Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
grain
grain
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"grain"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 117 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
grain
n.
tahıl
Half of the village's
grain
fields were hit by a flood.
Köyün
tahıl
tarlalarının yarısı selden zarar gördü.
More Sentences
2
Common Usage
grain
n.
tane
They developed a robot as small as a
grain
of rice.
Pirinç
tanesi
kadar küçük bir robot geliştirmişler.
More Sentences
General
3
General
grain
n.
zerre
There is not a
grain
of truth in his story.
Hikâyesinde
zerre
kadar doğruluk payı yok.
More Sentences
4
General
grain
n.
damar
Wood stains bring out the natural
grain
of the wood.
Ahşap lekeleri ahşabın doğal yapısındaki
damarları
ortaya çıkarır.
More Sentences
Technical
5
Technical
grain
n.
tahıl
Worst of all is the loss of animal fodder, mainly as the result of the
grain
lost.
En kötüsü de kaybedilen
tahılın
bir sonucu olarak hayvan yemi kaybıdır.
More Sentences
Common Usage
6
Common Usage
grain
n.
tanecik
General
7
General
grain
n.
çok küçük miktar
8
General
grain
n.
tane (arpa/buğday/mısır vb)
9
General
grain
n.
çok küçük parça
10
General
grain
n.
taş damarı
11
General
grain
n.
granül
12
General
grain
n.
evin
13
General
grain
n.
mizaç
14
General
grain
n.
huy
15
General
grain
n.
habbe
16
General
grain
n.
tohum
17
General
grain
n.
çizgi
18
General
grain
n.
elyaf
19
General
grain
n.
ağaç damarı
20
General
grain
n.
hububat
21
General
grain
n.
bir ölçü birimi
22
General
grain
n.
ağacın yıllık halkası
23
General
grain
n.
tutam
24
General
grain
n.
çimke
25
General
grain
n.
mümkün olan en küçük miktar
26
General
grain
n.
(şeker) ince kristal
27
General
grain
n.
kermes
28
General
grain
n.
tanelerle kaplı görünümü veren yüzeysel pürüzlülük
29
General
grain
n.
granüllü görünüm
30
General
grain
n.
(bir şeyin) pürüzlü tarafı
31
General
grain
n.
derinin dış kısmı
32
General
grain
n.
granüller üzerindeki izler
33
General
grain
n.
granüllü görünüm vermek için yapay olarak işlenmiş yüzey
34
General
grain
n.
buğday tanesi ağırlığına dayanan bir ağırlık birimi
35
General
grain
n.
bir su sertlik derecesi
36
General
grain
n.
paralel sırt ve vadilerin doğrusal duruşu
37
General
grain
n.
paralel sırt ve vadilerin doğrusal duruş yönü
38
General
grain
n.
yarığa dik açıda olan ve yarıktan daha az göze çarpan kaya yarılma yönü
39
General
grain
n.
pürüzlülüğü veya sertliği belirleyen partikül dizilimi
40
General
grain
n.
partikül diziliminin belirlediği pürüzlülük veya sertlik
41
General
grain
n.
aşındırıcının sertliği veya inceliği
42
General
grain
n.
hakim yön
43
General
grain
n.
rokette kullanılan bir parça barut yükü
44
General
grain
n.
maddenin partiküllerinin nispi boyutu
45
General
grain
n.
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri
46
General
grain
n.
televizyon görüntüsünün pürüzlenmesi
47
General
grain
n.
kristal malzemelerdeki bölünme çizgileri
48
General
grain
n.
kristal katıyı oluşturan çok sayıdaki kristalden her biri
49
General
grain
n.
(yiyecek) kristallenme
50
General
grain
n.
ağaç dalı
51
General
grain
n.
bitki gövdesi
52
General
grain
n.
tanesel biçim
53
General
grain
n.
ağaç parçası içindeki damarların düzeni
54
General
grain
v.
sepilemek
55
General
grain
v.
tanelemek
56
General
grain
v.
öğütmek
57
General
grain
v.
ağacı damarlı boyamak
58
General
grain
v.
derine işlemek
59
General
grain
v.
nüfuz etmek
60
General
grain
v.
doyurmak
61
General
grain
v.
aşılamak
62
General
grain
v.
(özellikle sabunu) tuz katarak çöktürmek
63
General
grain
v.
odun veya taş şekli verecek şekilde boyamak veya süslemek
64
General
grain
v.
kumaş üzerine tanecik basmak
65
General
grain
v.
(kağıt, taş, metal) yüzeyini granüllü hale getirmek
66
General
grain
v.
tahılla beslemek
67
General
grain
v.
boğmak
68
General
grain
v.
boğazlamak
69
General
grain
v.
(hayvanı) tahılla beslemek
70
General
grain
v.
dokusunu tanecikli hale getirmek
71
General
grain
v.
dokusunu sertleştirmek
72
General
grain
v.
meyve vermek
Technical
73
Technical
grain
n.
doku
74
Technical
grain
n.
elyaf
75
Technical
grain
n.
gren
76
Technical
grain
n.
greyn
77
Technical
grain
n.
hububat
78
Technical
grain
n.
tanecik
79
Technical
grain
n.
zerrecik
80
Technical
grain
n.
