launch - Türkisch Englisch Wörterbuch

launch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "launch" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 65 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
launch v. başlatmak (yeni işi)
We launched a successful Valentine's Day campaign.
Başarılı bir Sevgililer Günü kampanyası başlattık.

More Sentences
launch v. piyasaya sürmek
It was made in March 1999, just a few months before the launch of the supplier of Trisystem.
Bu değişiklik Mart 1999'da, Trisystem tedarikçisinin piyasaya sürülmesinden sadece birkaç ay önce yapılmıştı.

More Sentences
launch v. fırlatmak
The Soviet Union launched the earth's first artificial satellite, Sputnik I.
Sovyetler Birliği dünyanın ilk yapay uydusu olan Sputnik I'i fırlattı.

More Sentences
launch v. (gemi) denize indirmek
They launched the Titanic in 1911 in Belfast Lough.
Titanik'i 1911'de Belfast Lough'da denize indirdiler.

More Sentences
General
launch n. fırlatma
Launches have great payload capacity.
Fırlatmalar büyük bir yük taşıma kapasitesine sahiptir.

More Sentences
launch n. piyasaya sürmek
It was made in March 1999, just a few months before the launch of the supplier of Trisystem.
Bu değişiklik Mart 1999'da, Trisystem tedarikçisinin piyasaya sürülmesinden sadece birkaç ay önce yapılmıştı.

More Sentences
launch v. çıkmak
Her next novel will be launched in June.
Bir sonraki romanı Haziran ayında çıkacak.

More Sentences
launch v. lanse etmek
Remember that this summit was launched as the first 'green'summit.
Bu zirvenin ilk 'yeşil' zirve olarak lanse edildiğini hatırlayın.

More Sentences
launch v. başlamak
The rapprochement between Greece and Turkey, launched in July 1999, is continuing.
Yunanistan ve Türkiye arasında Temmuz 1999’da başlayan yakınlaşma devam etmektedir.

More Sentences
launch v. girişmek
I would like to say to the Security Council that this is not, therefore, a licence to launch into unilateral action.
Güvenlik Konseyi'ne şunu söylemek isterim ki bu, tek taraflı eylemlere girişmek için bir ruhsat değildir.

More Sentences
launch v. (bilgisayar programı vb.) başlatmak
If the program fails to launch, try rebooting.
Program başlatılamazsa, sistemi yeniden yüklemeyi deneyin.

More Sentences
Advertising
launch n. lansman
Presentations and workshops are planned for the launch of the next framework programme.
Bir sonraki çerçeve programın lansmanı için sunumlar ve çalıştaylar planlanmaktadır.

More Sentences
Technical
launch n. başlatma
Without a clear message to President Putin to launch negotiations, there will be no solution in Chechnya.
Başkan Putin'e müzakereleri başlatması yönünde açık bir mesaj verilmeden Çeçenistan'da bir çözüm bulunamayacaktır.

More Sentences
Computer
launch n. fırlatma
Launches have great payload capacity.
Fırlatmalar büyük bir yük taşıma kapasitesine sahiptir.

More Sentences
launch v. başlatmak
Let us complete it successfully before launching a debate on possible future enlargements.
Gelecekteki olası genişlemeler hakkında bir tartışma başlatmadan önce bunu başarıyla tamamlayalım.

