| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | population density n. | nüfus yoğunluğu | ||
|
To summarise, aid for mountain regions, islands and regions with low population density is therefore important. Özetle, dağlık bölgelere, adalara ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip bölgelere yönelik yardımlar bu nedenle önemlidir. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | population density n. | nüfus yoğunluğu | ||
|
Anyway, why was France so dead against counting in population density? Her neyse, Fransa nüfus yoğunluğu bakımından neden bu kadar gerideydi? More Sentences |
||||
| Environment | ||||
| Environment | population density n. | nüfus yoğunluğu | ||
|
To summarise, aid for mountain regions, islands and regions with low population density is therefore important. Özetle dağlık bölgelere, adalara ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip bölgelere yönelik yardımlar bu nedenle önemlidir. More Sentences |
||||
| Geography | ||||
| Geography | population density n. | nüfus yoğunluğu | ||
|
These regions, moreover, have a low population density and difficult climatic conditions. Üstelik bu bölgeler düşük nüfus yoğunluğuna ve zorlu iklim koşullarına sahiptir. More Sentences |
||||
| Marine Biology | ||||
| Marine Biology | population density n. | populasyon sıklığı | ||