(kum, şeker, tuz, barut gibi) küçük ve sert partikül
81
Technical
grain
n.
fotoğrafik malzemenin ışığa duyarlı kristalleri
82
Technical
grain
n.
metalde kristal
83
Technical
grain
n.
inci veya mücevher ağırlığını ölçmek için kullanılan bir birim
84
Technical
grain
n.
eski bir altın saflığı birimi
85
Technical
grain
n.
malzemede tek bir kristal yapısı veya yönünün olduğu bölge
86
Technical
grain
n.
temeli sabitlemek için kalıpta kullanılan ince metal parçası
87
Technical
grain
v.
deriyi yumuşatmak
Mechanic
88
Mechanic
grain
n.
tane
Textile
89
Textile
grain
n.
hav yönü
90
Textile
grain
n.
kumaş çizgisi
91
Textile
grain
n.
kumaş çözgüsünün iplik yönü
92
Textile
grain
n.
boyanan veya boyanacak bir malzemenin lifi veya ipliği
93
Textile
grain
n.
makine yönü
Construction
94
Construction
grain
n.
tane
Dyeing
95
Dyeing
grain
n.
kermesten elde edilen kırmızı boya
96
Dyeing
grain
n.
kırmız
97
Dyeing
grain
n.
kırmızdan elde edilen parlak kırmızı boya
98
Dyeing
grain
n.
has boya
99
Dyeing
grain
n.
solmaz boya
100
Dyeing
grain
n.
açık sarımsı bir kahverengi
Aeronautic
101
Aeronautic
grain
n.
yakıt şarjı
102
Aeronautic
grain
n.
katı yakıt kütlesi
Anatomy
103
Anatomy
grain
n.
damar tabaka ağı
Food Engineering
104
Food Engineering
grain
n.
hububat tanesi
105
Food Engineering
grain
n.
hububat tohumu
Botanic
106
Botanic
grain
n.
tane
Agriculture
107
Agriculture
grain
n.
(sigorta poliçesi veya ticaret listesinde) çeşitli bitkilerin kabuklu veya kabuğu ayrılmış tohumları
108
Agriculture
grain
n.
kabuklu veya kabuğu ayrılmış tohumlar içeren bitki
109
Agriculture
grain
n.
ahududu gibi meyvelerde küçük tanecik
110
Agriculture
grain
n.
çanak yaprağın arkasındaki yuvarlak çıkıntı
Tobacco
111
Tobacco
grain
n.
işlenmiş ve fermente edilmiş puro yaprağının üzerindeki küçük çıkıntılar
Fishery
112
Fishery
grain
v.
(balığı) tahıl kullanarak zıpkınla yakalamak
Sport
113
Sport
grain
n.
golf egzersiz sahası üzerindeki bıçakların eğim yönü
Photography
114
Photography
grain
n.
kumlanma
Archaic
115
Archaic
grain
n.
renk
116
Archaic
grain
n.
renk tonu
117
Archaic
grain
n.
gölge
Bedeutungen, die der Begriff
"grain"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 498 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
grain of
n.
tanesi
We shouldn't waste even one
grain of
rice.
Bir pirinç
tanesini
bile ziyan etmemeliyiz.
More Sentences
2
General
whole grain
n.
tam tahıl
For example,
whole grains
are rich in the mineral magnesium.
Örneğin,
tam tahıllar
mineral magnezyum açısından zengindir.
More Sentences
Common Usage
3
Common Usage
grain size analysis
n.
tane büyüklüğü analizi
General
4
General
store of grain
n.
zahire
5
General
grain refining
n.
tane inceltilmesi
6
General
grain size analysis
n.
tane büyüklüğü analizi
7
General
grain as feed
n.
yemlik tahılları
8
General
grain for threshing
n.
harman
9
General
grain refining
n.
tane inceltmesi
10
General
growing grain
n.
ekin
11
General
grain as feed
n.
yemlik tahıllar
12
General
ear of grain
n.
başak
13
General
grain alcohol
n.
ispirto
14
General
coarse grain
n.
iri tane
15
General
grain alcohol
n.
hububat alkolü
16
General
grain refining
n.
tane inceltme
17
General
grain elevator
n.
tahıl ambarı
18
General
grain moth
n.
hububat güvesi
19
General
grain of wood
n.
ağaç damarı
20
General
grain bin
n.
zahire ambarı
21
General
fine grain
n.
ince tanecik
22
General
a grain of common sense
n.
bir nebze anlayış
23
General
grain trade
n.
tahıl ticareti
24
General
end grain
n.
makta
25
General
grain cargo
n.
tahıl yükü
26
General
grain elevator
n.
silo
27
General
grain thickness
n.
tane iriliği
28
General
straight grain
n.
boyuna damar
29
General
austenite grain size
n.
ostenit tane büyüklüğü
30
General
coarse grain
n.
kaba tane
31
General
end grain
n.
suyuna dik kenar
32
General
end grain
n.
başağaç
33
General
end grain
n.
sokoro
34
General
grain side
n.
(deri) tüysüz yüz
35
General
grain-shaped macaroni
n.
arpa şehriye
36
General
grain mill
n.
değirmen
37
General
two-grain spelt
n.
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday
38
General
grain price
n.
tahıl fiyatı
39
General
a grain of allowance
n.
az tolerans
40
General
a grain of allowance
n.
ufak hoşgörü
41
General
grain [dialect]
n.
deniz kolu
42
General
grain [dialect]
n.
dal
43
General
grain [dialect]
n.
çatal
44
General
grain [dialect]
n.
ağaçlarda dallanma çatalı
45
General
grain field
n.
tahıl tarlası
46
General
scarlet in grain
n.
iyi boyanmış kırmızı kumaş
47
General
grain corridor
n.
tahıl koridoru
48
General
go against the grain
v.
birinin tabiatına aykırı olmak
49
General
grow grain
v.
buğday yetiştirmek
50
General
grind the grain into flour
v.
tahılı öğütüp un haline getirmek
51
General
dyed in grain
adj.
solmaz
52
General
dyed in grain
adj.
sağlam
53
General
fine-grain
adj.
ince taneli
54
General
in grain
adj.
kökleşmiş
55
General
close-grain
adj.
