hoşlanmak

Bedeutungen von dem Begriff "hoşlanmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 46 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	hoşlanmak	like v.
We do not like that idea, and therefore I do not agree with this draft text. Bu fikirden hoşlanmıyoruz ve bu nedenle bu taslak metne katılmıyorum. More Sentences
General
2	General	hoşlanmak	care v.
I don't care if you like me or not. Benden hoşlanıp hoşlanmaman umurumda değil. More Sentences
3	General	hoşlanmak	care for v.
Women didn't care for him. Kadınlar ondan hoşlanmadılar. More Sentences
4	General	hoşlanmak	enjoy v.
He enjoys cooperating and always works within the consensus. İşbirliği yapmaktan hoşlanıyor ve her zaman fikir birliği içinde çalışıyor. More Sentences
5	General	hoşlanmak	take kindly to v.
I do not take kindly to those who abuse their power. Güçlerini kötüye kullananlardan hoşlanmam. More Sentences
6	General	hoşlanmak	go for v.
I don't go for men of his type. Onun tipindeki erkeklerden hoşlanmam. More Sentences
7	General	hoşlanmak	dig v.
You know, women dig this. Bilirsiniz, kadınlar bundan hoşlanır. More Sentences
8	General	hoşlanmak	fancy v.
All the guys in her class fancied her. Sınıftaki bütün erkekler ondan hoşlanıyordu. More Sentences
9	General	hoşlanmak	delight v.
Children delight in comic books. Çocuklar çizgi romanlardan hoşlanırlar. More Sentences
10	General	hoşlanmak	like v.
For people who do not like this, a European Commission spokesman had good advice. Bu durumdan hoşlanmayanlar için Avrupa Komisyonu sözcüsünün iyi bir tavsiyesi oldu. More Sentences
11	General	hoşlanmak	take to v.
I'm not sure if George will take to this idea. George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim. More Sentences
Phrasals
12	Phrasals	hoşlanmak	care for v.
I don't care for sports. Sporlardan hoşlanmam. More Sentences
Technical
13	Technical	hoşlanmak	like v.
I know some sceptics do not like it, but they never will. Bazı şüphecilerin bundan hoşlanmadığını biliyorum ama asla hoşlanmayacaklar. More Sentences
General
14	General	hoşlanmak	be taken with v.
15	General	hoşlanmak	cotton to v.
16	General	hoşlanmak	click v.
17	General	hoşlanmak	take a fancy to v.
18	General	hoşlanmak	take a shine to somebody v.
19	General	hoşlanmak	bask v.
20	General	hoşlanmak	care for somebody v.
21	General	hoşlanmak	be partial to v.
22	General	hoşlanmak	relish v.
23	General	hoşlanmak	be pleased with v.
24	General	hoşlanmak	rejoice v.
25	General	hoşlanmak	affect v.
26	General	hoşlanmak	be attracted v.
27	General	hoşlanmak	be taken by v.
28	General	hoşlanmak	have a liking for somebody v.
29	General	hoşlanmak	rejoice in v.
30	General	hoşlanmak	savour v.
31	General	hoşlanmak	savor v.
32	General	hoşlanmak	affect v.
33	General	hoşlanmak	list v.
34	General	hoşlanmak	yerk [dialect] v.
35	General	hoşlanmak	smaak [south africa] v.
Phrasals
36	Phrasals	hoşlanmak	go for v.
Colloquial
37	Colloquial	hoşlanmak	go for v.
38	Colloquial	hoşlanmak	get kicks v.
Idioms
39	Idioms	hoşlanmak	take a fancy to v.
40	Idioms	hoşlanmak	have a thing v.
41	Idioms	hoşlanmak	have use for v.
42	Idioms	hoşlanmak	take into heart v.
Archaic
43	Archaic	hoşlanmak	please [scotland] v.
44	Archaic	hoşlanmak	savor [us] v.
45	Archaic	hoşlanmak	savour [uk] v.
Slang
46	Slang	hoşlanmak	get a kick out of v.

Bedeutungen, die der Begriff "hoşlanmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	birinden hoşlanmak	like someone v.
I think I like someone. Sanırım birinden hoşlanıyorum. More Sentences
2	General	birbirinden hoşlanmak	like each other v.
I thought you and Tom didn't like each other. Tom'la birbirinizden hoşlanmadığınızı sanıyordum. More Sentences
