|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
seçilmiş kişi |
chosen one n.
|
|
Unfortunately, Israel thinks they are the chosen ones.
Ne yazık ki İsrailliler kendilerini seçilmiş kişiler olarak görüyorlar.
More Sentences
|
2 |
General |
yeni seçilmiş |
newly-elected adj.
|
|
The challenge which faced the newly-elected Parliament and the Commission in 1999 was to change this attitude.
Yeni seçilen Parlamento ve Komisyon'un 1999 yılında karşı karşıya kaldığı zorluk, bu tutumu değiştirmekti.
More Sentences
|
|
3 |
General |
doğrudan seçilmiş |
directly elected adj.
|
|
Next year, we will have had a directly elected European Parliament for twenty-five years.
Gelecek yıl, yirmi beş yıldır doğrudan seçilmiş bir Avrupa Parlamentosuna sahip olacağız.
More Sentences
|
4 |
General |
seçilmiş (henüz kurulmamış) |
elect adj.
|
|
Yes, men in political parties, especially, elect men.
Evet, siyasi partilerde erkekler, özellikle de erkekler seçiliyor.
More Sentences
|
5 |
General |
zevkli seçilmiş |
tasteful adj.
|
|
The interior of the house was decorated with tasteful furniture.
Evin içi zevkli seçilmiş mobilyalarla dekore edilmişti.
More Sentences
|
Politics |
|
6 |
Politics |
seçilmiş hükümet |
elected government n.
|
|
The strong Europeanism of Italy and of its democratically elected government is indisputable.
İtalya'nın ve demokratik yollarla seçilmiş hükümetinin güçlü Avrupacılığı tartışılmazdır.
More Sentences
|
7 |
Politics |
seçilmiş temsilciler |
elected representatives n.
|
|
These are decisions for locally elected representatives.
Bunlar yerel olarak seçilmiş temsilcilerin vereceği kararlardır.
More Sentences
|
Education |
|
8 |
Education |
seçilmiş üyeler |
elected members n.
|
|
We are accountable to Parliament and Parliament is of course accountable to the elected Members.
Bizler Parlamento'ya karşı sorumluyuz ve Parlamento da elbette seçilmiş Üyelere karşı sorumludur.
More Sentences
|
General |
|
9 |
General |
seçilmiş üyelerden oluşan kurul |
synod n.
|
|
10 |
General |
seçilmiş parça (bir kitaptan/yazıdan) |
excerpt n.
|
|
11 |
General |
seçilmiş vaka |
selected case n.
|
|
12 |
General |
seçilmiş kişi/şey |
choice n.
|
|
13 |
General |
seçilmiş grup |
selected group n.
|
|
14 |
General |
seçilmiş olan kimse |
electee n.
|
|
15 |
General |
seçilmiş kişi |
chosen person n.
|
|
16 |
General |
iyi seçilmiş kelimeler |
well chosen words n.
|
|
17 |
General |
görev dönemi sonuna yaklaşan seçilmiş kişi |
lame duck n.
|
|
18 |
General |
amacı rastgele seçilmiş harflerden kelime oluşturmak olan bir oyun |
anagrams n.
|
|
19 |
General |
seçilmiş kimse |
elect n.
|
|
20 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş halka mensup kimse |
zionite n.
|
|
21 |
General |
bir takıma müsabakalarda eşlik etmek için seçilmiş, su getirme ve ekipmana bakım yapma gibi görevleri olan küçük erkek çocuğu |
mascot n.
|
|
22 |
General |
festivalin seçilmiş başkanı |
lord n.
|
|
|
23 |
General |
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermeme |
deselection n.
|
|
24 |
General |
yeteneği için seçilmiş, eğitiminin başında olan genç öğrenci |
grasshopper n.
|
|
25 |
General |
(manş adaları'nda) seçilmiş semt başkanı |
constable n.
|
|
26 |
General |
seçilmiş görevlinin yetki alanındaki yerin sakini |
constituent n.
|
|
27 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş kimse |
predestinate n.
|
|
28 |
General |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında seçilmiş yargıçlık yapmış kimse |
pretorian n.
|
|
29 |
General |
seçilmiş olan |
chosen one n.
|
|
30 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş olma |
vocation n.