(odun) pürüzsüz dokulu
56
General
close-grain
adj.
(odun) ince damarlı
57
General
close-grain
adj.
(konuşma bakımından) dikkatli ve net
Phrases
58
Phrases
a grain of
expr.
bir tutam (tuz vb)
59
Phrases
with a grain of salt
expr.
inanmayarak
60
Phrases
with a grain of salt
expr.
ihtiyat kaydıyla
61
Phrases
with a grain of salt
expr.
kuşkuyla
62
Phrases
with a grain of salt
expr.
şüphe ile
63
Phrases
with a grain of salt
expr.
şüpheyle
Idioms
64
Idioms
a grain of mustard seed
n.
potansiyeli yüksek kimse veya şey
65
Idioms
a grain of mustard seed
n.
önü açık kimse veya şey
66
Idioms
a grain of mustard seed
n.
geleceği parlak kimse veya şey
67
Idioms
ain't got a grain of sense
n.
ahmak
68
Idioms
ain't got a grain of sense
n.
aptal
69
Idioms
ain't got a grain of sense
n.
salak
70
Idioms
ain't got a grain of sense
n.
sersem
71
Idioms
a grain of truth
n.
ufak bir gerçeklik payı
72
Idioms
grain of truth
n.
(ufak) bir gerçeklik payı
73
Idioms
a grain of mustard seed
n.
küçük/önemsiz görünen ama geleceği parlak şey
74
Idioms
a grain of mustard seed
n.
küçük/önemsiz görünen ama potansiyeli yüksek şey
75
Idioms
a grain of mustard seed
n.
küçük ama gelişmeye müsait şey
76
Idioms
dye in grain
v.
iyi boyamak
77
Idioms
dye in the grain
v.
iyi boyamak
78
Idioms
dye in grain
v.
iyice boyamak
79
Idioms
dye in the grain
v.
iyice boyamak
80
Idioms
go with the grain
v.
alışılmış biçimde davranmak
81
Idioms
rub against the grain
v.
alışılmışın tersini yapmak
82
Idioms
go against the grain
v.
alışılmışın tersini yapmak
83
Idioms
rub against the grain
v.
beklenenin tersini yapmak
84
Idioms
go against the grain
v.
beklenenin tersini yapmak
85
Idioms
go with the grain
v.
beklendiği biçimde davranmak
86
Idioms
separate the grain from the chaff
v.
değerliyi değersizden ayırmak
87
Idioms
go with the grain
v.
genel gidişe uymak
88
Idioms
go against the grain
v.
eşyanın tabiatına aykırı olmak
89
Idioms
go against the grain
v.
istemese de söylemek/yapmak
90
Idioms
take something with a grain of salt
v.
ihtiyatla yaklaşmak
91
Idioms
separate the grain from the chaff
v.
iyiyi kötüden ayırmak
92
Idioms
take something with a grain of salt
v.
kuşku ile karşılamak
93
Idioms
go against the grain
v.
karşı olmak
94
Idioms
separate the grain from the chaff
v.
samanı çöpünden ayırmak
95
Idioms
separate the grain from the chaff
v.
sapı samandan ayırmak
96
Idioms
take something with a grain of salt
v.
şüphe ile yaklaşmak
97
Idioms
separate the grain from the chaff
v.
sapla samanı karıştırmamak
98
Idioms
separate the grain from the chaff
v.
sapla samanı ayırmak
99
Idioms
go against the grain
v.
tam tersi olmak
100
Idioms
go against the grain
v.
tabiatına aykırı olmak
101
Idioms
go against the grain
v.
tam zıddı olmak
102
Idioms
separate the grain from the chaff
v.
taneyi kabuğundan ayırmak
103
Idioms
go against the grain
v.
alışılmışın tersini yapmak
104
Idioms
go against the grain
v.
beklenenin tersini yapmak
105
Idioms
go against the grain
v.
eşyanın tabiatına aykırı olmak
106
Idioms
go against the grain
v.
tabiatına aykırı olmak
107
Idioms
go against the grain
v.
tam zıddı olmak
108
Idioms
go against the grain
v.
tam tersi olmak
109
Idioms
go against the grain
v.
alışılmışın tersini yapmak
110
Idioms
go against the grain
v.
beklenenin tersini yapmak
111
Idioms
go against the grain
v.
eşyanın tabiatına aykırı olmak
112
Idioms
go against the grain
v.
tabiatına aykırı olmak
113
Idioms
go against the grain
v.
tam zıddı olmak
114
Idioms
go against the grain
v.
tam tersi olmak
115
Idioms
be against the grain
v.
tabiatına aykırı olmak
116
Idioms
be against the grain
v.
normal olmamak
117
Idioms
be against the grain
v.
alışılmış bir şey olmamak
118
Idioms
be against the grain
v.
ters bir şey olmak
119
Idioms
be against the grain
v.
alışılmışın/beklenenin tersini yapmak
120
Idioms
go against the grain
v.
tabiatına aykırı olmak
121
Idioms
go against the grain
v.
normal olmamak
122
Idioms
go against the grain
v.
alışılmış bir şey olmamak
123
Idioms
go against the grain
v.
ters bir şey olmak
124
Idioms
go against the grain
v.
alışılmışın/beklenenin tersini yapmak
125
Idioms
with a grain of salt
adv.
çekinceli olarak
126
Idioms
with a grain of salt
adv.
emin olmadan
127
Idioms
with a grain of salt
adv.
tereddütle
128
Idioms
with a grain of salt
adv.
tedirginlikle
129
Idioms
with a grain of salt
adv.