Idioms
3	Idioms	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	be fond of (someone or something) v.
I am fond of Cathy. Cathy'den hoşlanıyorum. More Sentences
General
4	General	birinden hoşlanmak	take a shine to v.
5	General	çok hoşlanmak	love someone to bits v.
6	General	bir şeyi yapmaktan hoşlanmak	go in for v.
7	General	çok hoşlanmak	enviously admire something v.
8	General	çok hoşlanmak (güzel bir şeyden)	be smitten with v.
9	General	çok hoşlanmak (güzel bir şeyden)	be smitten by v.
10	General	çok hoşlanmak	be fond of (something/someone) a lot v.
11	General	çok hoşlanmak	like some very much v.
12	General	-den hoşlanmak	be fond of v.
13	General	-den hoşlanmak	have a liking for v.
14	General	birbirlerinden hoşlanmak	fancy each other v.
15	General	müzik dinlemekten hoşlanmak	like to listen to music v.
16	General	pohpohlanmaktan hoşlanmak	like to be pampered v.
17	General	pohpohlanmaktan hoşlanmak	like to be flattered v.
18	General	birinden hemen hoşlanmak	like someone right off v.
19	General	olgun erkeklerden hoşlanmak	like mature men v.
20	General	birbirinden hoşlanmak	fancy each other v.
21	General	tekrar hoşlanmak	reenjoy v.
22	General	tekrar hoşlanmak	re-enjoy v.
23	General	birisi ile birlikte olmaktan hoşlanmak	enjoy being with someone v.
Phrasals
24	Phrasals	çok hoşlanmak	eat up v.
25	Phrasals	bir şeyden hoşlanmak	care for something v.
26	Phrasals	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	care for (someone or something) v.
27	Phrasals	bir şeyden hoşlanmak	get behind something v.
28	Phrasals	(birinden) hoşlanmak	go for (someone) v.
29	Phrasals	birinden/bir şeyden hoşlanmak	go for someone or something v.
30	Phrasals	(bir şeyden) hoşlanmak	go for (something) v.
31	Phrasals	(bir şeyden) hoşlanmak	rejoice in (something) v.
Colloquial
32	Colloquial	birinden hemen hoşlanmak	take an immediate liking to someone v.
33	Colloquial	(birinden) hoşlanmak	dig (someone) v.
34	Colloquial	(bir şeyden) hoşlanmak	dig (something) v.
35	Colloquial	çok hoşlanmak	eat it up v.
36	Colloquial	bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak	be down v.
37	Colloquial	(bir şeyle) uğraşmaktan hoşlanmak	be down v.
38	Colloquial	bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak	be down with v.
39	Colloquial	(bir şeyle) uğraşmaktan hoşlanmak	be down with v.
40	Colloquial	(birinin) arkadaşlığından hoşlanmak	down with v.
41	Colloquial	(birinden) hoşlanmak	be into (someone) v.
42	Colloquial	çok hoşlanmak	lurve v.
Idioms
43	Idioms	(bir şeyden) çok hoşlanmak	be down with (something) v.
44	Idioms	(bir şeyi) yapmaktan hoşlanmak	be (a) one for (something) v.
45	Idioms	birinden hoşlanmak	be sweet on someone v.
46	Idioms	birinden çok hoşlanmak	be gone on somebody v.
47	Idioms	birinden hoşlanmak	be into someone v.
48	Idioms	olgun erkeklerden hoşlanmak	have a thing for older men v.
49	Idioms	(bir şeyi yapmaktan) hoşlanmak	have a liking v.
50	Idioms	(sadece) kendini dinlemekten hoşlanmak	like to hear oneself talk v.
51	Idioms	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	get a kick from (someone or something) v.
52	Idioms	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick out of something v.
53	Idioms	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick from something v.
54	Idioms	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	get behind (someone or something) v.
55	Idioms	bir şeyi yapmaktan hoşlanmak	get a charge out of something v.
56	Idioms	(birinden) çok hoşlanmak	be nuts about (someone) v.
57	Idioms	(birinden) hoşlanmak	be sweet on (one) v.
58	Idioms	'-i yapmaktan hoşlanmak	get a charge out of v.
59	Idioms	bir şeyden hoşlanmak	get a kick from/out of something v.
60	Idioms	birinden/bir şeyden hoşlanmak	get a kick out of someone/something v.
61	Idioms	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have (a) use for someone or something v.
62	Idioms	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have a soft spot for someone/something v.
63	Idioms	birinden/bir şeyden hoşlanmak	have a soft spot for somebody/something v.
64	Idioms	(birinden) hoşlanmak	have a thing for (someone) v.
65	Idioms	(bir şeyden) çok hoşlanmak	have a thing for (something) v.
66	Idioms	(birinden/bir şeyden) çok hoşlanmak	love (someone or something) to bits v.
67	Idioms	(birinden/bir şeyden) çok hoşlanmak	love (someone or something) to death v.
68	Idioms	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	take a fancy to (someone or something) v.
69	Idioms	(birinden/bir şeyden) hoşlanmak	take a shine to (someone or something) v.
Speaking
70	Speaking	herkes herkesten hoşlanmak zorunda değil	not everyone has to like everyone expr.
Music
71	Music	ritmik müzikten hoşlanmak	groove v.
Slang
72	Slang	çok hoşlanmak	be gone on v.
Modern Slang
73	Modern Slang	uygun olmayan kişilerden hoşlanmak	anaxiphilia n.
74	Modern Slang	olmayacak kişilerden hoşlanmak	anaxiphilia n.