neighbor - Türkisch Englisch Wörterbuch

neighbor

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "neighbor" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
neighbor n. komşu
My neighbor had a very bad cold and was coughing constantly.
Komşum çok kötü üşütmüştü ve sürekli öksürüyordu.

More Sentences
General
neighbor adj. komşu
I have a judgey green neighbor.
Yargılanmayı seven, çevreci bir komşum var.

More Sentences
Biochemistry
neighbor n. komşu
If you want to catch the guy who killed him, check out his neighbor.
Onu öldüren adamı yakalamak istiyorsanız, komşusunu kontrol edin.

More Sentences
General
neighbor n. yakında olan şey veya kimse
neighbor n. yoldaş
neighbor n. kardeş gibi yakın arkadaş
neighbor n. iyilik ve yardımda bulunan kimse
neighbor n. dert ortağı
neighbor n. çift olan şeyin her biri
neighbor n. dert ortağı
neighbor n. yakın konuma yerleştirmek
neighbor n. dostluk etmek
neighbor n. ahbaplık etmek
neighbor n. birbirine sınırı olan ülke
neighbor n. yandaki kişi
neighbor n. yanındaki kişi
neighbor v. yanında olmak
neighbor v. bitişik olmak
neighbor v. komşu olmak
neighbor v. yaklaşmak
neighbor adj. bitişik
Phrases
neighbor interj. dostum
neighbor interj. ahbap
Politics
neighbor adj. sınırdan bitişik olan (ülke, eyalet)

Bedeutungen, die der Begriff "neighbor" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 49 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
next door neighbor n. kapı komşu
Tom is our next door neighbor.
Tom bizim kapı komşumuz.

More Sentences
noisy neighbor (us) n. gürültücü komşu
I have some noisy neighbors.
Gürültücü komşularım var.

More Sentences
Colloquial
next-door neighbor n. yan komşu
Tom is our next-door neighbor.
Tom bizim yan komşumuz.

More Sentences
General
neighbor across n. karşı komşu
opposite neighbor n. karşıdaki komşu
neighbor across n. karşıdaki komşu
opposite neighbor n. karşı komşu
downstairs neighbor n. alt komşu
upstairs neighbor n. üst komşu
neighbor community n. civar halk
neighbor community n. çevre halk
neighbor upstairs n. üst komşu
neighbor downstairs n. alt komşu
visiting a neighbor n. komşuyu ziyaret etme
visiting a neighbor n. komşu gezmesi
visiting a neighbor n. komşu ziyareti
visiting a neighbor n. komşuya gitme
bad neighbor n. kötü komşu
beggar-my-neighbor n. bir kağıt oyunu
immediate neighbor n. yakın komşu
kill the next-door neighbor v. yan komşuyu öldürmek
Phrasals
neighbor on v. -e komşu olmak
neighbor on v. '-in hemen yanında/bitişiğinde/dibinde olmak
neighbor on v. ile yan yana olmak
neighbor on v. '-e sınırı olmak
Phrases
danger is next neighbor to security expr. denizi öv, fakat sahilde kal
Colloquial
one's next-door neighbor n. kapı komşusu
one's next-door neighbor expr. bitişik komşu
Idioms
neighbor on something v. bir şeye/yere komşu olmak
neighbor on something v. hemen yanında/bitişiğinde/yan yana/dibinde olmak
beggar thy neighbor expr. başka ülkelerin zararı pahasına kendi ülke ekonomisini kalkındırma politikası
Speaking
hello neighbor expr. merhaba komşu
Trade/Economic
beggar-thy-neighbor policy n. komşuyu zarara sokma politikası
beggar-my-neighbor n. komşuyu dilendirme politikası
beggar-my-neighbor policy n. başkalarını zarara sokma pahasına kendi çıkarlarını gözetme politikası
beggar-my-neighbor strategy n. başkalarını zarara sokma pahasına kendi çıkarlarını gözetme politikası
Politics
beggar-thy-neighbor n. komşuyu zarara sokma politikası
good neighbor policy n. abd'nin batı yarı küredeki ülkelerle ılımlı ilişkiler geliştirmesi için roosevelt'in ortaya koyduğu müdahale etmeme politikası
good neighbor policy n. iyi komşu politikası
good neighbor policy n. iyi komşu siyaseti
Technical
neighbor-list n. komşu listesi
virtual neighbor router n. sanal komşu ağ yönlendiricisi
Computer
nearest neighbor n. en yakın komşu
neighbor id n. komşu kimliği
neighbor node n. komşu düğüm
Informatics
neighbor learning n. doğrudan bağlı bağlantıyı öğrenme
Forestry
neighbor-joining trees n. yakın bağlantı ağaçları
Music
neighbor note n. komşu nota
Slang
nabe (neighbor) n. komşu