Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | hayranlık duymak | admire v. | ||
I suppose there is something in each of them that I admire. Sanırım her birinde hayranlık duyduğum bir şeyler var. More Sentences |
||||
General | ||||
General | hayranlık duymak | feel admiration for v. | ||
I feel admiration for his talent. Yeteneğine hayranlık duyuyorum. More Sentences |
||||
General | hayranlık duymak | feel admiration v. | ||
General | hayranlık duymak | have admiration for v. | ||
General | hayranlık duymak | enthuse over v. | ||
General | hayranlık duymak | think the world of v. | ||
General | hayranlık duymak | enthuse about v. | ||
General | hayranlık duymak | be full of admiration v. | ||
General | hayranlık duymak | have admiration v. | ||
General | hayranlık duymak | be filled with admiration v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | hayranlık duymak | look up to somebody v. |