More Sentences
Common Usage
launch v. (roket/uzay mekiği) fırlatmak
General
launch n. yolcu gemisi
launch n. kızaktan suya indirme (gemiyi)
launch n. uzaya fırlatma (roketi)
launch n. istimbot
launch n. çatana
launch n. savaş gemisi filikası
launch n. piyasaya sürme
launch n. (gemiyi) denize indirme
launch n. açılış
launch v. faaliyete geçirmek
launch v. fırlatmak (roket)
launch v. fırlatmak (roket vb)
launch v. kızaktan suya indirmek (gemiyi)
launch v. denize indirmek
launch v. suya indirmek
launch v. mızrak gibi atmak
launch v. fırlatmak (füze)
launch v. öncelemek
launch v. satışa sunmak
launch v. bindirmek (alt yazı)
launch v. uzaya fırlatma (roketi)k
Trade/Economic
launch n. piyasaya sürülme
launch n. piyasaya çıkarma
launch n. satışa sunma
launch n. satışa çıkarma
launch n. satışa sunulma
launch n. satışa çıkarılma
launch n. girişim
launch n. teşebbüs
launch v. atmak
launch v. gemiyi kızaktan suya indirmek
launch v. (gemi) suya indirmek
Technical
launch n. uçağı uçuş için bırakma
launch n. yarım güverteli bot
launch v. yeni iş başlatmak
launch v. yeni iş kurmak
Computer
launch v. çalıştırmak
launch expr. başlat
Automotive
launch n. kalkış
Marine
launch n. bazen yolcuları gemiden karaya taşımakta kullanılan motorlu bot
launch n. gemiyi kızaktan suya indirme
launch n. gemiyi denize indirme
launch n. işkanpaviye
launch n. işkampaviye
launch n. işkampavya
launch n. kik
launch n. büyük kayık
launch v. denize çıkmak
launch v. gemiyi denize indirmek

Bedeutungen, die der Begriff "launch" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 206 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
launch into v. başlamak
He launched into a tirade about how the government is encroaching on his rights.
Hükümetin haklarına nasıl tecavüz ettiği hakkında bir tirada başladı.

More Sentences
launch a campaign v. kampanya başlatmak
Sami launched a campaign to overturn his conviction.
Sami mahkûmiyetini bozmak için bir kampanya başlattı.

More Sentences
Technical
launch pad n. fırlatma rampası
Instead, Europol is to be the launch pad for a European FBI.
Bunun yerine Europol, Avrupa FBI'ı için bir fırlatma rampası olacaktır.

