kaygılanmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

kaygılanmak

Bedeutungen von dem Begriff "kaygılanmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kaygılanmak worry v.
Some of you worry your earth dreams will never come to fruition.
Bazılarınız dünyevi hayalleriniz asla gerçekleşmeyecek diye kaygılanıyor.

More Sentences
General
kaygılanmak be concerned about v.
People are concerned about racial problems.
İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar.

More Sentences
kaygılanmak be anxious v.
I have been anxious about your health.
Sağlığınla ilgili kaygılandım.

More Sentences
kaygılanmak feel anxious v.
kaygılanmak be anxious v.
kaygılanmak bother v.
kaygılanmak angst v.
kaygılanmak dither [us] v.
Phrasals
kaygılanmak concern (for) v.
Idioms
kaygılanmak drop (one's) bundle [australia/new zealand] v.
kaygılanmak drop your bundle [australia/new zealand] v.
kaygılanmak hot under the collar v.
kaygılanmak be in a sweat v.
Archaic
kaygılanmak cark v.

Bedeutungen, die der Begriff "kaygılanmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
için kaygılanmak worry about v.
We're worried about Grandma and Grandpa.
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.

More Sentences
hakkında kaygılanmak worry about v.
Try not to worry about her.
Onun hakkında kaygılanmamaya çalış.

More Sentences
-den dolayı kaygılanmak be anxious about v.
-den dolayı kaygılanmak be concerned about v.
-den dolayı kaygılanmak be worried with regards to v.
-den kaygılanmak be worried with regards to v.
-den kaygılanmak be anxious about v.
-den kaygılanmak be concerned about v.
-den kaygılanmak be uneasy about v.
-den dolayı kaygılanmak be uneasy about v.
Phrasals
bir şey için kaygılanmak bother about something v.
(biri/bir şey) için kaygılanmak bother about (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili kaygılanmak concern (oneself) about (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili kaygılanmak concerned about (someone or something) v.
(biri/bir şey) için kaygılanmak worry about (someone or something) v.
için endişelenmek/kaygılanmak worry over v.
(biri/bir şey) için endişelenmek/kaygılanmak worry over (someone or something) v.
Idioms
biri/bir şey için kaygılanmak bother one's (pretty little) head about someone or something v.
için kaygılanmak bother head about v.
biri/bir şey için kaygılanmak make a fuss of somebody/something v.
biri/bir şey için kaygılanmak make a fuss over somebody/something v.