|
|
31 |
General |
törenle makamına getirmek (yeni seçilmiş/atanmış birini) |
install v.
|
|
32 |
General |
iyi seçilmiş |
choice adj.
|
|
33 |
General |
elle seçilmiş |
manually selected adj.
|
|
34 |
General |
ancak özel seçilmiş bazı kişilere açık olan |
exclusive adj.
|
|
35 |
General |
özenle seçilmiş |
recherche adj.
|
|
36 |
General |
iyi seçilmiş |
well chosen adj.
|
|
37 |
General |
özenle seçilmiş |
carefully selected adj.
|
|
38 |
General |
iyi seçilmiş |
well-selected adj.
|
|
39 |
General |
özenle seçilmiş |
well-selected adj.
|
|
40 |
General |
rastgele seçilmiş |
arbitrary adj.
|
|
41 |
General |
nedensiz seçilmiş |
arbitrary adj.
|
|
42 |
General |
seçilmiş olan |
chosen adj.
|
|
43 |
General |
seçilmiş olan |
selected adj.
|
|
44 |
General |
özene bezene seçilmiş |
handpicked adj.
|
|
45 |
General |
itinayla seçilmiş |
handpicked adj.
|
|
46 |
General |
dikkatle seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
47 |
General |
birer birer seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
48 |
General |
özenle seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
49 |
General |
sadece özel seçilmiş çok az kişiye açık olan |
ultraexclusive adj.
|
|
50 |
General |
çeşitli kaynaklardan seçilmiş |
eclectic adj.
|
|
51 |
General |
özelikle seçilmiş |
elect adj.
|
|
52 |
General |
aralarından seçilmiş |
elect adj.
|
|
53 |
General |
özenle seçilmiş |
blue-ribbon adj.
|
|
54 |
General |
özellikle seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
55 |
General |
(sürüden) seçilmiş (hayvan) |
draft adj.
|
|
56 |
General |
titizlikle seçilmiş |
dainty adj.
|
|
57 |
General |
önceden seçilmiş |
forechosen adj.
|
|
58 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş |
predestinate adj.
|
|
59 |
General |
(kul) seçilmiş |
predestinate adj.
|
|
60 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş |
pre-elect adj.
|
|
61 |
General |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında görev yapan seçilmiş yargıca ait veya ilişkin |
pretorian adj.
|
|
62 |
General |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında görev yapan seçilmiş yargıç tarafından uygulanan |
pretorian adj.
|
|
|
Phrasals |
|
63 |
Phrasals |
seçilmiş/belirli biriyle veya bir şeyle başlamak |
commence with someone or something v.
|
|
Colloquial |
|
64 |
Colloquial |
seçilmiş biri |
a chosen one n.
|
|
Idioms |
|
65 |
Idioms |
seçilmiş birkaç kişi |
a chosen few n.
|
|
66 |
Idioms |
seçilmiş birkaç kişi |
the chosen few n.
|
|
67 |
Idioms |
rastgele seçilmiş olmak |
be picked out of a hat v.
|
|
68 |
Idioms |
kurayla seçilmiş olmak |
be picked out of a hat v.
|
|
69 |
Idioms |
(biri/bir şey için) seçilmiş |
of choice (for somebody/something) adj.
|
|
Trade/Economic |
|
70 |
Trade/Economic |
seçilmiş tazminat ödemeleri |
selected compensation payments n.
|
|
Law |
|
71 |
Law |
seçilmiş görevliler |
constituted authorities n.
|
|
Politics |
|
72 |
Politics |
seçilmiş yetkilinin halk oylamasıyla görevden alınması |
recall [usa] n.
|
|
73 |
Politics |
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş kimse |
regular [usa] n.
|
|
74 |
Politics |
abd'nin tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
75 |
Politics |
kanada'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
76 |
Politics |
avustralya'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
77 |
Politics |
amerika birleşik devletleri senatosu i̇stihbarat seçilmiş komitesi |
united states senate select committee on intelligence n.
|
|
78 |
Politics |
belediye meclislerinin seçilmiş üyeleri |
elected members of municipal councils n.
|
|
79 |
Politics |
seçilmiş pilot yerel yönetimler |
selected pilot local governments n.