More Sentences
General
motor launch n. motorlu sandal
motor launch n. motorbot
launch pad n. atış rampası
launch area n. hedef alanı
motor launch n. motor
book launch n. kitap tanıtımı
launch rod n. fırlatma çubuğu
hard launch n. resmi açılış
hard launch n. resmi lansman
seaward launch point n. özel harekat kuvvetlerinin sahile ilerleyip operasyon düzenlemek üzere intikal edeceği kıyı açıklarında belirlenmiş konum
launch out into v. atılmak
launch out v. koyulmak
launch a rocket v. roket atmak
launch forth v. yola koyulmak
launch out v. çıkmak
launch a cruel smear campaign against v. insafsız karalamalar yapmak
launch out into v. başlamak
launch out v. başlamak
launch out v. har vurup harman savurmak
launch forth v. konuşmaya başlamak
launch somebody into eternity v. sonsuzluğa uğurlamak
launch out v. geliştirmek
launch one's career v. kariyerine başlamak
launch the project v. projeyi başlatmak
launch a project v. proje başlatmak
launch an expedition v. sefer düzenlemek
launch an operation v. operasyon başlatmak
launch an operation v. operasyon düzenlemek
launch an assault v. operasyon gerçekleştirmek
launch an investigation v. inceleme başlatmak
launch fort v. işe veya söze başlamak
launch out v. işe başlamak
launch out v. işe atılmak
launch the operation v. operasyonu başlatmak
launch the operation v. harekatı başlatmak
launch to the market v. piyasaya sürmek
launch/open a formal/official investigation v. resmi soruşturma başlatmak
launch/open a formal/official investigation v. resmi soruşturma açmak
launch an initiative v. girişim başlatmak
launch a spacecraft v. uzaya mekik fırlatmak
launch an extensive investigation v. kapsamlı inceleme başlatmak
launch a thorough investigation v. kapsamlı inceleme başlatmak
launch an extensive investigation v. kapsamlı soruşturma başlatmak
launch a comprehensive investigation v. kapsamlı inceleme başlatmak
launch a thorough investigation v. kapsamlı soruşturma başlatmak
launch a comprehensive investigation v. kapsamlı soruşturma başlatmak
launch a fund v. bir fon kurmak
launch an attack against someone v. birine karşı bir saldırı başlatmak
launch raid v. baskın düzenlemek
launch under the brand name v. ..markası ile piyasaya sürmek
launch a company v. şirket açmak/kurmak
slp (seaward launch point) abrev. özel harekat kuvvetlerinin sahile ilerleyip operasyon düzenlemek üzere intikal edeceği kıyı açıklarında belirlenmiş konum
Phrasals
launch out on v. bir şeye (seyahat/yolculuk) başlamak
launch into something v. bir şeye girişmek
launch into v. istekle girişmek
launch into v. şevkle başlamak
launch forth v. yola çıkmak
launch forth v. ileri sürmek
launch forth v. girişimde bulunmak
launch forth v. gemiyi suya/denize indirmek
launch forth v. bir planı başlatmak/yürürlüğe sokmak
launch forth v. bir projeyi, planı uygulamaya başlamak
launch forth on (something) v. yola çıkmak
launch forth on (something) v. yola koyulmak
launch forth on (something) v. su üzerinde yol almaya başlamak
launch forth on (something) v. demir almak
launch forth on (something) v. bir su taşıtıyla yola çıkmak
launch forth on (something) v. sözlü sesleniş yapmak
launch forth on (something) v. konuşma yapmak
launch forth on (something) v. demeç vermek
launch forth on (something) v. nutuk çekmek
launch forth on (something) v. bir planı, projeyi, girişimi başlatmak
launch forth on (something) v. bir planı, projeyi, girişimi sunmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. yola çıkmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. yola koyulmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. su üzerinde yol almaya başlamak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. demir almak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. bir su taşıtıyla yola çıkmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. sözlü sesleniş yapmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. konuşma yapmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. demeç vermek
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. nutuk çekmek
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. bir planı, projeyi, girişimi başlatmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. bir planı, projeyi, girişimi sunmak
launch something against someone or something v. birine/bir şeye karşı bir şey başlatmak
launch against v. karşı (bir şey) başlatmak
launch out on (something) v. yola çıkmak
launch out on (something) v. seyahate çıkmak
launch out on (something) v. (bir şeye) başlamak
launch out on (something) v. (bir şey) başlatmak
launch out on (something) v. (suda, denizde, okyanusta) seyretmeye başlamak
launch out on (something) v. (suda, denizde, okyanusta) seyre çıkmak
Idioms
launch into somebody v. birini eleştirmek
launch forth on something v. (konuşmaya/yolculuğa) başlamak
launch forth upon something v. (konuşmaya/yolculuğa) başlamak
Trade/Economic
product launch n. malın ilk kez piyasaya çıkma aşaması
pre-launch n. ön lansman
press launch of the project n. projenin basın lansmanı