çok güvenmeden
130
Idioms
ain't got a grain of sense
expr.
akılsız
131
Idioms
ain't got a grain of sense
expr.
bir gıdım aklı yok
132
Idioms
ain't got a grain of sense
expr.
çok aptal
133
Idioms
ain't got a grain of sense
expr.
çok salak
134
Idioms
against the grain
expr.
doğasına aykırı
135
Idioms
against the grain
expr.
geleneklere aykırı
136
Idioms
against the grain
expr.
hoşa gitmeyen
137
Idioms
against the grain
expr.
isteksizce
138
Idioms
take it with a grain of salt
expr.
ihtiyatla yaklaş
139
Idioms
against the grain
expr.
kişiliğine aykırı
140
Idioms
with a grain of salt
expr.
kuşku ile
141
Idioms
ain't got a grain of sense
expr.
mankafa
142
Idioms
take it with a grain of salt
expr.
şüphe ile yaklaş
143
Idioms
take it with a grain of salt
expr.
şüpheyle yaklaş
144
Idioms
against the grain
expr.
topluma aykırı
145
Idioms
against the grain
expr.
tersine
146
Idioms
there's a grain of truth in every joke
expr.
her şakada bir gerçeklik payı vardır
Speaking
147
Speaking
it goes against the grain for me to do it
expr.
bunu istemeyerek yapıyorum
Trade/Economic
148
Trade/Economic
heavy grain
n.
ağır tahıl
149
Trade/Economic
grain cubic capacity
n.
dökme yük hacmi
150
Trade/Economic
grain broker
n.
hububat komisyoncusu
151
Trade/Economic
grain market
n.
hububat piyasası
152
Trade/Economic
grain exporter
n.
hububat ihracatçısı
153
Trade/Economic
grain market
n.
hububat borsası
154
Trade/Economic
grain products
n.
tahıl ürünleri
155
Trade/Economic
grain reserve program
n.
tahıl stoklama programı
156
Trade/Economic
grain merchant
n.
tahıl tüccarı
157
Trade/Economic
grain dealer
n.
tahıl tüccarı
158
Trade/Economic
grain market
n.
tahıl piyasası
159
Trade/Economic
grain elevator
n.
zahire ambarı
Law
160
Law
international grain council
n.
uluslararası hububat konseyi
Institutes
161
Institutes
directorate general of turkish grain board
n.
toprak mahsulleri ofisi genel müdürlüğü
162
Institutes
turkish grain board
n.
toprak mahsulleri ofisi
Technical
163
Technical
manual metal arc welding of non- alloy and fine grain steels
n.
alaşımsız ve ince daneli çeliklerin elle metal ark kaynağı
164
Technical
exaggerated grain growth
n.
aşırı tane büyümesi
165
Technical
astm grain size index
n.
astm tane büyüklüğü imleci
166
Technical
abrasive grain
n.
aşındırıcı tanecik
167
Technical
non-alloy and fine grain steels
n.
alaşımsız ve ince daneli çelikler
168
Technical
astmaustenitic grain size
n.
astm östenit tane büyüklüğü
169
Technical
astm grain size
n.
astm tane büyüklüğü
170
Technical
a.s.t.m. grain size number
n.
astm tane büyüklüğü sayısı
171
Technical
astm grain size number
n.
astm tane büyüklüğü sayısı
172
Technical
abrasive grain size
n.
aşındırıcı tane büyüklüğü
173
Technical
end to end-grain joint
n.
boy birleştirme
174
Technical
straight grain
n.
boyuna damar
175
Technical
grain cracking resistance
n.
cilt çatlama dayanımı (ayakkabı)
176
Technical
ultrafine-grain-size
n.
çok küçük tane büyüklüğü
177
Technical
polygonized grain
n.
çokgenleşmiş tane
178
Technical
glass grain
n.
cam tanecik
179
Technical
grain boundary
n.
dış kristal
180
Technical
nonferrous grain size standards
n.
demirdışı tane büyüklüğü standartları
181
Technical
low angle grain boundary
n.
dar açılı tane sınırı
182
Technical
grain sorghum
n.
darı süpürgesi
183
Technical
small angle grain boundary
n.
dar açılı tane sınırı
184
Technical
grain diameter
n.
dane çapı
185
Technical
discontinuity of the grain sizes
n.
dane boyutlarının süreksizliği
186
Technical
grain flow
n.
dövme çizgileri
187
Technical
columnar grain
n.
direksi tane
188
Technical
equivalent grain size
n.
eşdeğer tane boyu
189
Technical
grain-size analysis by sieving
n.
elek analizi
190
Technical
equiaxed grain
n.
eş eksenli tane
191
Technical
grain-size analysis by sieving
n.
eleme ile tane boyutu analizi
192
Technical
undersize grain
n.
elek altı agrega
193
Technical
equiaxed grain structure
n.
eş eksenli tane yapısı
194
Technical
gamma grain
n.
gamma tanesi
195
Technical
micrographic determination of the ferrite or austenitic grain size
n.
ferrit veya ostenitik tane büyüklüğünün mikrografik tayini
196
Technical
ferrite grain size
n.
ferrit tane büyüklüğü
197
Technical
rebonded fused grain refractory
n.
fırınlanmış kaynaşık taneli refrakter
198
Technical
ferrite grain size
n.
ferrit tanesi büyüklüğü
199
Technical
ferrite grain
n.
ferrit tanesi
200
Technical
grain size
n.
granülometri
201
Technical
grain orienting
n.
gren oriyentleme
202
Technical
grain-size curve
n.