|
|
80 |
Politics |
seçilmiş komite |
select committee n.
|
|
81 |
Politics |
seçilmiş olan hükümetin yasaları çiğneyerek kendisine olağanüstü yetkiler vermek suretiyle mevcut anayasal düzenin dışında hareket etmesi |
self-coup n.
|
|
82 |
Politics |
seçilmiş olan hükümetin yasaları çiğneyerek kendisine olağanüstü yetkiler vermek suretiyle mevcut anayasal düzenin dışında hareket etmesi |
autocoup n.
|
|
83 |
Politics |
seçilmiş seçmenler |
electors chosen n.
|
|
84 |
Politics |
seçilmiş seçiciler |
electors chosen n.
|
|
85 |
Politics |
seçilmiş başkan |
the president elect n.
|
|
86 |
Politics |
ülkenin bir bölümünü değil, tamamını temsil etmek üzere seçilmiş temsilciler |
electors at large n.
|
|
87 |
Politics |
birleşik krallık parlamentosu'nun seçilmiş üyesi |
member n.
|
|
88 |
Politics |
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden seçilmiş yetkili |
holdover n.
|
|
89 |
Politics |
(eskiden yorkshire ve lincolnshire'da) seçilmiş ilçe yetkilisi |
grave n.
|
|
90 |
Politics |
(birden fazla adayın seçilmiş olduğu) oy pusulası |
overvote n.
|
|
91 |
Politics |
seçilmiş başkan |
president elect n.
|
|
92 |
Politics |
(new jersey'de) idari bir bölgenin seçilmiş yetkilisi |
freeholder n.
|
|
93 |
Politics |
abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş kuş |
state bird n.
|
|
94 |
Politics |
bir abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş çiçekli bitki |
state flower n.
|
|
95 |
Politics |
bir abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş ağaç |
state tree n.
|
|
96 |
Politics |
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru |
superdelegate n.
|
|
97 |
Politics |
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru |
super-delegate n.
|
|
98 |
Politics |
(seçilmiş yetkiliyi) halk oylamasıyla görevden almak |
recall [usa] v.
|
|
99 |
Politics |
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermemek |
deselect [uk] v.
|
|
100 |
Politics |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchize v.
|
|
101 |
Politics |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchise v.
|
|
102 |
Politics |
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş |
regular [usa] adj.
|
|
Industry |
|
103 |
Industry |
karar verme sürecinde çalışanların çıkarlarını temsil etmek üzere bir işletmenin yönetim kuruluna seçilmiş bir işçi |
worker director n.
|
|
Technical |
|
104 |
Technical |
seçilmiş alan kırınımı açıklığı |
selected-area diffracture aperture n.
|
|
105 |
Technical |
rastgele seçilmiş kontrollü araştırma |
randomized control study n.
|
|
106 |
Technical |
seçilmiş malzeme |
selected material n.
|
|
107 |
Technical |
seçilmiş alan elektron kırınımı |
selected- area electron diffranction n.
|
|
108 |
Technical |
seçilmiş kalıplama karışımları |
selected moulding compounds n.
|
|
109 |
Technical |
seçilmiş alan kırınımı |
selected-area diffraction n.
|
|
110 |
Technical |
seçilmiş alan elektron kırınımı |
purchasing n.
|
|
111 |
Technical |
sudaki seçilmiş elementlerin tayini |
determination of selected elements in water n.
|
|
Computer |
|
112 |
Computer |
seçilmiş kimlik |
selected id n.
|
|
113 |
Computer |
seçilmiş türler |
selected types n.
|
|
114 |
Computer |
seçilmiş alanlar |
selected fields n.
|
|
Informatics |
|
115 |
Informatics |
düz metin mesajının şifre güvenliğini artırmak için eklenen rastgele seçilmiş baytlar |
salt n.
|
|
Construction |
|
116 |
Construction |
seçilmiş alan kırınımı |
selected area diffraction n.
|
|
Medical |
|
117 |
Medical |
istatistik bir bütünü temsil edecek şekilde seçilmiş örnek grup |
random sample n.
|
|
Statistics |
|
118 |
Statistics |
seçilmiş noktalar yöntemi |
method of selected points n.
