Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | liar n. | yalancı | ||
From what I see, your daughter is a drug addict and a habitual liar. Gördüğüm kadarıyla kızınız uyuşturucu bağımlısı ve müzmin bir yalancı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | liar n. | yalancı | ||
So now she thinks I'm a liar, a drug addict, and filled with shame. Şimdi de benim yalancı, uyuşturucu bağımlısı ve utanç içinde olduğumu düşünüyor. More Sentences |
||||
General | liar n. | martavalcı | ||
General | liar n. | palavracı | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | liar n. | kolpacı |