granülometri eğrisi
203
Technical
grain oriented sheet steel
n.
gren oryantasyonlu sac çelik
204
Technical
grain shape
n.
gren şekli
205
Technical
grain boundary segregation
n.
gren sınırı segregasyonu
206
Technical
large angle grain boundary
n.
geniş açılı tane sınırı
207
Technical
grain orientation
n.
gren oryantasyonu
208
Technical
grain size index
n.
gren büyüklüğü indisi
209
Technical
grain boundary
n.
gren sınırı
210
Technical
grain refinement
n.
gren küçültme
211
Technical
grain-size distribution
n.
granülometri
212
Technical
grain growth
n.
gren büyümesi
213
Technical
columnar grain
n.
havuçsu tane
214
Technical
measuring of the standard mass per storage volume of grain
n.
hububat depolama birim hacmi için standart kütlenin ölçümü
215
Technical
grain alcohol
n.
hububat alkolü
216
Technical
jernkontoret grain size standards
n.
jernkontoret tane büyüklüğü standartları
217
Technical
duplex grain size
n.
ikili tane büyüklüğü
218
Technical
fine grain print
n.
ince tanecikli kopya
219
Technical
fine grain steel
n.
ince taneli çelik
220
Technical
acicular grain
n.
iğnemsi tane
221
Technical
twinned grain
n.
ikizlenik tane
222
Technical
fine grain stock
n.
ince tanecikli pelikül
223
Technical
large grain graphite
n.
iri taneli grafit
224
Technical
fine grain size
n.
ince tane boyutu/boyu
225
Technical
fine-grain
n.
ince tane
226
Technical
large grain extruded graphite
n.
iri taneli sıkma grafit
227
Technical
fine grain film
n.
ince tanecikli film
228
Technical
fine grain steels
n.
ince taneli çelikler
229
Technical
refined grain
n.
inceltilmiş tane
230
Technical
mixed grain size
n.
karışık tane boyu
231
Technical
grain rolls
n.
kaba haddeleme merdaneleri
232
Technical
coarse grain control
n.
kaba tanecik kontrolü
233
Technical
coarse grain
n.
kaba tane
234
Technical
continuous grain bounday film
n.
kesintisiz tane sınırı zarı
235
Technical
fused-grain refractory
n.
kaynaşık taneli refrakter
236
Technical
short grain
n.
kısa tane
237
Technical
fracture grain size
n.
kırılma tanesi büyüklüğü
238
Technical
weldable fine grain steels
n.
kaynaklanabilir ince taneli çelikler
239
Technical
discontinuous grain growth
n.
kesintili tane büyümesi
240
Technical
continuous grain bounday precipitate
n.
kesintisiz tane sınırı çökeltisi
241
Technical
fracture grain size
n.
kırılmada tane büyüklüğü
242
Technical
continuous grain bounday network
n.
kesintisiz tane sınırı ağı
243
Technical
columnar grain
n.
kolon biçimli tane
244
Technical
adjacent grain
n.
komşu tane
245
Technical
recrystallized grain size
n.
kristalleşmiş tane büyüklüğü
246
Technical
crystal grain
n.
kristal tanesi
247
Technical
encircled grain
n.
kuşatık tane
248
Technical
recrystallized grain
n.
kristalleşmiş tane
249
Technical
mcquaid-ehn grain size
n.
mcquaid-ehn tane büyüklüğü
250
Technical
martensite grain
n.
martensit tanesi
251
Technical
fine-grain
n.
küçük tane
252
Technical
fine-grain extruded graphite
n.
küçük taneli sıkma grafit
253
Technical
shearing stress parallel to grain
n.
liflere paralel makaslama dayanımı
254
Technical
average grain diameter
n.
ortalama tane çapı
255
Technical
abnormal grain growth
n.
olağandışı tane büyümesi
256
Technical
average grain size
n.
ortalama tane büyüklüğü
257
Technical
oxidation grain size
n.
oksitlenmiş tane büyüklüğü
258
Technical
austenite grain boundary
n.
ostenit tane sınırı
259
Technical
prior austenite grain size
n.
önceki ostenit tane büyüklüğü
260
Technical
austenite grain growth
n.
ostenit tane büyümesi
261
Technical
austenite grain size
n.
ostenit tane büyüklüğü
262
Technical
pearlite grain size
n.
perlit tane büyüklüğü
263
Technical
parabolic grain-size distribution
n.
parabolik tane boyutu dağılımı
264
Technical
head grain
n.
sağlam yön
265
Technical
quenched and tempered weldable fine grain steels
n.
su verilmiş ve temperlenmiş kaynaklanabilir ince taneli çelikler
266
Technical
standard grain-size micrograph
n.
standart tane büyüklüğü fotoğrafı
267
Technical
standard grain-size
n.
standart tane büyüklüğü
268
Technical
grain boundary sliding
n.
tane sınırı kayması
269
Technical
grain size control
n.
tane büyüklüğü denetimi
270
Technical
grain refinement
n.
tane küçültme
271
Technical
grain size structure
n.
tane yapısı
272
Technical
grain size distribution test
n.
tane büyüklüğü dağılımı deneyi
273
Technical
grain roll
n.
tane merdanesi
274
Technical
grain-size index
n.
tane büyüklüğü sayısı
275
Technical
grain-size distribution curve
n.
tane boyutlu dağılım eğrisi
276
Technical
grain oriented sheet steel
n.
tane konumlu sac çelik
277
Technical
grain shape factor
n.
tane şekil faktörü
278
Technical
grain deformation
n.
tane bozunumu
279
Technical
grain boundary corrosion
n.
tane sınırı yenimi
280
Technical
grain size structure
n.
