Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | initiate v. | başlatmak | ||
A further far more intensive debate needs to be initiated here to ensure that we are capable of acting in the future. Gelecekte harekete geçebilmemizi sağlamak için burada çok daha yoğun bir tartışma başlatılması gerekmektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | initiate adj. | başlatılmış | ||
The Beijing Government must fulfil its promise and initiate talks with the Dalai Lama. Pekin Hükümeti verdiği sözü yerine getirmeli ve Dalai Lama ile görüşmeleri başlatmalıdır. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | initiate v. | başlatmak | ||
A further far more intensive debate needs to be initiated here to ensure that we are capable of acting in the future. Gelecekte harekete geçebilmemizi sağlamak için burada çok daha yoğun bir tartışma başlatılması gerekmektedir. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | initiate v. | başlatmak | ||
A further far more intensive debate needs to be initiated here to ensure that we are capable of acting in the future. Gelecekte harekete geçebilmemizi sağlamak için burada çok daha yoğun bir tartışma başlatılması gerekmektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | initiate n. | üyeliğe yeni kabul edilmiş kimse | ||
General | initiate n. | yetiştirilmiş kimse | ||
General | initiate n. | yeni üye | ||
General | initiate n. | ezoteri uzmanı | ||
General | initiate n. | belirli bir gruba özgü sırları bilen kimse | ||
General | initiate n. | hünerli kimse | ||
General | initiate n. | usta | ||
General | initiate n. | uzman | ||
General | initiate n. | acemi kimse | ||
General | initiate n. | yolun başındaki kimse | ||
General | initiate n. | çaylak | ||
General | initiate n. | yeni başlayan kimse | ||
General | initiate n. | çırak | ||
General | initiate v. | alıştırmak | ||
General | initiate v. | öğretmek | ||
General | initiate v. | göstermek | ||
General | initiate v. | üyeliğe kabul etmek | ||
General | initiate v. | sunmak | ||
General | initiate v. | önayak olmak | ||
General | initiate v. | başlamak | ||
General | initiate v. | önayak olmak | ||
General | initiate v. | laf açmak | ||
General | initiate v. | konu açmak | ||
General | initiate v. | konuşma başlatmak | ||
General | initiate adj. | bir alanda/faaliyette yeni | ||
General | initiate adj. | uygulamaya alınmış | ||
General | initiate adj. | başlatılan | ||
General | initiate adj. | başlayan | ||
General | initiate adj. | kabul edilen | ||
Politics | ||||
Politics | initiate v. | açılış yapmak | ||
Politics | initiate v. | girişmek | ||
Politics | initiate v. | üyeliği kabul etmek | ||
Politics | initiate v. | (ilk adım olarak) önlem ileri sürmek | ||
Politics | initiate v. | önlem tavsiyesinde bulunmak | ||
Politics | initiate v. | (ilk adım olarak) tedbir önermek |