Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | iyi görüş | good opinion n. | ||
Your good opinion's all that matters to me, Miss Havisham. Benim için önemli olan tek şey sizin iyi görüşünüz, Bayan Havisham. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | iyi görüş | good take n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | görüş açısı/manzarası çok iyi konum | a ringside seat n. |
Idioms | görüş açısı/manzarası çok iyi konum | a ringside view n. |
Idioms | görüş açısı/manzarası çok iyi olmak | have a ringside seat v. |
Idioms | görüş açısı/manzarası çok iyi olmak | have a ringside view v. |
Railway | ||
Railway | vagon çatısında daha iyi görüş sağlayan cam ile çevrili bölüm | dome n. |
Philosophy | ||
Philosophy | tüm insanların doğuştan iyi olduklarına inanan bir görüş | innate goodness n. |