project launch n. proje lansmanı
project launch manager n. proje lansman müdürü
official launch n. resmi lansman
official launch date n. resmi açılış tarihi
official launch date n. resmi lansman tarihi
official launch n. resmi açılış
commercial launch n. ticari lansman
product launch n. ürün lansmanı
launch of the new product n. yeni ürünün lansmanı
new product launch started n. yeni ürünün lansmanı başladı
rolling launch n. piyasaya kademeli olarak yeni bir ürün sürme
launch a product v. bir ürünü/eşyayı/malı piyasaya sürmek
launch a product v. bir ürünü piyasaya sürmek
launch a product v. ürün çıkarmak
Law
launch a legal action v. yasal işlem başlatmak
Politics
launch a negotiation v. bir müzakereyi başlatmak
Institutes
united launch alliance n. birleşik devletler uydu fırlatma birliği
Insurance
launch insurance n. haberleşme ve ticari amaçlarla uzaya gönderilen roket
launch insurance n. uzaya fırlatılma aşamasında meydana gelebilecek veya programlanan fonksiyonlarını yerine getirememelerinden kaynaklanan maddi hasarları temin eden kapsamlı poliçe
Tourism
motor launch n. gezi motoru
Technical
launch type motion n. fırlatma
launch control n. hedefleme kontrolü
motor launch n. motorlu sandal
motor launch n. motorbot
hard launch n. sıcak fırlatma
slv (standard launch vehicle) n. standart fırlatma aracı
Computer
launch training n. fırlatma eğitimi
quick launch n. hızlı başlatma
soft launch n. internet adresinin kademeli olarak kullanıma açılması
soft launch v. (internet adresini) kademeli olarak kullanıma sunmak
deny launch expr. başlatmayı reddet
allow launch expr. başlatmaya izin ver
quick launch expr. hızlı başlat
launch debugger expr. hata ayıklayıcısını başlat
launch mars expr. mars'ı başlat
launch mail expr. postayı başlat
launch ball expr. topu fırlat
launch experts expr. uzmanları başlat
unable to launch the application expr. uygulama başlatılamıyor
Telecom
launch campaign n. fırlatma kampanyası
launch vehicle compatibility n. fırlatma aracı uyumluluğu
launch vehicle n. fırlatma aracı
Automotive
launch control n. kalkış kontrolü
lv (launch vehicle) abrev. fırlatma aracı
Aeronautic
launch escape tower n. fırlatma kurtarma kulesi
ground launch n. yerden fırlatma
launch area n. fırlatma alanı
launch area n. atış alanı
launch shoe n. uçağa takılan roket fırlatma parçası
air launch v. havadan fırlatmak
Marine
survey launch n. araştırma sandalı
steam launch n. buharlı yolcu teknesi (nehirlerde kullanılan)
harbor launch n. çekek yeri
boat launch n. gemi kızağı
harbor launch n. gemilerin kızaktan indirildiği yer
motor launch n. motor yardımıyla suya indirme
launch to v. denize indirmek
Astronomy
launch window n. belirli bir görev için uzay mekiğinin fırlatılabileceği sınırlı zaman aralığı
launch a satellite v. uydu fırlatmak
Military
launch time n. atış zamanı
multiple-launch rocket system n. çok namlulu roketatar sistemi
multiple launch rocket system n. çoklu roketatar sistemi
multiple launch rocket system n. çok namlulu roket sistemi
vertical launch n. dikine atış
vertical launch system (vls) n. dikey atış sistemi
vertical launch n. dikine fırlatma
launch control facility n. fırlatma kontrol tesisi
launch site n. fırlatma mevzii
launch vehicle n. fırlatma aracı
launch time n. fırlatma zamanı
launch position n. fırlatma mevzii
launch pad n. füze fırlatma yastığı
pre-launch survivability n. fırlatma öncesi bekası
launch control centre n. fırlatma ve kontrol merkezi
launch base area n. fırlatma üs bölgesi
launch pad n. füze fırlatma platformu
pre-launch tests n. fırlatma öncesi denemeler
launch station n. fırlatma istasyonu
pre-launch survivability n. fırlatma öncesi düşman saldırısından kurtulma olasılığı
launch facility n. fırlatma tesisi
launch stand n. fırlatma desteği
launch crew n. fırlatma mürettebatı
launch equipment building n. fırlatıcı donanım binası
launch site n. fırlatma tesisi
launch and service facility n. fırlatma ve bakım tesisi
launch enable system n. fırlatma emniyeti düzeni
launch tube n. fırlatma bölümü
precautionary launch n. ihtiyat kabilinden fırlatma
standard launch vehicle n. standart fırlatma aracı
augmented launch station n. takviyeli füze fırlatma istasyonu
launch under attack n. taarruz altında fırlatma
earliest anticipated launch time n. öngörülen en erken atış zamanı
launch a wide range air supported operation in the region v. bölgede hava destekli geniş çaplı operasyon başlatmak
launch a wide-scale operation v. geniş çaplı operasyon başlatmak
launch helo v. helikopter kaldırmak
launch into a land assault v. kara harekatı yapmak
launch ground operation v. kara harekatı düzenlemek
launch into a land assault v. kara harekatı düzenlemek
launch a counter attack v. karşı taarruz başlatmak
launch ground incursion into v. kara harekatı düzenlemek
launch a campaign of terrorism v. terör seferberliği başlatmak
Slang
launch one's lunch v. kusmak
Star Wars
imperial launch n. imparatorluk çatanası
passenger launch n. yolcu indirici
tierfon launch base n. tierfon fırlatma üssü