tane düzeni
281
Technical
grain boundary film
n.
tane sınırı zarı
282
Technical
grain oriented high silicon steels
n.
tane konumlu yüksek silisyumlu çelikler
283
Technical
grain-size distribution
n.
tane boyutlu dağılım
284
Technical
grain boundary precipitation
n.
tane sınırı çökelimi
285
Technical
grain diameter
n.
tane çapı
286
Technical
grain elongation
n.
tane uzaması
287
Technical
grain boundary precipitate
n.
tane sınırı çökeltisi
288
Technical
grain size distribution
n.
tane büyüklüğü dağılımı
289
Technical
grain structure
n.
tane yapısı
290
Technical
grain-size classification
n.
tane boyu sınıflandırması
291
Technical
grain boundary area
n.
tane sınırı alanı
292
Technical
grain contrast
n.
tane zıtlığı
293
Technical
grain boundary precipitation
n.
tane sınırı çökelmesi
294
Technical
grain boundary sulphide precipitation
n.
tane sınırı sülfür çökelimi
295
Technical
grain refiner
n.
tane küçültücü
296
Technical
grain contrast etching
n.
tane zıtlık dağlaması
297
Technical
grain flow
n.
tane akışı
298
Technical
grain growth rate
n.
tane büyüme hızı
299
Technical
grain-size strengthening
n.
tane büyüklüğü sertleşmesi
300
Technical
grain deformation
n.
tane ezilmesi
301
Technical
grain boundary attack
n.
tane sınırına saldırı
302
Technical
grain orientation
n.
tane konumu
303
Technical
grain boundary
n.
tane sınırı
304
Technical
grain size
n.
tane boyutu
305
Technical
grain refinement
n.
tane küçültme
306
Technical
grain refining element
n.
tane küçültücü öğe
307
Technical
grain growth
n.
tane büyümesi
308
Technical
grain pull out
n.
tane çıkarma
309
Technical
grain coarsening
n.
tane irileşmesi
310
Technical
grain-size measurement
n.
tane boyu ölçümü
311
Technical
grain-size diagram
n.
tane boyutu diyagramı
312
Technical
grain bulk density
n.
tane yığın yoğunluğu
313
Technical
grain boundary migration
n.
tane sınırı göçü
314
Technical
grain refining
n.
tane küçültme
315
Technical
grain boundary cementite
n.
tane sınırı sementiti
316
Technical
grain size index
n.
tane büyüklüğü sayısı
317
Technical
grain pull out
n.
tane dökme
318
Technical
grain size measurement
n.
tane büyüklüğü ölçümü
319
Technical
grain-size degradation
n.
tane büyüklüğü bozulması
320
Technical
grain boundary etching
n.
tane sınırı dağlaması
321
Technical
uniform grain size
n.
tekçeşit tane boyutu
322
Technical
grain boundary liquation
n.
tane sınırı sıvılaşması
323
Technical
grain rolls
n.
taneli merdaneler
324
Technical
grain-size distribution
n.
tane boyu dağılım
325
Technical
grain boundary dislocation
n.
tane sınırı dislokasyonu
326
Technical
grain boundary nucleation
n.
tane sınırı çekirdeklenmesi
327
Technical
grain shape
n.
tane şekli
328
Technical
discontinuity of the grain sizes
n.
tane boyutlarının süreksizliği
329
Technical
grain size
n.
tane büyüklüğü
330
Technical
grain-size variation
n.
tane büyüklüğü değişimi
331
Technical
grain oriented steel sheet
n.
tane konumlu çelik sac
332
Technical
grain boundary diffusion
n.
tane sınırı yayınımı
333
Technical
grain fineness number
n.
tane inceliği sayısı
334
Technical
grain orienting
n.
tane konumlama
335
Technical
grain grade
n.
tane derecesi
336
Technical
grain boundary segregation
n.
tane sınırı birikimi
337
Technical
grain boundary segregate
n.
tane sınırı birikintisi
338
Technical
grain shape
n.
tane biçimi
339
Technical
elongated grain
n.
uzamış tane
340
Technical
uniform grain size
n.
üniform tane boyutu
341
Technical
elongated ferrite grain
n.
uzamış ferrit tanesi
342
Technical
spatial grain size
n.
üç boyutlu tane büyüklüğü
343
Technical
adjacent grain
n.
yan tane
344
Technical
pancake grain structure
n.
yassı taneli yapı
345
Technical
semi-logarithmic grain-size curve
n.
yarı logaritmik tane boyutu eğrisi
346
Technical
weldable fine grain steel with high proof strength
n.
yüksek akma dayanımlı kaynak edilebilir ince taneli çelik
347
Technical
soil grain properties
n.
zemin tane özellikleri
348
Technical
round grain
n.
yuvarlak tane
349
Technical
subangular grain
n.
yuvarlak köşeli tane
350
Technical
metric grain
n.
inciler için kullanılan bir ağırlık birimi
351
Technical
metric grain
n.
elmaslar için kullanılan bir ağırlık birimi
352
Technical
grain tin
n.
kömürle eritilmiş metalik kalay
353
Technical
prior austenite grain size
n.
kalıntı östenit tane büyüklüğü
354
Technical
grain oriented
adj.
gren oryantasyonlu
355
Technical
grain oriented
adj.
tane konumlu
Informatics
356
Informatics
coarse grain
n.
inceliği olmayan
357
Informatics
coarse grain
n.
kaba taneli
Mechanic
358
Mechanic
grain size
n.
tane büyüklüğü
Textile
359
Textile
top grain
n.
postun tüysüz yüzünden imal edilen deri
360
Textile
lengthways grain
n.