|
|
Chemistry |
|
119 |
Chemistry |
seçilmiş nitrofenoller |
selected nitrophenols n.
|
|
Agriculture |
|
120 |
Agriculture |
seçilmiş üzümlerle yapılıp yıllandırılan kaliteli şarap |
vintage wine n.
|
|
Breeding |
|
121 |
Breeding |
azami mükemmelliği sağlamak için seçilmiş hayvanların birbirleriyle çiftleştirilmesine dayanan hayvancılık yöntemi |
total score method n.
|
|
Social Sciences |
|
122 |
Social Sciences |
özel olarak seçilmiş yargıçlardan oluşan jüri |
blue-ribbon jury n.
|
|
Education |
|
123 |
Education |
1750 sonrası uluslararası iktisatta seçilmiş konular |
selected topics on the international economy since 1750 n.
|
|
Linguistics |
|
124 |
Linguistics |
seçilmiş yanıt |
selected response n.
|
|
History |
|
125 |
History |
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyunca lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu |
peers of ireland n.
|
|
126 |
History |
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyu lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu |
peers of scotland n.
|
|
127 |
History |
kazakların seçilmiş lideri |
ataman n.
|
|
128 |
History |
kazakların seçilmiş lideri |
hetman n.
|
|
129 |
History |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında seçilmiş yargıçlık |
pretorship n.
|
|
Religious |
|
130 |
Religious |
19. yüzyıl abd'sinde yahudiliği dini bir medeniyet olarak gören ve yahudilerin seçilmiş insanlar olduğunu savunan dini doktrin |
reconstructionism n.
|
|
131 |
Religious |
isa'nın seçilmiş on iki müridi |
the disciples n.
|
|
132 |
Religious |
presbiteryan cemaati tarafından seçilmiş, ayinde hizmet etmek ve dini törende papaza yardımcı olmakla görevlendirilmiş kalıcı yetkili |
elder n.
|
|
133 |
Religious |
seçilmiş kimseler |
chosen people n.
|
|
134 |
Religious |
seçilmiş insanlar |
chosen people n.
|
|
135 |
Religious |
seçilmiş halk |
chosen people n.
|
|
136 |
Religious |
(anglikanizm) papaz yönetimindeki idari bölgenin işlerini yürütmek üzere papaz sınıfına mensup olmayan kimselerden seçilmiş kurul |
parochial church council n.
|
|
137 |
Religious |
(kirtland'de) seçilmiş liderler tarikatı |
sons of the prophets n.
|
|
Environment |
|
138 |
Environment |
seçilmiş nitrofenollerin tayini |
determination of selected nitrophenols n.
|
|
139 |
Environment |
sudaki seçilmiş elementlerin belirlenmesi |
determination of selected elements in water n.
|
|
140 |
Environment |
sudaki seçilmiş elementlerin tayini |
determination of selected elements in water n.
|
|
Military |
|
141 |
Military |
önceden seçilmiş ateş mevzi |
preselected firing position n.
|
|
142 |
Military |
özel bir iş için seçilmiş tim |
detail n.
|
|
143 |
Military |
zorlu bir görev için genellikle gönüllüler arasından seçilmiş askerler |
a forlorn hope n.
|
|
144 |
Military |
düşman gemisine çıkmak için seçilmiş bir grup denizci |
boarding-party n.
|
|
145 |
Military |
prense veya üst kademedeki görevliye eşlik eden seçilmiş tabur |
life guard n.
|
|
Football |
|
146 |
Football |
yıldız oyunculardan seçilmiş |
all-pro [us] adj.
|
|
Music |
|
147 |
Music |
cazda seçilmiş ritim biçimi veya ezgi |
break n.
|
|
148 |
Music |
sesleri iyi seçilmiş |
euphonic adj.
|
|
Archaic |
|
149 |
Archaic |
sesleri iyi seçilmiş |
euphonical adj.
|
|
Slang |
|
150 |
Slang |
özenle seçilmiş kelimeler ve cümleler kullanan yazarlara ait |
writerly [uk] adj.
|
|
151 |
Slang |
özenle seçilmiş kelimeler ve cümleler kullanan yazarlarla ilgili |
writerly [uk] adj.
|
|