listede - Türkisch Englisch Wörterbuch

listede

Bedeutungen von dem Begriff "listede" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
listede on the list adv.
The dock workers sector is not on the list.
Liman işçileri sektörü listede yok.

More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "listede" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Trade/Economic
listede yer alan listed adj.
That is crucial, particularly for churches in the United Kingdom, many of which are listed.
Bu, özellikle Birleşik Krallık'ta birçoğu listede yer alan kiliseler için çok önemlidir.

More Sentences
Computer
kara listede blacklisted adj.
Tom was blacklisted.
Tom kara listedeydi.

More Sentences
General
listede bulunan maddenin yanına konulan işaret tick n.
listede bulunan maddeler listing n.
listede yer alan kimse listee n.
birinin adının yanına yazmak (bir listede) put someone down for v.
yanına işaret koymak (listede bulunan bir maddenin) tick off v.
listede işaretlemek prick out v.
listede işaretlemek prick v.
listede bir numaraya taşımak (a single) get (someone) to number one in the chart v.
listede yer almak be on the list v.
listede olmak be in the list v.
listede yer almak take place in the list v.
listede bulundurmak bear v.
listede olmayan unlisted adj.
listede geçmeyen unlisted adj.
listede zirveye çıkmış chart-topping adj.
kara listede on the black list adv.
Phrasals
birini/bir şeyi listede bir şeyin göstergesi olarak işaretlemek mark someone or something off v.
birini/bir şeyi listede bir şeyin göstergesi olarak işaretlemek mark someone or something out v.
ismini listede bir şeyin göstergesi olarak işaretlemek mark off v.
(birini/bir şeyi) bir listede kategorize etmek list (someone or something) among v.
(birini/bir şeyi) bir listede/liste içerisinde saymak list (someone or something) among v.
birini/bir şeyi bir listede kategorize etmek list someone or something among something v.
birini/bir şeyi bir listede/liste içerisinde saymak list someone or something among something v.
birinin/bir şeyin listede/kayıtta üstünü karalamak cross someone or something off (of) something v.
birinin/bir şeyin listede/kayıtta üstünü karalamak cross someone or something off v.
bir listede kategorize etmek list among v.
bir listede/liste içerisinde saymak list among v.
Colloquial
birinin/bir şeyin üstüne listede çarpı atmak x someone or something out v.
listede üstünü çizmek scratch off v.
listede üstünü çizmek scratch out v.
listede var check interj.
Idioms
(listede vb) zirveye ulaşmak crack the top v.
kara listede in one's black book adj.
kara listede put in one's black book adj.
Computer
listede yokken on not in list expr.
sadece listede ara search only in list expr.
Pharmaceutics
aynı hukuki kontrollere ve kısıtlamalara tabi olan ilaçların bulundukları resmi listede belirtilen istismar veya bağımlılık derecelerinden biri schedule n.
Latin
listede olmayanlar bilerek/özellikle dahil edilmemiştir expressio unius est exclusio alterius (the expression of one is the exclusion of another) expr.