
dive bomber n. bombardıman uçağı
scuba-dive n. tüplü dalış
dive bar n. ucuz, kalitesiz bar
dive headfirst v. balıklama dalmak
dive into v. pike yapmak
dive headfirst v. balıklama atlamak
nose-dive v. aniden düşmek
nose-dive v. pike yapmak
dive into the crowd v. kalabalığın içine dalmak
dive into the crowd v. kalabalığa karışmak
dive into the crowd v. kalabalığa dalmak
dive into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
dive into a bag v. çanta karıştırmak
dive into a bag v. çantasını karıştırmak
dive into the bushes v. çalılıklara dalmak
scuba-dive v. skuba ile dalmak
scuba-dive v. tüple dalmak
dive-bomb v. havada dalışa geçip bomba bırakmak
dive-bomb v. pikeye geçip bomba bırakmak
dive with sharks v. köpekbalıklarıyla dalış yapmak
dive into (something) v. (bir şeye) dalmak
dive into (something) v. (bir şeyin) içine atlamak
dive-bomb v. bölgesine giren insan veya hayvana saldırmak
dive-bomb v. bölgesine giren canlının baş kısmına saldırmak
skin-dive v. serbest dalış yapmak
stage-dive v. (konser sırasında) sahneden seyirciye doğru atlamak
Phrasals
dive in v. balıklama dalmak
dive in v. hemen başlamak
dive in v. hevesle başlamak/üstlenmek
dive in v. korkusuzca girişmek
dive in v. korkusuzca dalmak
dive in v. hızlı bir giriş yapmak
dive into (something) v. (bir şeye) hevesle başlamak/girişmek
dive into (something) v. (bir şeye) düşünmeden dalmak/girişmek
dive into (something) v. yemeğe girişmek/gömülmek
dive into (something) v. yemeğe saldırmak
dive into (something) v. iştahla yemeye başlamak
dive off v. bir yerden balıklama atlamak
dive off v. bir yerden balıklama dalış yapmak
dive off v. bir yerden tepesi üstü/kafa üstü atlamak
dive in v. bir şeyin içine dalmak
dive in v. hevesle başlamak/girişmek
dive in v. balıklama atlamak/dalmak
dive in v. yemeğe girişmek/gömülmek
dive in v. iştahla yemeye başlamak
dive into v. bir şeyin içine dalmak
dive into v. hevesle başlamak/girişmek
dive into v. balıklama atlamak/dalmak
dive into v. yemeğe girişmek/gömülmek
dive into v. iştahla yemeye başlamak
Colloquial
creep dive n. leş
creep dive n. leş mekan
creep dive n. boktan mekan
creep dive n. izbe mekan
a dive n. ucuz ve kalitesiz mekan
Idioms
deep dive n. derinlemesine inceleme
deep dive n. ıncığına cıncığına kadar bakmak
deep dive n. kılı kırk yararak inceleme
deep dive n. altından girip üstünden çıkma
deep dive n. ayrıntılı/iyice inceleme
dive in with both feet v. bir işe balıklama dalmak
go into a nose dive v. baş aşağı gitmek
dive in with both feet v. dört elle sarılmak
take a dive v. futbolda karşı takımdan biriyle çarpıştıktan sonra kendini yere atıp çok acı çekiyormuş gibi numara yapmak
take a dive v. futbolda kendini bilerek yere atıp yaralanma numarası yapmak
take a dive v. borsada hisseler bir anda çakılmak
take a dive v. borsada bir anda hisse değeri düşmek
take a dive v. borsada bir anda piyasa değeri çakılmak/düşmek
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle sıyrılmak
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle çözmek
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle atlatmak
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle üstesinden gelmek
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle savuşturmak
make a dive (for someone or something) v. (birinin/bir şeyin) önüne atlamak
make a dive (for someone or something) v. (birini/bir şeyi) tutmak için uçmak
duck and dive v. ustalıkla savuşturmak