boylamasına kumaş çizgisi
361
Textile
straignt grain
n.
düz kumaş çizgisi
362
Textile
crossways grain
n.
enlemesine kumaş çizgisi
363
Textile
crossways grain
n.
enlemesine kumaş çizgisi
364
Textile
shoulder grain
n.
sırçalı boyun derisi
365
Textile
full grain split
n.
sırçalı yarma deri
366
Textile
full grain
n.
sırçalı deri
367
Textile
grain-leather
n.
tüylü yüzü işlenmiş deri
368
Textile
grain leather
n.
tanecikli deri
Construction
369
Construction
maximum grain size of aggregate
n.
agreganın maksimum tane boyutu
370
Construction
grain size
n.
granülometri
371
Construction
grain size curve
n.
granülometri eğrisi
372
Construction
grain size distribution
n.
granülometri
373
Construction
weldable fine grain structural steels
n.
ince taneli kaynaklanabilen yapı çelikleri
374
Construction
fine grain
n.
ince tane
375
Construction
fine grain structural steel
n.
ince taneli yapı çeliği
376
Construction
normalized fine grain structural steel
n.
normalize edilmiş ince taneli yapı çeliği
377
Construction
hot finished structural hollow sections of non-alloy and fine grain structural steels
n.
sıcak haddelenmiş içi boş alaşımsız ve ince taneli yapı çelikler
378
Construction
grain boundry
n.
tane sınırı
379
Construction
determination of grain size
n.
tane boyutu tayini
380
Construction
grain boundary
n.
tane sınırı
381
Construction
determination of grain size and size distribution
n.
tane büyüklüğü ve boyut dağılımının belirlenmesi
382
Construction
grain size
n.
tane boyutu
383
Construction
grain structure
n.
tane yapısı
Woodworking
384
Woodworking
end to side grain joint
n.
zıvanalı birleştirme
385
Woodworking
wood grain
n.
ağaçtaki liflerin meydana getirdiği doku
Dyeing
386
Dyeing
grain colors
n.
koşinil veya kermes böceğinden elde edilen boyalar
387
Dyeing
stil-de-grain yellow
n.
yeşilimsi açık bir sarı tonu
388
Dyeing
in grain
adj.
(boya) kırmızı
389
Dyeing
in grain
adj.
rengi atmaz
Automotive
390
Automotive
prehoning grain size
n.
ön honlama taşı kum büyüklüğü
391
Automotive
platform honing grain size
n.
plato honlama taşı kum büyüklüğü
392
Automotive
finish honing grain
n.
son honlama taşı kum büyüklüğü
393
Automotive
grain size
n.
tane büyüklüğü
Aeronautic
394
Aeronautic
grain size curve
n.
granülometri eğrisi
395
Aeronautic
cruciform grain
n.
istavroz kesitli yakıt
396
Aeronautic
calender grain
n.
kalenderlenmiş tabakada farklı özellik
Marine
397
Marine
grain size of fill material
n.
dolgu malzemesinin tane boyu
398
Marine
grain heeling moment
n.
dökme tahıl yükünün enine olarak hareket etmesi sonucu oluşan moment
399
Marine
grain terminal
n.
hububat terminali
400
Marine
mixed grain size
n.
karışık tanecik büyüklüğü
401
Marine
median grain size
n.
medyan dane boyu
402
Marine
mean grain size
n.
ortalama tane boyu
403
Marine
grain carrier
n.
tane taşıyıcı
404
Marine
grain size
n.
tanecik büyüklüğü
405
Marine
grain size analysis
n.
tane boyu analizi
406
Marine
grain size reynolds number
n.
tane boyu reynold sayısı
407
Marine
grain size accumulation curve
n.
tane boyu birikim eğrisi
408
Marine
grain size distribution
n.
tane boyu dağılımı
409
Marine
grain loading strapping
n.
tahıl yükü haplama işlemi
410
Marine
grain loading booklet
n.
tahıl yükleme kitapçığı
Mining
411
Mining
grain size analysis
n.
dane boyu analizi
412
Mining
attenuation-grain size
n.
serbestleşme tane boyutu
Veterinary
413
Veterinary
distillers' grain
n.
damıtma-tane
414
Veterinary
distillers' grain
n.
damıtık mısır
415
Veterinary
distillers' grain
n.
damıtık tahıl
416
Veterinary
distillers' grain
n.
viskinin damıtma sürecinde kullanılan yan ürün
Food Engineering
417
Food Engineering
crumb grain
n.
ekmek içi gözeneği
418
Food Engineering
grain alcohol
n.
hububat alkolü
419
Food Engineering
grain alcohol
n.
tahıldan çıkarılan alkol
420
Food Engineering
non-wholly vitreous grain
n.
tam zücaci olmayan dane
421
Food Engineering
long-grain rice
n.
uzun taneli pirinç
422
Food Engineering
medium grain
adj.
orta daneli
423
Food Engineering
whole-grain
adj.
ruşeym ve kepek içeren doğal veya işlenmemiş tahıla ait
424
Food Engineering
whole-grain
adj.
ruşeym ve kepek içeren doğal veya işlenmemiş tahılla ilgili
Gastronomy
425
Gastronomy
multi-grain bread
n.
