hapsetmek

Bedeutungen von dem Begriff "hapsetmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 82 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	hapsetmek	imprison v.
Tyrannical governments frequently imprison their political opponents. Zalim hükümetler sık sık siyasi rakiplerini hapsederler. More Sentences
General
2	General	hapsetmek	lock up v.
The police have Tom safely locked up. Polis Tom'u güvenli şekilde hapsetti. More Sentences
3	General	hapsetmek	cage v.
Sami caged Layla in a room. Sami, Leyla'yı bir odaya hapsetti. More Sentences
4	General	hapsetmek	put in prison v.
He was put in prison. O hapseneye atıldı. More Sentences
5	General	hapsetmek	confine v.
We were able to confine the smoke to the lobby. Dumanı lobiye hapsetmeyi başardık. More Sentences
6	General	hapsetmek	confine v.
Where did you confine them? Onları nereye hapsettin? More Sentences
7	General	hapsetmek	prison [dialect] v.
I can't stand being cooped up in this prison! Bu hapishanede hapsedilmeye katlanamıyorum! More Sentences
8	General	hapsetmek	trap v.
Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber. Hava, bir odaya hapsedildiğinde önemli ölçüde ısı yalıtımı sağlar. More Sentences
Law
9	Law	hapsetmek	send to jail v.
Tom was sent to jail for murder. Tom cinayetten hapse gönderildi. More Sentences
General
10	General	hapsetmek	coop up in something v.
11	General	hapsetmek	restrain v.
12	General	hapsetmek	detain v.
13	General	hapsetmek	mew up v.
14	General	hapsetmek	incarcerate v.
15	General	hapsetmek	gaol v.
16	General	hapsetmek	pen v.
17	General	hapsetmek	lock v.
18	General	hapsetmek	pen in v.
19	General	hapsetmek	jail v.
20	General	hapsetmek	bar v.
21	General	hapsetmek	lock in v.
22	General	hapsetmek	commit to prison v.
23	General	hapsetmek	inclose v.
24	General	hapsetmek	coop up in v.
25	General	hapsetmek	custody v.
26	General	hapsetmek	immure v.
27	General	hapsetmek	shut up v.
28	General	hapsetmek	mure v.
29	General	hapsetmek	pen up v.
30	General	hapsetmek	intern v.
31	General	hapsetmek	coop up v.
32	General	hapsetmek	shut in v.
33	General	hapsetmek	mew v.
34	General	hapsetmek	impound v.
35	General	hapsetmek	enclose v.
36	General	hapsetmek	tine [dialect] v.
37	General	hapsetmek	emmew [obsolete] v.
38	General	hapsetmek	emprison [obsolete] v.
39	General	hapsetmek	unfree v.
40	General	hapsetmek	enmure [obsolete] v.
41	General	hapsetmek	uplock [obsolete] v.
42	General	hapsetmek	withhold [obsolete] v.
43	General	hapsetmek	include v.
44	General	hapsetmek	conclude [obsolete] v.
45	General	hapsetmek	pin v.
46	General	hapsetmek	inhoop [obsolete] v.
47	General	hapsetmek	inlock v.
48	General	hapsetmek	inmew [obsolete] v.
49	General	hapsetmek	inrail v.
50	General	hapsetmek	pend [obsolete] v.
51	General	hapsetmek	pew v.
52	General	hapsetmek	cub [dialect] [uk] v.
53	General	hapsetmek	spunge v.
Phrasals
54	Phrasals	hapsetmek	catch up v.
55	Phrasals	hapsetmek	circle in v.
56	Phrasals	hapsetmek	tie down v.
57	Phrasals	hapsetmek	shut in v.
58	Phrasals	hapsetmek	incarcerate in v.
59	Phrasals	hapsetmek	intern in v.
60	Phrasals	hapsetmek	immure in v.
61	Phrasals	hapsetmek	take away v.
62	Phrasals	hapsetmek	cage up v.
63	Phrasals	hapsetmek	hole up v.
Colloquial
64	Colloquial	hapsetmek	entomb v.
Idioms
65	Idioms	hapsetmek	lay by the heels v.
66	Idioms	hapsetmek	put out of the way v.
67	Idioms	hapsetmek	lay (one) by the heels [obsolete] v.
68	Idioms	hapsetmek	lay by the heels v.
Trade/Economic
69	Trade/Economic	hapsetmek	lodge v.
Law
70	Law	hapsetmek	detain v.
71	Law	hapsetmek	distrain v.
72	Law	hapsetmek	jail v.
73	Law	hapsetmek	commit to prison v.
74	Law	hapsetmek	gaol v.
75	Law	hapsetmek	jug v.
76	Law	hapsetmek	imprison v.
77	Law	hapsetmek	confine v.
78	Law	hapsetmek	secure v.
Archaic
79	Archaic	hapsetmek	bail v.
80	Archaic	hapsetmek	impale v.
81	Archaic	hapsetmek	pound v.
82	Archaic	hapsetmek	stew v.

Bedeutungen, die der Begriff "hapsetmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	demirlerin içine hapsetmek	embar v.
