haberdar olmak

Bedeutungen von dem Begriff "haberdar olmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 37 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	haberdar olmak	hear about v.
I heard about Tom. Tom'dan haberdar oldum. More Sentences
2	General	haberdar olmak	know v.
I would like to confirm that the European Parliament has never known of any threats. Avrupa Parlamentosu'nun herhangi bir tehditten haberdar olmadığını teyit etmek isterim. More Sentences
3	General	haberdar olmak	be aware of v.
Tom said that he was aware of the ongoing conspiracy. Tom devam eden komplodan haberdar olduğunu söyledi. More Sentences
4	General	haberdar olmak	keep informed v.
In order to keep informed, I try to read as much as possible. Haberdar olmak için mümkün olduğunca çok okumaya çalışıyorum. More Sentences
5	General	haberdar olmak	stay informed v.
This programme allows you to stay informed. Bu program haberdar olmanızı sağlar. More Sentences
Common Usage
6	Common Usage	haberdar olmak	be informed v.
General
7	General	haberdar olmak	be informed about v.
8	General	haberdar olmak	get wind of v.
9	General	haberdar olmak	become aware of v.
10	General	haberdar olmak	be cognizant of v.
11	General	haberdar olmak	be up on v.
12	General	haberdar olmak	acquaint oneself with v.
13	General	haberdar olmak	agnise v.
14	General	haberdar olmak	agnize v.
15	General	haberdar olmak	seize v.
Phrasals
16	Phrasals	haberdar olmak	be up in v.
Idioms
17	Idioms	haberdar olmak	be up on (something) v.
18	Idioms	haberdar olmak	be up on v.
19	Idioms	haberdar olmak	come to (one's) knowledge v.
20	Idioms	haberdar olmak	come to somebody’s knowledge v.
21	Idioms	haberdar olmak	come to (one's) knowledge v.
22	Idioms	haberdar olmak	come to somebody’s knowledge v.
23	Idioms	haberdar olmak	get word v.
24	Idioms	haberdar olmak	be on to v.
25	Idioms	haberdar olmak	get the memo v.
26	Idioms	haberdar olmak	be a wake-up [australia] v.
27	Idioms	haberdar olmak	be a wake-up (or awake up) [[australia/new zealand] v.
28	Idioms	haberdar olmak	be in the picture v.
29	Idioms	haberdar olmak	be in the picture v.
30	Idioms	haberdar olmak	have one's ear to the ground v.
31	Idioms	haberdar olmak	have (or keep) an ear to the ground v.
32	Idioms	haberdar olmak	keep your ear (close) to the ground v.
33	Idioms	haberdar olmak	have your ear (close) to the ground v.
34	Idioms	haberdar olmak	keep an ear (close) to the ground v.
35	Idioms	haberdar olmak	have an ear (close) to the ground v.
36	Idioms	haberdar olmak	be in touch v.
37	Idioms	haberdar olmak	keep (someone or something) up to date v.

Bedeutungen, die der Begriff "haberdar olmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	know about (someone or something) v.
And their economic raison d'être is that no one knows about them. Ekonomik varlık sebepleri ise kimsenin onlardan haberdar olmaması. More Sentences
General
2	General	gözünü sürekli üstünde tutarak herşeyden haberdar olmak	keep tabs on v.
3	General	(son gelişmelerden) haberdar olmak	keep abreast of v.
4	General	en son gelişmelerden haberdar olmak	be up to date v.
5	General	son gelişmelerden haberdar olmak	keep abreast v.
6	General	dikkatlice gözlemek böylece gelişmelerden haberdar olmak	keep tabs on v.
7	General	olup bitenden haberdar olmak	know what's going on v.
8	General	(bir şeyden) haberdar olmak	be aware of (something) v.
9	General	her aşamasından haberdar olmak	follow v.
Phrasals
10	Phrasals	bir şeyden (gelişmeler vb) haberdar olmak	keep on top of something v.
11	Phrasals	(bir şeyden) haberdar olmak	stay up on (something v.
12	Phrasals	(yasa dışı veya gizli bir şeyden) haberdar olmak	get onto v.
13	Phrasals	birinden/bir şeyden haberi olmak/haberdar olmak	hear about someone or something v.
14	Phrasals	(bir şeyden) haberdar olmak	keep across (something) v.
15	Phrasals	(son gelişmelerden) haberdar olmak	keep across (something) v.
16	Phrasals	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	keep up with (someone or something) v.
17	Phrasals	'-den haberdar olmak	learn of v.
18	Phrasals	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	learn of (someone or something) v.
Colloquial
19	Colloquial	'-den tamamen haberdar olmak	be well aware that... v.
20	Colloquial	(bir şeyden) haberi/haberdar olmak	be in on (something) v.
21	Colloquial	(birinden) haberdar olmak	be on to (someone) v.
22	Colloquial	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	get wise (to someone or something) v.
Idioms
23	Idioms	(bir şeyden) tamamen haberi/haberdar/bilgisi olmak	be well aware of (something) v.
24	Idioms	gelişmelerden haberdar olmak	stay abreast of (someone or something) v.
25	Idioms	bir şeyden haberdar olmak	get wise to something v.
26	Idioms	her şeyden haberdar olmak	keep one's finger on the pulse v.
27	Idioms	her şeyden haberdar olmak	have one's finger on the pulse v.
28	Idioms	haberdar/bilgisi olmak	be up to speed v.
29	Idioms	gelişmelerden haberdar olmak	finger on the pulse v.
30	Idioms	son gelişmelerden haberdar olmak	be up to speed v.
31	Idioms	varlığından haberdar olmak	hear of someone or something v.
32	Idioms	(son gelişmelerden) haberdar olmak	keep abreast of v.
33	Idioms	gerçekte neler olduğundan haberdar olmak	know where it’s at v.
34	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak/kalmak	keep astride of (something) v.
35	Idioms	(bir şeyden) sürekli haberdar olmak	keep astride of (something) v.
36	Idioms	(bir şeyden) tamamen haberdar olmak	be on top of (something) v.
37	Idioms	(her şeyden/olup bitenden) haberdar olmak	be in the swim (of things) v.
38	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch (with something) v.
39	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch with (something) v.
40	Idioms	'-in haberdar olmadığı bir şey olmak	be news to v.
41	Idioms	birinin haberdar olmadığı bir şey olmak	be news to someone v.
42	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch (with something) v.
43	Idioms	bir şeyden tamamen haberdar olmak	be well aware of something v.
44	Idioms	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	be wise to (someone or something) v.
45	Idioms	(bir şeyden) haberdar olmak	be in touch (with something) v.
46	Idioms	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	be/get wise to somebody/something v.
47	Idioms	(birinden/bir şeyden) haberdar olmak	become hip to (someone or something) v.
48	Idioms	her şeyden haberdar olmak	have your finger on the pulse v.
49	Idioms	her şeyden haberdar olmak	have/keep your finger on the pulse v.
50	Idioms	bir şeyden haberdar olmak	keep abreast of something v.
51	Idioms	son gelişmelerden haberdar olmak	keep abreast of something v.
52	Idioms	(gelişmelerden) haberdar olmak	keep on top v.
53	Idioms	(bir şeyin) gidişatından haberdar olmak	stay on top of (someone or something) v.
54	Idioms	bir şeyden haberdar olmak	stay abreast of something v.