duck and dive v. ustalıkla başından savmak
duck and dive v. ustalıkla sıyrılmak/sıvışmak
duck and dive v. ustalıkla kurtulmak
duck and dive v. ustalıkla baş etmek/başa çıkmak
make a dive (for something) v. (bir şeyi tutmak için) dalış yapmak
make a dive (for something) v. (bir şeyi tutmak için) atlamak
make a dive (for something) v. (bir şeye ulaşmak için) ileri atılmak
take a dive v. bir anda tepetaklak olmak
take a dive v. bir anda düşmek
take a dive v. bir anda kötüleşmek
take a dive v. aniden çakılmak
crash dive v. ani dalış yapmak
crash dive v. ani dalışa geçmek
crash dive v. ani düşüşe geçmek
make a dive v. önüne atlamak
make a dive v. tutmak için uçmak
make a dive v. dalış yapmak
make a dive v. atlamak
make a dive v. ileri atılmak
Technical
angle of dive n. dalış açısı
power-dive v. ek motor gücüyle dik dalış yapmak
power-dive v. motorlu dalış yaptırmak
Computer
dive plane n. dalış uçağı
Automotive
dive plates n. bastırma plakaları
anti-dive n. dalmayı önleme
Aeronautic
dive flap n. dalış flabı
angle of dive n. dalış açısı
dive angle indicator n. dalma açısı göstergesi
power dive n. gazlı pike
nose dive n. pike
dive flap n. pike flabı
angle of dive n. pike açısı
nose-dive n. uçağın yere çakılması
nose-dive n. uçağın düşmesi
dive brake n. dalış freni
dive brake n. hava freni
take a nose-dive into v. yere çakılmak
power dive v. (uçağa) gazlı pike yaptırmak
power dive v. (uçak) gazlı pike yapmak
dive-bomb v. dalış bombardımanı yapmak
dive-bomb v. pike bombardımanı yapmak
sky dive v. paraşüt ile atlamak
sky dive v. uçaktan atlayış gösterisi yapmak
Marine
crash dive n. ani dalış
pre-dive check n. dalış öncesi kontrol
dive support vessel n. dalış destek gemisi
no-decompression dive n. duraksız dalış
reverse dive n. ters dalış
reverse dive n. geriye dönük yapılan dalış
Zoology
mammalian dive reflex n. memeli dalış refleksi
Military
dive bombing n. dalış bombardımanı
dive attack n. dalış taarruzu
night dive n. gece dalışı
hull search dive n. karina arama dalışı
salvage dive n. kurtarma dalışı
dive attack n. pike taarruzu
dive bombing n. pike bombardımanı
dive bomber n. pike bombardıman uçağı
dive-bomber n. pike bombardıman uçağı
climb and dive indicator n. tırmanış ve dalış göstergesi
fam dive n. tanıma dalışı
Sport
twist dive n. yüzücünün hem yanal hem de dikey biçimde dönerek suya atladığı atlama stili
feet first dive n. çivileme atlayış
dive leader n. dalış lideri
dive shot n. düşerek atış
back dive n. geriye atlayış
warm up dive n. ısınma atlayışı
forward dive n. öne atlama
reserve dive n. ters dalma
high dive n. yüksekten dalış
inward dive n. yunus atlayışı
compulsory dive n. zorunlu atlayış
cutaway inward dive n. yunus atlayışı
Volleyball
dive -dive & roll n. plonjon
Art
fish dive n. balerinin partneri tarafından kucaklanıp baş aşağı tutulduğu bir dans hareketi
Music
dive-bomb n. gitarda harmonik vurulduktan sonra tremolo kolu ile yapılan hareket
Abbreviation
rdp (recreational dive planner) n. eğlence dalış planlayıcısı
Slang
creep dive n. dejenere/kötü insanlarla dolu mekan
creep dive n. keşhane
creep dive n. izbe yer
gin dive n. köhne bar
gin dive n. izbe bar
take a dive v. nakavt numarası yapmak
dive a muff v. oral seks yapmak
dive a muff v. ağzına almak
dive a muff v. sakso çekmek
dive a muff v. bir kadına oral seks yapmak
British Slang
muff-dive v. kadına oral çekmek/yapmak
Star Wars
ahr's dive n. ahr'ın batakhanesi