2	General	kapıyı kilitleyerek birini bir yere hapsetmek	lock someone in v.
3	General	hapsetmek (bir gemiyi bir limanda)	intern v.
4	General	-e hapsetmek	confine to v.
5	General	gemiyi limanda hapsetmek	intern v.
6	General	birini ayrı bir hücreye kapamak/hapsetmek	imprison someone in a separate cell v.
7	General	eve hapsetmek	recluse [obsolete] v.
8	General	(bir bölgeye vb.) hapsetmek	lag v.
9	General	kanal içerisinde hapsetmek	channel v.
10	General	geneleve hapsetmek	embrothel [obsolete] v.
11	General	çekirdeğe hapsetmek	enkernel v.
12	General	bahçeye hapsetmek	impark v.
13	General	zindana hapsetmek	dungeon [rare] v.
14	General	dar bir alana hapsetmek	pinch v.
15	General	birini ayrı bir hücreye kapamak/hapsetmek	imprison someone in a separate cell v.
16	General	sınırlar içinde tutmak: hapsetmek	prescribe v.
17	General	av sabahı tilkiyi yuvasına hapsetmek	put to v.
18	General	kar ile hapsetmek	snow v.
19	General	küre içine alır gibi hapsetmek	sphere v.
Phrasals
20	Phrasals	(birisini ya da bir şeyi bir yere) hapsetmek	confine (someone or something) within (something) v.
21	Phrasals	(birisini ya da bir hayvanı bir yere) hapsetmek	confine (someone or an animal) within something v.
22	Phrasals	bir yere hapsetmek	cage someone or something up in something v.
23	Phrasals	birini/bir şeyi bir yere hapsetmek	enclose someone or something (with)in something v.
24	Phrasals	içine hapsetmek	lock in v.
25	Phrasals	içine hapsetmek	lock into v.
26	Phrasals	birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına hapsetmek	pin someone or something under someone or something v.
27	Phrasals	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek	pin (someone or something) underneath (someone or something) v.
28	Phrasals	bir yere hapsetmek	stick in v.
29	Phrasals	(bir şeye/yere) hapsetmek	stick into (something) v.
30	Phrasals	birini/bir şeyi hapsetmek	box someone or something in v.
31	Phrasals	birini hapsetmek	box someone up v.
32	Phrasals	birini/bir şeyi bir yere hapsetmek	cage someone or something in v.
33	Phrasals	birini/bir şeyi (bir şeye) hapsetmek	close someone or something in (something) v.
34	Phrasals	birini/bir hayvanı bir şeye/yere hapsetmek	confine someone or an animal to something v.
35	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) hapsetmek	confine (someone or something) to (something) v.
36	Phrasals	'-e hapsetmek	confine within v.
37	Phrasals	birini/bir şeyi hapsetmek	coop someone or something up v.
38	Phrasals	-e hapsetmek	enclose in v.
39	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) hapsetmek	entomb (someone or something) in (something) v.
40	Phrasals	(birini bir yere) kapatmak/hapsetmek	imprison (someone) in (something) v.
41	Phrasals	-e kapatmak/hapsetmek	imprison in v.
42	Phrasals	(birini bir şeye/yere) hapsetmek	incarcerate (someone) in (something) v.
43	Phrasals	(bir şeye/yere) hapsetmek	intern in (something) v.
44	Phrasals	birini bir şeye/yere hapsetmek	intern someone in something v.
45	Phrasals	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek	pin (someone or something) beneath (someone or something) v.
46	Phrasals	altına hapsetmek	pin beneath v.
47	Phrasals	altına hapsetmek	pin under v.
48	Phrasals	-e hapsetmek	wall in v.
Idioms
49	Idioms	(birini) süresiz olarak hapse atmak/hapsetmek	lock (someone) up and throw away the key v.
Physics
50	Physics	nükleer füzyon sırasında plazmayı hapsetmek için kullanılan manyetik alan	magnetic bottle n.
Breeding
51	Breeding	(inek) başını çerçeveyle sabitleyerek hapsetmek	bail up [australia] v.
History
52	History	(küba devrim yıllarında) denetim sağlamak için kübalı kırsal nüfusu kamp ya da askeri garnizona hapsetmek	reconcentrate v.
Military
53	Military	(düşmanı) kısıtlı alana hapsetmek	contain v.
Mythology
54	Mythology	minos komutasındaki girit'te, daedalus'un yarı insan-yarı boğa minotor'u hapsetmek için inşa ettiği geniş labirent	labyrinth of minos n.