onurlu - Türkisch Englisch Wörterbuch

onurlu

Bedeutungen von dem Begriff "onurlu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
onurlu honorable adj.
I mean, want to do the honorable thing, go straight.
Yani onurlu bir şey mi yapmak istiyorsunuz o zaman dümdüz devam edin.

More Sentences
onurlu honourable adj.
Mr Schüssel is a man with an honourable record in European politics.
Sayın Schüssel Avrupa siyasetinde onurlu bir geçmişe sahip bir kişidir.

More Sentences
General
onurlu honored adj.
I'm very happy and honored to know you.
Sizi tanıdığım için çok mutlu ve onurluyum.

More Sentences
onurlu dignified adj.
This approach must include the guarantee of a dignified, independent, self-sufficient lifestyle.
Bu yaklaşım, onurlu, bağımsız ve kendi kendine yetebilen bir yaşam tarzının garanti altına alınmasını içermelidir.

More Sentences
onurlu proud adj.
Better to live dishonored than die proud.
Onurlu ölmektense onursuz yaşamak daha iyidir.

More Sentences
onurlu honourable adj.
That is surely an unjustified calumny on an honourable profession.
Bu kesinlikle onurlu bir mesleğe haksız bir iftiradır.

More Sentences
onurlu honoured adj.
I have known you for some 20 years now and I know you to be a man of honour who has always been opposed to terrorism.
Sizi yaklaşık 20 yıldır tanıyorum ve her zaman terörizme karşı çıkmış onurlu bir insan olduğunuzu biliyorum.

More Sentences
onurlu self respecting adj.
onurlu self-respecting adj.
onurlu solemn adj.
onurlu menschy adj.
onurlu high-souled adj.
onurlu ingenuous adj.
onurlu digne adj.
onurlu stiff adj.
Colloquial
onurlu white adj.
Idioms
onurlu all wool and a yard wide expr.
onurlu all wool and no shoddy expr.
onurlu all wool and no shoddy expr.
Formal
onurlu hon. (honorable) abrev.
onurlu hon. (honorary) abrev.

Bedeutungen, die der Begriff "onurlu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
onurlu adam a man of honour n.
onurlu bir yaşam life with dignity n.
onurlu istifa honorable resignation n.
abd hükümetinin silahlı kuvvetlere onurlu hizmette bulunmuş kişiler için oluşturduğu mezarlık national cemetery n.
yüce veya onurlu şahsiyet throne n.
adil ve onurlu davranış fair play n.
onurlu kimse right hand n.
savaş alanında onurlu bir şekilde ölmek die in the war field with honour v.
onurlu bir şekilde ölmek die with dignity v.
onurlu bir şekilde ölmek die with honor v.
onurlu kılmak honest [obsolete] v.
onurlu/şerefli noble-hearted adj.
onurlu bir şekilde honoredly adv.
onurlu bir şekilde proudly adv.
onurlu bir şekilde reputably adv.
onurlu bir şekilde disposedly adv.
Idioms
dürüst ve onurlu davranışlarda bulunmak play a straight bat v.
dürüst ve onurlu olmak play the game v.
bir şeyi yapmayacak kadar olgun/onurlu/saygın/kişilikli olan above (doing) something adv.
Law
kahramanca yöntemlerle hayatta tutulmak yerine onurlu şekilde ölmeye karar verme hakkı right to die n.
Military
onurlu terhis honorable discharge n.
onurlu terhis belgesi honorable discharge n.
onurlu terhis belgesi honourable discharge n.
Archaic
onurlu insan mensch n.
onurlu insan mensh n.
Star Wars
zırhçılar'ın en onurlu loncası loncaevi the most honourable guild of armourer's guildhouse n.