ihtiyar - Türkisch Englisch Wörterbuch

ihtiyar

Bedeutungen von dem Begriff "ihtiyar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 33 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ihtiyar old adj.
You're just an old guy pretending to be a little kid.
Sen de küçük bir çocuk gibi davranan ihtiyar bir adamsın.

More Sentences
General
ihtiyar old man n.
Tom is a grouchy old man.
Tom huysuz yaşlı bir ihtiyar.

More Sentences
ihtiyar elder adj.
The elders decided to expel him from the village.
İhtiyar heyeti onu köyden kovmaya karar verdi.

More Sentences
ihtiyar old adj.
He was always getting in trouble with the Old Bill.
İhtiyar Bill'le başı hep derde girerdi.

More Sentences
Idioms
ihtiyar the old man n.
The old man lives by himself.
İhtiyar tek başına yaşıyor.

More Sentences
General
ihtiyar hoar n.
ihtiyar gaffer n.
ihtiyar option n.
ihtiyar old woman n.
ihtiyar geriatric n.
ihtiyar freedom n.
ihtiyar oldie n.
ihtiyar oldster n.
ihtiyar volition n.
ihtiyar elderly adj.
ihtiyar oldish adj.
ihtiyar aged adj.
ihtiyar freewill adj.
ihtiyar antiquated adj.
ihtiyar elderish adj.
ihtiyar overmature adj.
ihtiyar doted [scotland] adj.
Colloquial
ihtiyar old dear n.
ihtiyar an old dear n.
ihtiyar full of years adj.
Idioms
ihtiyar hoary age n.
ihtiyar ould adj.
Archaic
ihtiyar dottled adj.
Slang
ihtiyar granddad n.
ihtiyar geri (geriatric) n.
ihtiyar geri n.
ihtiyar boomer n.
British Slang
ihtiyar crumbly n.

Bedeutungen, die der Begriff "ihtiyar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 79 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ihtiyar adam old man n.
Wine is the milk of old men.
İhtiyar adamların sütü şaraptır.

More Sentences
tiyatroda komik ihtiyar bunak karakteri pantaloon n.
sarsak ihtiyar dodderer n.
ihtiyar adam grandsire n.
ihtiyar at nag n.
ihtiyar adam greybeard n.
ihtiyar heyeti council n.
ilginç ihtiyar geezer n.
ihtiyar adam graybeard n.
ihtiyar kadın granny n.
çapkın (ihtiyar) roue n.
ihtiyar ya da emekli kimse senior citizen n.
paştun toplumunda karar alma yetkisine sahip olan ihtiyar heyeti jirga n.
ihtiyar heyeti üyesi councilor n.
ihtiyar meclisi village councils n.
ihtiyar delikanlı oldboy n.
huysuz ihtiyar grumpy old man n.
ihtiyar heyeti üyesi councillor n.
çenesi düşük ihtiyar anecdotage n.
ihtiyar heyeti üyesi ealderman [brit] n.
ihtiyar heyeti üyesi earldorman n.
ihtiyar delikanlı youngster n.
zengin ihtiyar woopie n.
huysuz ihtiyar hunks n.
ihtiyar kadın old lady n.
kabiledeki ihtiyar kimse old man n.
ihtiyar insan old person n.
ihtiyar kimse old person n.
ihtiyar olma oldness n.
ihtiyar kimse oldster n.
ihtiyar kimse doater n.
ihtiyar kimse dotehead n.
ihtiyar kimse doter n.
ihtiyar kimse dottrel [uk] n.
çağın gerisinde kalmış ihtiyar perennial n.
ihtiyar kimse senicide n.
ihtiyar ya da emekli kimse senior n.
ihtiyar at skate n.
sendeleyerek yürümek (çocuk/ihtiyar) paddle v.
ihtiyar kadın gibi old-womanish adj.
ihtiyar kadına uygun old-womanish adj.
ihtiyar kadına özgü old-womanish adj.
Colloquial
yaşlı/ihtiyar keçi buzzard n.
yaşlı/ihtiyar adam buzzard n.
ihtiyar kadın old dear n.
aptal bunak/ihtiyar an old bat [uk] n.
sinir bozucu bunak/ihtiyar an old bat [uk] n.
ihtiyar kadın an old dear n.
aksi ihtiyar meldrew n.
ihtiyar delikanlı young in heart adj.
Idioms
ihtiyar kadın an old girl n.
ihtiyar kimse/şey old gray mare [old-fashioned] n.
ihtiyar kimse the old gray mare n.
ihtiyar delikanlı young at heart expr.
Politics
ihtiyar heyeti üyesinin eşi aldermaness n.
ihtiyar heyeti board of alderman n.
ihtiyar meclisi council of elders n.
ihtiyar heyeti üyesi alderman n.
ihtiyar heyeti, köy meclisi ve dava toplantılarının yapıldığı yer lekgotla [south africa] n.
ihtiyar heyeti, köy meclisi ve dava toplantılarının yapıldığı yer kgotla n.
Construction
ihtiyar heyeti community council n.
Geography
ihtiyar vadi old valley n.
Archaic
ihtiyar kadın oldwife n.
ihtiyar olmak dote v.
Slang
sıkıcı ihtiyar adam boring old fart n.
sıkıcı ihtiyar adam bof (boring old fart) n.
eski moda ihtiyar adam boring old fart n.
eski kafalı ihtiyar adam boring old fart n.
köhnemiş ihtiyar adam boring old fart n.
ihtiyar/moruk old geezer n.
ihtiyar denyo gerk (geriatric and jerk) n.
huysuz ihtiyar kadın old trout [uk] n.
aksi ihtiyar kadın old trout [uk] n.
sevimsiz ihtiyar kadın old trout [uk] n.
ihtiyar cimri kadın old trout [uk] n.
ihtiyar kadın old trout [uk] n.
kahrolası ihtiyar fop (fucking old person) n.
lanet ihtiyar fop (fucking old person) n.
Star Wars
ihtiyar jho'nun pit stopu old jho's pit stop n.