Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | succeed v. | başarılı olmak | ||
We were told, 'Help us now, we are listening, we are working together', and the cooperation succeeded. Bize 'Şimdi bize yardım edin, dinliyoruz, birlikte çalışıyoruz' dendi ve işbirliği başarılı oldu. More Sentences |
||||
Common Usage | succeed v. | başarmak | ||
It was a hard struggle, but at the end of the day we succeeded. Zorlu bir mücadeleydi ama günün sonunda başardık. More Sentences |
||||
General | ||||
General | succeed v. | başarıya ulaşmak | ||
The Cypriot accession will only have truly succeeded once we have seen a profound reconciliation of Greeks and Turks. Kıbrıs'ın üyeliği ancak Rumlar ve Türkler arasında derin bir uzlaşma sağlandığında gerçekten başarıya ulaşmış olacaktır. More Sentences |
||||
General | succeed v. | başarılı olmak | ||
They learn about things through television, and we have to see that Euronews manages to succeed. Her şeyi televizyon aracılığıyla öğreniyorlar ve Euronews'in başarılı olduğunu görmemiz gerekiyor. More Sentences |
||||
General | succeed v. | varisi olmak | ||
The eldest son succeeded to all the property. En büyük oğlan bütün mülkiyetin varisi oldu. More Sentences |
||||
General | succeed v. | yerine geçmek | ||
John is sure to succeed his father in the company. John'un şirkette babasının yerine geçeceği kesin. More Sentences |
||||
General | succeed v. | başarmak | ||
The internal market has enormous potential and we can overcome any difficulty if we have to will to succeed. İç pazar muazzam bir potansiyele sahiptir ve eğer başarma isteğimiz varsa her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. More Sentences |
||||
General | succeed v. | varisi olmak | ||
He succeeded to his father's large property. O, babasının büyük mal varlığının varisi oldu. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | succeed v. | başarmak | ||
We will have succeeded when people throughout Europe have an appropriate social security network available to them. Avrupa genelinde insanlar uygun bir sosyal güvenlik ağına sahip olduklarında bunu başarmış olacağız. More Sentences |
||||
General | ||||
General | succeed v. | takip etmek | ||
General | succeed v. | muvaffak olmak | ||
General | succeed v. | halefi olmak | ||
General | succeed v. | becermek | ||
General | succeed v. | rast gitmek | ||
General | succeed v. | başarı elde etmek | ||
General | succeed v. | başarıya imza atmak | ||
General | succeed v. | amaca ulaşmak | ||
General | succeed v. | başarı kazanmak | ||
General | succeed v. | başarı sağlamak | ||
General | succeed v. | -den sonra gelmek | ||
General | succeed v. | izlemek | ||
General | succeed v. | varis olmak | ||
General | succeed v. | başarı yakalamak | ||
General | succeed v. | sonuçlanmak | ||
General | succeed v. | vuku bulmak | ||
General | succeed v. | neticelenmek | ||
General | succeed v. | yaklaşmak | ||
General | succeed v. | miras almak | ||
General | succeed v. | miras olarak almak | ||
General | succeed v. | taklit etmek | ||
General | succeed v. | kopyalamak | ||
General | succeed v. | gördüğünü yapmak | ||
Law | ||||
Law | succeed v. | halef olmak | ||
Law | succeed v. | muvaffak olmak | ||
Technical | ||||
Technical | succeed v. | arkasından gelmek | ||
Technical | succeed v. | izlemek |