motive - Türkisch Englisch Wörterbuch

motive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "motive" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 40 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
motive n. güdü
The profit motive is very much behind the present food safety crises.
Mevcut gıda güvenliği krizlerinin ardında büyük ölçüde kâr güdüsü yatmaktadır.

More Sentences
motive n. motif
As such, it is a step removed from the domination of blunt power motives in politics.
Bu haliyle OLAF, siyasette kör güç motiflerinin hakimiyetinden bir adım uzaktadır.

More Sentences
General
motive n. gerekçe
The primary motive for the enlargement of the European Union is that it will extend the stability zone.
Avrupa Birliği'nin genişlemesinin temel gerekçesi istikrar bölgesini genişletecek olmasıdır.

More Sentences
motive n. neden
The report does not comment on the motives for closer cooperation.
Rapor daha yakın işbirliğinin nedenleri hakkında yorum yapmıyor.

More Sentences
motive n. sebep
Motive, means, and opportunity.
Sebep, araç ve imkan.

More Sentences
motive n. saik
This report is based on political motives, as the previous speaker illustrated.
Bir önceki konuşmacının da belirttiği gibi bu rapor siyasi saiklere dayanmaktadır.

More Sentences
motive adj. itici
Parliament has for a long time already been the motive force behind this issue in the EU.
Parlamento uzun bir süredir AB'de bu konunun arkasındaki itici güç olmuştur.

More Sentences
Trade/Economic
motive n. saik
It proves that jurisprudence is controlled by political motives and is unjust.
Bu durum, içtihadın siyasi saiklerle kontrol edildiğini ve adaletsiz olduğunu kanıtlamaktadır.

More Sentences
Law
motive n. güdü
I have already spoken about the dialectical materialist view of motive and effect.
Diyalektik materyalist güdü ve sonuç görüşünden daha önce bahsetmiştim.

More Sentences
motive n. hareket
Your motive was admirable, but your action was not.
Hareket noktan takdire şayandı, ancak eylemin öyle değildi.

More Sentences
motive n. saik
The Brok report reveals a different set of motives.
Brok raporu farklı bir dizi saiki ortaya koymaktadır.

More Sentences
General
motive n. saika
motive n. devindirici
motive n. yönlendirim
motive n. insanı motive eden şey
motive n. dürtü
motive n. sevk-i ilahi
motive n. sevk-i tabii
motive n. kişinin davranışlarının arkasındaki amaç
motive v. yönlendirmek
motive v. etkilemek
motive v. motive etmek
motive adj. muharrik
motive adj. güdüsel
motive adj. hareket ettirici
Trade/Economic
motive n. amil
motive n. ihtiyaç ve inançlar
motive n. istek
motive n. insan davranışlarını belirli hedeflere yönlendiren arzu
Law
motive n. bir kimseyi suç işlemeye sevk eden neden
motive n. suça iten sebep
motive n. suç işlemeye teşvik eden şey
motive n. suçlu davranışı altında yatan sebep
Physics
motive adj. devindirici
Linguistics
motive n. dürtü
Art
motive n. motif
Music
motive n. motif
motive n. makam
motive n. bestenin tümünde yeniden üretilerek ve çeşitlendirilerek kullanılan ana melodi bölümü
Ottoman Turkish
motive n. insiyak

Bedeutungen von dem Begriff "motive" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
motive motivated adj.
Which region could be the most aware and most motivated to welcome and work towards maritime safety?
Hangi bölge deniz güvenliğini karşılama ve bu yönde çalışma konusunda en bilinçli ve en motive bölge olabilir?

More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "motive" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ulterior motive n. art niyet
I had romantic ulterior motives.
Romantik art niyetlerim vardı.

More Sentences
achievement motive n. amaç doğrultusunda engelleri ve güçlükleri aşma azim ve kararlılığı
ulterior motive n. art düşünce
achievement motive n. başarma güdüsü
buying motive n. satın almaya teşvik eden neden
village motive n. köy motifi
motive force n. harekete geçirme kuvveti
motive power n. tahrik gücü
ethical motive n. ahlaki dürtü
motive [obsolete] n. vücudun hareket edebilen kısmı
motive power n. hareketi düzeneğe ileten vasıta
motive power n. itici güç
Phrases
without any profit motive expr. kar amacı gütmeksizin
own motive expr. kendi saiki
without any profit motive expr. kar amacı gütmeden
Idioms
base motive n. ahlakdışı güdü
base motive n. bencilce neden
base motive n. haysiyetsiz sebep
base motive n. temel güdü
base motive n. kişinin davranışının arkasındaki motivasyon
Speaking
I have no idea what the motive behind such an horrific act might be expr. bu kadar korkunç bir olayın arkasında ne gibi bir neden olduğu konusunda herhangi bir fikrim yok
Trade/Economic
competence motive n. bir işte iyi ve kaliteli iş yapma arzusu
finance motive n. finans güdüsü
power motive n. güç dürtüsü
motive power n. güdücü kuvvet
precautionary motive n. ihtiyat güdüsü
transactions motive n. işlem nedeni
affiliation motive n. insanları sosyal bir temele yerleştirme arzu ve isteği
precautionary motive n. ihtiyat güdüsü
affiliation motive n. ilişkilendirme dürtüsü
transaction motive n. işlem güdüsü
profit motive n. kar amacı
profit motive n. kar güdüsü
profit motive n. kar motivasyonu
profit motive n. kar sağlama güdüsü
precautionary motive n. önlem nedeni (ile para talebi)
buying motive n. satın almaya teşvik eden neden
buying motive n. satın alma nedeni
speculative motive n. spekülasyon güdüsü
speculation motive n. spekülasyon güdüsü
motive to prefer n. tercih güdüsü
motive to prefer n. tercih nedeni
competence motive n. yetkinlik arzusu
Law
leading motive n. baş gerekçe
motive power n. hareket gücü
mistake as to motive n. saikte hata
leading motive n. temel gerekçe
leading motive n. temel neden
mistake of motive n. vesaikte yanlış
mistake of motive n. vesaikte hata
Tourism
socio-psychologic travel motive n. sosyo-psikolojik seyahat dürtüsü
Technical
motive force n. harekete geçirme kuvveti
motive parameters n. motif parametreleri
motive unit n. muharrik ünite
motive unit n. motif ünite
motive steam n. tahrik buharı
Electric
motive unit n. çevirici makine
electro-motive force n. elektromotiv kuvvet
electro-motive adj. elektrikle mekanik hareket üreten
electro-motive adj. elektriksel etkinliğe yol açan
Architecture
triumphal arch motive n. merkezi ve en geniş bölmede yer alan üçlü kemer
Railway
motive power depot n. kullanılmayan lokomotiflerin saklandığı depo
motive power depot n. lokomotif deposu
Medical
motive power n. hareket kabiliyeti
motive power n. hareket gücü
Psychology
rational motive n. rasyonel güdü
achievement motive n. başarı güdüsü
physiological motive n. fizyolojik güdü
safety motive n. güvenlik güdüsü
mixed-motive conflict n. karma güdülü çatışma
social motive n. sosyal güdü
arousal motive n. uyarılma güdüsü
irrational motive n. mantıksız güdü
Physics
electro-motive force n. elektromotor kuvvet