ele almak

Bedeutungen von dem Begriff "ele almak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 37 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	ele almak	discuss v.
We discussed that during this afternoon's debate on the common foreign policy. Bu konuyu öğleden sonra ortak dış politikaya ilişkin tartışmalar sırasında ele almıştık. More Sentences
General
2	General	ele almak	approach v.
Our approach is based entirely on differentiation, which means that each country is treated individually. Yaklaşımımız tamamen farklılaştırmaya dayanmaktadır; bu da her ülkenin ayrı ayrı ele alındığı anlamına gelmektedir. More Sentences
3	General	ele almak	deal v.
As they deal with the same subject, Questions No 1 and 2 will be taken together. Aynı konuyu ele aldıkları için 1 ve 2 numaralı sorular birlikte ele alınacaktır. More Sentences
4	General	ele almak	take v.
The Convention can take up any issue, including European security and defence policy. Kongre, Avrupa güvenlik ve savunma politikası da dahil olmak üzere her konuyu ele alabilir. More Sentences
5	General	ele almak	treat v.
It has been the Presidency's intention to treat the Prestige accident extremely seriously. Başkanlık, Prestij kazasını son derece ciddi bir şekilde ele alma niyetinde olmuştur. More Sentences
6	General	ele almak	treat v.
It has been the Presidency's intention to treat the Prestige accident extremely seriously. Başkanlığın niyeti Prestige kazasını son derece ciddi bir şekilde ele almak olmuştur. More Sentences
7	General	ele almak	approach v.
We should not adopt this mixed bag as our own approach, since the various factors need to be addressed separately. Çeşitli faktörlerin ayrı ayrı ele alınması gerektiğinden, bu karışık torbayı kendi yaklaşımımız olarak benimsememeliyiz. More Sentences
Phrasals
8	Phrasals	ele almak	tackle with v.
A reform of this calibre cannot be tackled with incomplete studies of the extent of the dependency of the regions. Bu çapta bir reform, bölgelerin bağımlılık derecesine ilişkin eksik çalışmalarla ele alınamaz. More Sentences
Politics
9	Politics	ele almak	address v.
It will address all relevant sources of pollution, including industrial activities. Endüstriyel faaliyetler de dahil olmak üzere ilgili tüm kirlilik kaynaklarını ele alacaktır. More Sentences
General
10	General	ele almak	go about v.
11	General	ele almak	go around v.
12	General	ele almak	go at v.
13	General	ele almak	tackle v.
14	General	ele almak	handle v.
15	General	ele almak	turn over v.
16	General	ele almak	take something in hand v.
17	General	ele almak	embrace v.
18	General	ele almak	review v.
19	General	ele almak	excuss [obsolete] v.
20	General	ele almak	handle v.
21	General	ele almak	dispense v.
22	General	ele almak	ingest v.
23	General	ele almak	spute v.
Phrasals
24	Phrasals	ele almak	dispose of v.
25	Phrasals	ele almak	kick around v.
26	Phrasals	ele almak	kick about v.
27	Phrasals	ele almak	go at v.
28	Phrasals	ele almak	talk over v.
29	Phrasals	ele almak	go into v.
30	Phrasals	ele almak	take up v.
31	Phrasals	ele almak	take up v.
Idioms
32	Idioms	ele almak	take something on board v.
33	Idioms	ele almak	have in hand v.
34	Idioms	ele almak	get one's hands on v.
35	Idioms	ele almak	cover (the) ground v.
Politics
36	Politics	ele almak	deal with v.
Technical
37	Technical	ele almak	handle v.

Bedeutungen, die der Begriff "ele almak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 201 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	ele almak (bir problemi)	tackle v.
We had to find a way to tackle the issue. Sorunu ele almanın bir yolunu bulmalıydık. More Sentences
2	Common Usage	(meseleyi) ele almak	handle v.
All other issues should be handled at local, regional or national level. Diğer tüm konular yerel, bölgesel ya da ulusal düzeyde ele alınmalıdır. More Sentences
General
3	General	idareyi ele almak	take command v.
Take command. İdareyi ele alın. More Sentences
4	General	yeniden ele almak	reconsider v.
I hope that in future this aspect can be reconsidered. Umarım gelecekte bu husus yeniden ele alınabilir. More Sentences
5	General	inisiyatifi ele almak	seize the initiative v.
We in this debate are urging you to seize the initiative. Bu tartışmada sizi inisiyatifi ele almaya çağırıyoruz. More Sentences
6	General	yeniden ele almak	readdress v.
To achieve this, the Commission urgently needs to recognise and readdress three areas. Bunu başarmak için Komisyon'un acilen üç alanı tanıması ve yeniden ele alması gerekmektedir. More Sentences
7	General	tekrar ele almak	revisit v.
I hope we can revisit this issue at a later time. Umarım bu konuyu daha sonra tekrar ele alabiliriz. More Sentences
8	General	kontrolü ele almak	take control v.
Take control. Kontrolü ele alın. More Sentences
9	General	kontrolü ele almak	take upper hand v.
10	General	yeniden ele almak	rehash v.
11	General	kontrolü ele almak	takeover v.
12	General	yönetimi ele almak	take the lead v.
13	General	birlikte ele almak	be paired with v.
14	General	kontrolü ele almak	take the upper hand v.
15	General	yönetimi ele almak	take in hand v.
16	General	tekrar ele almak	reconsider v.
17	General	esaslarını ele almak	come to grips with v.
18	General	dizginleri ele almak	take control v.
19	General	bütün boyutlarıyla ele almak	consider in detail v.
20	General	bütün boyutlarıyla ele almak	take up comprehensively v.
21	General	bütün boyutlarıyla ele almak	take up in detail v.
22	General	yönetimi ele almak	take over v.
23	General	kontrolü ele almak	get upper hand v.
24	General	bir işi ele almak	go about a task v.
25	General	bütün boyutlarıyla ele almak	scrutinize v.
26	General	bir şeyi bir bütünsellik içinde ele almak	keep something in perspective v.
27	General	kontrolü ele almak	gain control over v.
28	General	herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak	contextualize v.
29	General	bütün boyutlarıyla ele almak	discuss something with scrupulous attention to detail v.
30	General	bütün boyutlarıyla ele almak	discuss something in utter detail v.
31	General	konuyu çeşitli açılardan ele almak	consider the problem from various aspects v.
32	General	idaresini ele almak	take in hand v.
33	General	bütün olarak ele almak	handle something as a whole v.
34	General	bütün olarak ele almak	deal with a (subject/matter) entirely v.
35	General	farklı açıdan ele almak	consider (a matter) from a different angle v.
36	General	ipleri ele almak	run the show v.
37	General	konuyu ele almak	handle the subject v.
38	General	ayrıntılı ele almak	examine in detail v.
39	General	ayrıntılı ele almak	discuss in detail v.
40	General	ayrıntıyla ele almak	examine in detail v.
41	General	ayrıntıyla ele almak	discuss in detail v.
42	General	inisiyatifi ele almak	take the initiative v.
43	General	inisiyatifi ele almak	gain the initiative v.
44	General	inisiyatifi ele almak	regain the initiative v.
45	General	dini bakımdan ele almak	theologize v.
46	General	dini bakımdan ele almak	theologise v.
47	General	dizginleri ele almak	get a grip v.
48	General	olarak ele almak	regard v.
49	General	herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak	contextualise v.
50	General	detaylı biçimde ele almak	work through v.
51	General	etraflıca ele almak	work through v.
52	General	bir sorunu ele almak	discuss a problem v.
53	General	bir problemi ele almak	discuss a problem v.
54	General	bir konuyu ele almak	address an issue v.
55	General	farklı bir açıdan ele almak	consider (a matter) from a different angle v.
56	General	sorunu ele almak	tackle an issue v.
57	General	problemi/sorunu ele almak	tackle a problem v.
58	General	bir problemi ele almak	address a problem v.
59	General	yeniden ele almak	rehandle v.
60	General	konuyu olduğu gibi değil göründüğü gibi ele almak	take matters at face value v.
61	General	ele almak zorunda olmak	need to address v.
62	General	herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak	contextualize v.
63	General	bütün boyutlarıyla ele almak	scrutinise v.
64	General	herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak	contextualise v.
65	General	davayı ele almak	hear the application v.
66	General	komutayı ele almak	steer the ship v.
67	General	yeni bir açıdan ele almak	readress v.
68	General	konuyu yeni bir bağlamda ele almak	recontextualise v.
69	General	konuyu yeni bir bağlamda ele almak	recontextualize v.
70	General	yeniden ele almak	redefine v.
71	General	yeniden ele almak	reembrace v.
72	General	yeniden ele almak	re-embrace v.
73	General	idareyi ele almak	take the chair v.
74	General	tipolojik bir şekilde ele almak	typologize v.
75	General	konuyu çeşitli açılardan ele almak	deal with the problem from many aspects v.
76	General	idaresini ele almak	underfong [obsolete] v.
77	General	kontrolü ele almak	enmesh v.
78	General	kontrolü ele almak	ensnarl v.
79	General	kontrolü ele almak	entrap v.
80	General	bir işi kabaca ve dikkatsizce ele almak	mall v.
81	General	(konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak	wiredraw v.
82	General	uzun uzadıya ele almak	wiredraw v.
83	General	elde tutup yeteneklice ele almak	hold down v.
84	General	kabaca ele almak	misguggle [scotland] v.
85	General	kabaca ele almak	mishguggle v.
86	General	(konu) demagoji ile ele almak	demagogue v.
87	General	(konu) demagoji ile ele almak	demagog v.
88	General	(meseleyi) çok fazla ele almak	overhandle v.
89	General	daha iyi ele almak	outhandle v.
90	General	bilimsel açıdan ele almak	scientize v.
91	General	bilimsel açıdan ele almak	scientise v.
92	General	kabaca ele almak	sketch v.
93	General	subjektif çerçeveden ele almak	subjectify v.
94	General	ince ayrıntıları ele almak	subtilise [uk] v.
95	General	ince ayrıntıları ele almak	subtilize [us] v.
96	General	doğaüstü olarak ele almak	supernaturalize v.
97	General	tamamını ele almak	survey v.
Phrasals
98	Phrasals	eylem planı yapmak amacıyla problemi tekrar tekrar ele almak	thrash over v.
99	Phrasals	(problemi) tekrar tekrar ele almak	thresh over v.
100	Phrasals	kaba bir şekilde ele almak	monkey with v.
101	Phrasals	olarak ilgilenmek/ele almak	play something as something v.
102	Phrasals	(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) olarak ele almak	treat (someone or something) as (someone or something else) v.
103	Phrasals	birini/bir şeyi başka bir şey olarak ele almak	treat someone or something as something v.
104	Phrasals	olarak ele almak	treat as v.
105	Phrasals	(birinin/bir şeyin bir şeyini) almak (birinin/bir şeyin bir şeyini) ele geçirmek	expropriate (something) from (someone or something) v.
106	Phrasals	(bir konuyu) enine boyuna ele almak	bat something around v.
107	Phrasals	(bir şeyi) uzunca tartışmak/ele almak	go into (something) v.
108	Phrasals	olarak ele almak	play as v.
109	Phrasals	kontrolü ele almak	take over v.
110	Phrasals	birini ele almak	take someone up v.
111	Phrasals	birini kandırıp bir şeyini almak/ele geçirmek	inveigle something out of someone v.
112	Phrasals	birinin aklını çelip bir şeyini almak/ele geçirmek	inveigle something out of someone v.
113	Phrasals	herkesten önce ele geçirmek/satın almak	snatch up v.
114	Phrasals	yeniden/tekrar ele almak	warm over v.
115	Phrasals	ile hakimiyetini ele almak	occupy with v.
116	Phrasals	(bir şeyi) ele almak	hit upon someone or something v.
117	Phrasals	(bir şeyi) ele almak	hit on someone or something v.
118	Phrasals	birini/bir şeyi ele almak	start in on someone or something v.
119	Phrasals	bir fikri ele almak	bounce something back and forth v.
120	Phrasals	(biriyle) bir şeyi ele almak	bounce something around (with someone) v.
121	Phrasals	fikri ele almak	bounce back and forth v.
122	Phrasals	sürekli olarak elde tutup yeteneklice ele almak	hold down v.
123	Phrasals	(bir durumu) ele almak	come at (something) v.
124	Phrasals	(biriyle birini/bir şeyi) ele almak	confer on (someone or something) with (one) v.
125	Phrasals	(biriyle birini/bir şeyi) ele almak	confer with (one) about (someone or something) v.
126	Phrasals	(biriyle birini/bir şeyi) ele almak	confer with (one) on (someone or something) v.
127	Phrasals	(birini/bir şeyi) ayrıntılı olarak ele almak	elaborate on (someone or something) v.
128	Phrasals	(bir şeyi) detaylıca ele almak	expand upon (something) v.
129	Phrasals	(bir şeyi) detaylıca ele almak	expand on (something) v.
130	Phrasals	bir şeyi ele almak	go about something v.
131	Phrasals	(biriyle bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek	grapple (with someone) (for something) v.
132	Phrasals	(bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek	grapple for (something) v.
133	Phrasals	(biriyle/bir şeyle bir şeyi bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek	grapple with (someone or something) v.
134	Phrasals	kandırıp (bir şeyini) almak/ele geçirmek	inveigle out of v.
135	Phrasals	aklını çelip (bir şeyini) almak/ele geçirmek	inveigle out of v.
136	Phrasals	hızlıca ele almak	skate over v.
137	Phrasals	(bir şeyi) ele almak	treat of (something) [obsolete] v.
138	Phrasals	gelişigüzel ele almak	skimp over v.
Colloquial
139	Colloquial	bir toplantıda hiç kimsenin ele almak istemediği konu/sorun	moose on the table n.
140	Colloquial	dikkatle ele almak	hash v.
Idioms
141	Idioms	eldiven kullanmadan ele almak	handle without mittens v.
142	Idioms	dizginleri ele almak	take the bit in (one's) mouth v.
143	Idioms	dizginleri ele almak	take the bit in one's mouth v.
144	Idioms	dizginleri ele almak	blow open v.
145	Idioms	asıl işi ele almak	get down to business v.
146	Idioms	aydınlatmak ya da bir tek konuyu derinlemesine ele almak	cover a lot of ground v.
147	Idioms	bir konuyu tüm ayrıntılarıyla ele almak	cover the waterfront v.
148	Idioms	bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak	cover all the bases v.
149	Idioms	bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak	touch all the bases v.
150	Idioms	bir konuyu tüm ayrıntılarıyla ele almak	cover the territory v.
151	Idioms	değişik konuları ele almak	cover a lot of ground v.
152	Idioms	dizginleri ele almak	take matters into own hands v.
153	Idioms	dizginleri ele almak	take up the reins v.
154	Idioms	dizginleri ele almak	hold the reins v.
155	Idioms	her yönüyle/bütün detaylarıyla ele almak	go into the ins and outs v.
156	Idioms	kontrolü ele almak	take the bit in one's teeth v.
157	Idioms	kontrolü ele almak	run the show v.
158	Idioms	tüm detaylarıyla ele almak	cover the waterfront v.
159	Idioms	alanı kapsamlı olarak ele almak	cover the field v.
160	Idioms	alanı baştan sona ele almak	cover the field v.
161	Idioms	aynı konuyu ele almak	cover the same ground v.
162	Idioms	aynı konuyu ele almak	go over the same ground v.
163	Idioms	birinin bıraktığı yerden ele almak	take it from there v.
164	Idioms	birinin bıraktığı yerden ele almak	take it from here/there v.
165	Idioms	(birinin/bir şeyin) kontrolünü tamamen ele almak	have (someone or something) by the tail v.
166	Idioms	ipleri tamamen ele almak	run (one's) own show v.
167	Idioms	kontrolü tamamen ele almak	run (one's) own show v.
168	Idioms	dizginleri ele almak	pull in the reins v.
169	Idioms	kontrolü ele almak	pull in the reins v.
170	Idioms	dizginleri ele almak	take (something) into (one's) own hands v.
171	Idioms	(birini) bütün boyutlarıyla ele almak	run the rule over (one) [uk] v.
172	Idioms	bir konunun bir noktasını ele almak/tartışmak	argue the point v.
173	Idioms	bir konuyu bir yönden ele almak/tartışmak	argue the point v.
174	Idioms	zorlukları ele almak	hash out v.
175	Idioms	bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak	cover all the bases [us] v.
176	Idioms	tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak/düşünmek/ele almak	cover all the bases [us] v.
177	Idioms	bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak	cover one's bases [us] v.
178	Idioms	tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak/düşünmek/ele almak	cover one's bases [us] v.
179	Idioms	bir şeyin kontrolünü ele almak/geçirmek	get one's hooks into something v.
180	Idioms	(birini/bir şeyi) yeniden ele almak	get second thoughts (about someone or something) v.
181	Idioms	(biri/bir şey) hakkındaki kararını yeniden ele almak	get second thoughts (about someone or something) v.
182	Idioms	dizginleri ele almak	be in the saddle v.
183	Idioms	(birinin/bir şeyin) yönetimi ele almak	take (someone or something) in hand v.
184	Idioms	(birinin/bir şeyin) idaresini ele almak	take (someone or something) in hand v.
185	Idioms	(birinin/bir şeyin) kontrolünü ele almak/geçirmek	take a firm grip on (someone or something) v.
186	Idioms	(birinin/bir şeyin) yönetimini ele almak/geçirmek	take control (of someone or something) v.
187	Idioms	(birinin/bir şeyin) kontrolünü ele almak/ geçirmek	take control (of someone or something) v.
188	Idioms	dizginleri ele almak	take matters into (one's) own hands v.
189	Idioms	dizginleri ele almak	take matters into your own hands v.
190	Idioms	kontrolü ele almak	take the bit between the teeth v.
191	Idioms	kontrolü ele almak	take the bit in teeth v.
192	Idioms	bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak	touch (on) all (the) bases v.
193	Idioms	gibi ele almak	treat like v.
194	Idioms	ciddiyetle ele almak	sink one's teeth v.
Politics
195	Politics	öncelikle ele almak	accord priority treatment v.
Geometry
196	Geometry	geometrik açıdan ele almak	geometrize v.
197	Geometry	geometrik açıdan ele almak	geometrise v.
Literature
198	Literature	(eseri, konuyu) farklı bir tema ile ele almak	rehandle v.
Philosophy
199	Philosophy	(konuyu) metafiziksel olarak ele almak	metaphysicize v.
200	Philosophy	(konuyu) metafiziksel olarak ele almak	metaphysicise v.
Military
201	Military	1989 yılında yürürlüğe giren, küçük işletmeler, sivil toplum örgütleri ve yerel hükümetler gibi küçük oluşumlar üzerindeki düzenlemelerin etkilerini ele almak için birtakım devlet kurumlarının açılmasını gerekli kılan federal bir yasa	rfa (regulatory flexibility act) abrev.