çok tahıllı ekmek
426
Gastronomy
whole grain bread
n.
tam tahıl ekmeği
Chemistry
427
Chemistry
grain alcohol
n.
etil alkol
Biochemistry
428
Biochemistry
amylum grain
n.
lökoplastların oluşturduğu lamine nişasta
Marine Biology
429
Marine Biology
grain alcohol
n.
etanol
Zoology
430
Zoology
eating grain
n.
tanecil
Botanic
431
Botanic
grain axis
n.
eksenel tohum
432
Botanic
pollen grain
n.
polen tanesi
433
Botanic
avignon grain
n.
fransa'da yetişen çeşitli topalak meyvelerine verilen ad
434
Botanic
horse grain (macrotyloma uniflorum)
n.
eski dünya'nın tropik bölgelerine özgü, hindistan'da yiyecek ve yem olarak yetiştirilen sarılıcı bir bitki
435
Botanic
horse grain (dolichos biflorus)
n.
eski dünya'nın tropik bölgelerine özgü, hindistan'da yiyecek ve yem olarak yetiştirilen sarılıcı bir bitki
436
Botanic
rice-grain fritillary
n.
çikolata zambağı
437
Botanic
oily grain
n.
susam
438
Botanic
silver grain
n.
çeşitli ağaçların öz ışınlarının boylamsal veya teğetsel bölümler halinde oluşturduğu çizgi veya şekiller
Agriculture
439
Agriculture
heavy grain
n.
ağır tahıl
440
Agriculture
grain tank
n.
dane deposu
441
Agriculture
temperature of grain stored in silos
n.
dökme depolanan hububat ısısı
442
Agriculture
grain harvest
n.
hububat hasadı
443
Agriculture
post-harvest grain
n.
hasat sonrası dane
444
Agriculture
grain space
n.
hububat hacmi
445
Agriculture
light grain
n.
hafif tahıl
446
Agriculture
grain milling
n.
hububat öğütme
447
Agriculture
grain fittings
n.
hububat tertibatı
448
Agriculture
grain drill
n.
mibzer
449
Agriculture
whole grain
n.
öğütülmemiş (dane halde)
450
Agriculture
pneumatic grain elevator
n.
pnömatik hububat elevatörü
451
Agriculture
grain elevator
n.
silo
452
Agriculture
grain dryer
n.
tahıl kurutma makinesi
453
Agriculture
grain milling facilities
n.
tahıl öğütme tesisleri
454
Agriculture
single grain structure
n.
taneli yapı
455
Agriculture
grain size analysis
n.
tane büyüklüğü analizi
456
Agriculture
grain cubic capacity
n.
tahıl yük hacmi
457
Agriculture
grain space
n.
tahıl hacmi
458
Agriculture
grain silo
n.
tahıl ambarı
459
Agriculture
whole grain cereal
n.
tam taneli tahıl
460
Agriculture
grain seed cleaner
n.
tahıl temizleme makinesi
461
Agriculture
grain milling facilities
n.
tahılların öğütüldüğü tesis
462
Agriculture
grain broker
n.
tahıl komisyoncusu
463
Agriculture
grain fittings
n.
tahıl düzeni
464
Agriculture
grain space
n.
tahıl yük hacmi
465
Agriculture
grain compaction factor
n.
tahıl sıkışma oranı
466
Agriculture
grain cargo certificate
n.
tahıl yükü sertifikası
467
Agriculture
grain milling
n.
tahıl öğütme
468
Agriculture
grain bin
n.
zahire ambarı
469
Agriculture
grain elevator
n.
zahire ambarı
470
Agriculture
temperature of grain stored in silos
n.
yığın halinde depolanmış danenin sıcaklığı
471
Agriculture
starch grain
n.
nişasta tahılı
472
Agriculture
grain binder
n.
küçük taneleri kesmek ve sapları demetlemek için kullanılan bir alet
473
Agriculture
feed grain
n.
büyükbaş yemi
474
Agriculture
feed grain
n.
yemlik tahıl
475
Agriculture
seed grain
n.
gelecek yılın ekimi için hasattan saklanan tahıl tohumu
476
Agriculture
coarse-grain
adj.
kaba taneli (buğday vb)
477
Agriculture
fine-grain
adj.
küçük taneli (buğday vb)
478
Agriculture
fg (fine grain)
abrev.
ince taneli
Breeding
479
Breeding
brewer's grain
n.
hayvan yemi olarak kullanılan bira posası
Apiculture
480
Apiculture
pollen grain
n.
polen taneciği
Forestry
481
Forestry
quarter grain
n.
dörde kesilmiş kütüğün damarı
History
482
History
grain elevator
n.
tahıl ambarı
483
History
grain coast
n.
afrika'da, bugünkü liberya'ya karşılık gelen tarihi bir bölge
Environment
484
Environment
effective grain size
n.
etkin tane büyüklüğü
485
Environment
grain size distribution of soil particles
n.
toprak tane büyüklüğü dağılımı
Geography
486
Geography
grain valley
n.
missouri eyaletinde şehir
Meteorology
487
Meteorology
grain of sleet
n.
sulusepken damlası
Geology
488
Geology
grain size distribution
n.
granülometrik dağılım
Military
489
Military
star grain propellant
n.
yıldız taneli barut
Photography
490
Photography
film grain
n.
film greni
491
Photography
fine-grain
adj.
(fotoğraf) grenli
492
Photography
fine-grain
adj.
(fotoğraf) kumlanmış
Printery
493
Printery
long grain
adj.
kağıdın uzun tarafı yönünde döndürülen (makine)
Entomology
494
Entomology
angoumois grain moth (sitotroga cerealella)
n.
arpa güvesi
495
Entomology
angoumois grain moth (sitotroga cerealella)
n.
larvaları depolarda bulunan tahıl çekirdekleriyle beslenen küçük bir güve
496
Entomology
grain moth (tinea granella)
n.
buğday güvesi
497
Entomology
grain weevil
n.
buğday biti
498
Entomology
grain worm
n.
buğday biti larvası
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of grain
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy