except

Bedeutungen von dem Begriff "except" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 35 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	except prep.	haricinde
At present, they are not available to the European scientific community, except in exchange for payment. Halihazırda, ödeme yapılması haricinde Avrupa bilim camiasının kullanımına açık değildir. More Sentences
2	Common Usage	except prep.	hariç
Most of them, except the Baltic States, are already at levels above those rates. Baltık Ülkeleri hariç çoğu zaten bu oranların üzerinde bir seviyede. More Sentences
3	Common Usage	except prep.	dışında
What other source of international legitimacy except the UN exists for military intervention? Askeri müdahale için BM dışında başka hangi uluslararası meşruiyet kaynağı var? More Sentences
General
4	General	except v.	dışında tutmak
I can except no one from the rules. Hiç kimseyi kuralların dışında tutamam. More Sentences
5	General	except v.	dahil edilmemek
People with chronic illnesses were excepted from the study. Araştırmaya kronik hastalığı olanlar dahil edilmemiştir. More Sentences
6	General	except prep.	başka
You see, you are incapable of doing anything except mumbling 'peace'. Görüyorsunuz, 'barış' diye mırıldanmaktan başka bir şey yapamıyorsunuz. More Sentences
7	General	except prep.	olmasaydı
I would have given you my jacket, except that I left it in my car. Ceketimi arabamda unutmasaydım sana verirdim. More Sentences
8	General	except conj.	olmazsa
I would walk, except it's too hot. Çok sıcak olmasaydı yürürdüm. More Sentences
9	General	except conj.	olmasaydı
I would have given you my jacket, except that I left it in my car. Ceketimi arabamda unutmasaydım sana verirdim. More Sentences
10	General	except conj.	hariç
Most of them, except the Baltic States, are already at levels above those rates. Baltık Ülkeleri hariç çoğu zaten bu oranların üzerinde bir seviyede. More Sentences
11	General	except conj.	ama
You look just like my nephew, except he's taller. Aynı yeğenime benziyorsun ama o daha uzun. More Sentences
12	General	except v.	hariç tutmak
13	General	except v.	ayırmak
14	General	except v.	ayrı tutmak
15	General	except v.	saymamak
16	General	except v.	itiraz etmek
17	General	except v.	karşı çıkmak
18	General	except v.	dışlamak
19	General	except v.	hariç bırakmak
20	General	except prep.	müstesna
21	General	except prep.	istisna
22	General	except prep.	bunların dışında
23	General	except prep.	-den başka
24	General	except prep.	ise
25	General	except conj.	meğerki
26	General	except conj.	ise
27	General	except conj.	olmadığı takdirde
28	General	except conj.	yoksa
29	General	except conj.	yalnızca
30	General	except conj.	-den başka
31	General	except conj.	'-nın haricinde
Law
32	Law	except v.	yasada istisnaya girmek
Computer
33	Computer	except expr.	aşağıda
Archaic
34	Archaic	except conj.	-madıkça
35	Archaic	except conj.	'-medikçe

Bedeutungen, die der Begriff "except" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 61 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	all except one adv.	biri hariç hepsi
It applies to all acts of the Community - all except one. Topluluğun tüm eylemleri için geçerlidir - biri hariç hepsi. More Sentences
2	General	except for prep.	olmasaydı
Except for the storm, I would have arrived earlier. Fırtına olmasaydı daha erken varırdım. More Sentences
3	General	except for prep.	hariç olmak üzere
Except for some modifications, the project was approved. Bazı değişiklikler hariç olmak üzere, proje onaylandı. More Sentences
4	General	except that conj.	dışında
Everyone was allowed to cross the border, except those carrying objects with the aim of causing destruction. Yıkıma neden olacak nesneler taşıyanlar dışında herkesin sınırı geçmesine izin verildi. More Sentences
Phrases
5	Phrases	except me expr.	benim haricimde
Everyone laughed except me. Benim haricimde herkes güldü. More Sentences
6	Phrases	except me expr.	benim dışımda
Everyone except me was invited. Benim dışımda herkes davet edildi. More Sentences
7	Phrases	except us expr.	bizim dışımızda
Everybody except us knew what was going on. Bizim dışımızda herkes neler olduğunu biliyordu. More Sentences
Speaking
8	Speaking	except me expr.	benim dışımda
Everyone except me was invited. Benim dışımda herkes davet edildi. More Sentences
Technical
9	Technical	except for expr.	dışında
It would probably please everyone, except for unification fanatics. Birleşme fanatikleri dışında muhtemelen herkesi memnun edecektir. More Sentences
10	Technical	except for expr.	haricinde
All of us went to Tom's party except for Mary. Mary'nin haricinde hepimiz Tom'un partisine gittik. More Sentences
11	Technical	except for expr.	hariç
That is the case for all components of the package, except for fruit juices. Bu durum, meyve suları hariç, ambalajın tüm bileşenleri için geçerlidir. More Sentences
Common Usage
12	Common Usage	except these adv.	bunlardan başka
13	Common Usage	except that conj.	haricinde
General
14	General	federal except california adj.	kaliforniya hariç
15	General	except the force majeure adv.	mücbir sebepler dışında
16	General	except for prep.	-den başka
17	General	except as prep.	hariç olmak üzere
18	General	except that conj.	fakat
19	General	except that conj.	… bir yana
20	General	except for the fact that conj.	… bir yana
21	General	except that conj.	bir yana
22	General	except for the fact that conj.	bir yana
23	General	ex (except) abrev.	haricinde
24	General	ex (except) abrev.	hariç
25	General	exc (except) abrev.	haricinde
26	General	exc (except) abrev.	hariç
27	General	exc (except) abrev.	dışında
Phrases
28	Phrases	except as provided elsewhere expr.	başka bir kısımda/bölümde/yerde aksi belirtilmedikçe/verilmedikçe
29	Phrases	except this expr.	bunun dışında
30	Phrases	except as noted expr.	belirtilenin dışında
31	Phrases	except me expr.	benden hariç
32	Phrases	except a few issues expr.	birkaç konu dışında
33	Phrases	except as herein modified expr.	burada değiştirilmedikçe
34	Phrases	except for special cases expr.	özel durumlar dışında
35	Phrases	except in special cases expr.	özel durumlar dışında
36	Phrases	except special cases expr.	özel durumlar dışında
37	Phrases	except to the extent required by law expr.	kanunun mecbur tuttuğu haller dışında
38	Phrases	except if expr.	-mesinin dışında
39	Phrases	except as provided above expr.	yukarıda belirtilen durumlar haricinde
40	Phrases	except for (someone or something) expr.	(biri/bir şey) dışında
41	Phrases	except for (someone or something) expr.	(biri/bir şey) hariç
Proverb
42	Proverb	there is a remedy for everything except death	ölümden başka her şeyin bir çaresi vardır
43	Proverb	there is no sin except stupidity	aptallıktan başka günah yoktur
Colloquial
44	Colloquial	all except one n.	bir tanesi hariç hepsi
45	Colloquial	for no reason except because they feel like it expr.	sebepsiz yere sadece canları istediği için
Idioms
46	Idioms	present company except expr.	söz meclisten dışarı
47	Idioms	present company except expr.	sizi tenzih ederek
Speaking
48	Speaking	you don't care about anyone in this world except yourself expr.	bu dünyada kendinden başka kimseyi önemsemiyorsun
49	Speaking	except for one thing expr.	bir şey dışında
50	Speaking	nothing is permanent except change expr.	değişmeyen tek şey değişimin kendisidir
51	Speaking	there is nothing permanent except change expr.	değişmeyen tek şey değişimin kendisidir
52	Speaking	I didn't tell anyone except him expr.	onun dışında kimseye söylemedim
53	Speaking	everyone else was there except you expr.	senden başka herkes oradaydı
Trade/Economic
54	Trade/Economic	tax except bonds n.	vergiden muaf tahviller
Politics
55	Politics	except as otherwise provided expr.	aksi öngörülmediği takdirde
Technical
56	Technical	except gate n.	dışlama geçidi
57	Technical	except gate n.	dışlamalı ya da öğesi
Computer
58	Computer	except gate n.	dışlama geçidi
59	Computer	all except borders n.	kenarlıklar dışında tümünü
60	Computer	automatic except tables expr.	tablolar hariç otomatik
Ottoman Turkish
61	Ottoman Turkish	except for n.	müncer olmamak üzere