taramak - Türkisch Englisch Wörterbuch

taramak

Bedeutungen von dem Begriff "taramak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
taramak scan v.
Plus, you can carry it on a flash drive and quickly scan any system by connecting it to the system.
Ayrıca, flash bellekte taşıyabilir ve sisteme bağlayarak herhangi bir sistemi hızlı bir şekilde tarayabilirsiniz.

More Sentences
taramak comb v.
I combed my hair.
Saçlarımı taradım.

More Sentences
General
taramak scour v.
We take out millions of tonnes of sand eels and scour the sea beds, and the cod eat sand eels.
Milyonlarca ton kum yılan balığı çıkarıp deniz yataklarını tarıyoruz ve morinalar kum yılan balıklarını yiyor.

More Sentences
taramak comb v.
After polishing his shoes, Tom brushed his teeth and combed his hair.
Ayakkabılarını parlattıktan sonra Tom dişlerini fırçaladı ve saçlarını taradı.

More Sentences
taramak card v.
Their job is to card the wool.
Onların işi yün taramaktır.

More Sentences
taramak comb v.
She combed her hair and bound it with a ribbon.
Saçını taradı ve bir kurdele ile bağladı.

More Sentences
taramak screen v.
For prostate cancer, there is screening and the PSA test.
Prostat kanseri için tarama ve PSA testi var.

More Sentences
Technical
taramak scan v.
The security system scanned Tom's retina.
Güvenlik sistemi Tom'un retinasını taradı.

More Sentences
taramak comb v.
I brush my teeth; I comb my hair.
Dişlerimi fırçalıyorum; saçlarımı tarıyorum.

More Sentences
taramak card v.
Their job is to card the wool.
Onların işi yünü taramak.

More Sentences
Computer
taramak search v.
The next morning the White Duck wandered round the pond, looking for her little ones; she called and she searched, but could find no trace of them.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.

More Sentences
General
taramak rove v.
taramak rake about v.
taramak rake through v.
taramak heckle v.
taramak harrow v.
taramak comb out v.
taramak dress v.
taramak crisscross v.
taramak drag v.
taramak sweep v.
taramak rake v.
taramak mow down v.
taramak dredge v.
taramak rake around v.
taramak groom v.
taramak tease v.
taramak tose v.
taramak redd [dialect] v.
taramak kemb [obsolete] v.
taramak sieve v.
taramak skreen [obsolete] v.
Phrasals
taramak scan in v.
Idioms
taramak shot full of lead v.
Technical
taramak tease v.
taramak sweep v.
Computer
taramak read v.
taramak poll v.
Textile
taramak heckle v.
Military
taramak spray v.

Bedeutungen, die der Begriff "taramak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 151 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
taramak (gözle) rake v.
I'm raking the leaves.
Yaprakları tarıyorum.

More Sentences
arayıp taramak trawl v.
He had to trawl through countless documents to find the address.
Adresi bulmak için sayısız belgeyi arayıp taramak zorunda kaldı.

More Sentences
taramak (kumaş) teasel v.
mayın taramak sweep mines v.
dibini taramak (deniz/ırmak vb'nin) dredge v.
bir tarafı taramak enfilade v.
taramak (silahla) rake v.
arayıp taramak rake about for something v.
taramak (toprağı) drag v.
taramak (silah) rake v.
trol ile denizin dibini taramak trawl v.
dibini taramak dredge v.
saçlarını taramak primp v.
yalama uçuş yaparak makineli tüfekle taramak strafe v.
arayıp taramak ferret v.
tersine taramak (saçları) backcomb v.
ağ ile suyun dibini taramak drag v.
keten tarağı ile taramak hackle v.
arayıp taramak comb v.
keten taramak hatchel v.
taramak (iyiyi kötüden ayırt etmek amacıyla) screen v.
arayıp taramak comb out v.
arayıp taramak go through v.
arayıp taramak delve v.
arayıp taramak rake v.
arayıp taramak rake around for something v.
arayıp taramak scout around v.
saç taramak comb hair v.
saçları taramak comb the hair v.
gözle taramak browse v.
suyun dibini taramak drag v.
ekskavatörle taramak drag v.
arayıp taramak rummage around v.
saçını taramak comb one's hair v.
kökenini taramak trace back v.
saçlarını geriye taramak comb one's hair back v.
saçlarını geriye doğru taramak comb one's hair back v.
saçını geriye taramak comb one's hair back v.
saçını geriye doğru taramak comb one's hair back v.
hızla taramak scan over v.
hızla saçını taramak comb one's hair quickly v.
parmaklarıyla saçlarını taramak comb one's hair with one's fingers v.
çevreyi taramak check the perimeter v.
cevap için kitapları taramak search through the books for the answer v.
ters taramak backcomb v.
saçı kabartmak için arkaya doğru taramak backcomb v.
arkaya taramak backcomb v.
ters yöne taramak backcomb v.
yeniden taramak recomb v.
yeniden taramak regroom v.
bir şeyi hızlıca taramak run a comb through something v.
yukarı doğru taramak upsweep v.
toprağı taramak harl v.
toprağı taramak harle [dialect] [uk] v.
keten taramak hetchel v.
(cevap, nesne) arayıp taramak burn v.
özellikle av hayvanlarının yerini tespit etmek için araziyi optik cihazla taramak glass v.
(bir dizi öğeyi) hızlı bir şekilde taramak rifle v.
keten tarağıyla taramak hitchel v.
saçı arkaya doğru taramak roach v.
döküntüleri arayıp taramak ruck [dialect] v.
saçı tutam şeklinde alıp kısa saçları deriye doğru ittirerek taramak ruff v.
fırça ile köpeği taramak brush the dog v.
arayıp taramak ferret v.
(gazete) alışveriş için taramak shop v.
arayıp taramak skirmish v.
(ip) taramak sleid v.
Phrasals
(kondüktör/muavin) okuyucu ile bileti taramak tag on v.
gözleriyle taramak peer around v.
(saçı) arkaya doğru taramak brush back v.
(biri ya da bir şey) için (bir şeyi) taramak comb (something) for (someone or something) v.
arayıp taramak comb (something) for (someone or something) v.
biri ya da bir şey için bir şeyi taramak comb something for someone or something v.
arayıp taramak comb something for someone or something v.
alan taramak sweep out v.
geriye/arkaya taramak sweep something back v.
kaynak taramak run down v.
kaynak taramak run down v.
(liste) taramak run down v.
arkaya taramak brush back v.
saçı inek yalamış gibi arkaya taramak slick back v.
bir şeyi taramak go through something v.
saçını taramak sweep something up v.
dijital olarak taramak scan in v.
silahla taramak blaze away v.
(birini/bir şeyi) silahla taramak blaze away at (someone or something) v.
arayıp taramak comb for v.
kelini örtmek için kafanın yanındaki saçları yukarı doğru taramak comb over v.
saçını hızlıca taramak comb through v.
(bir şeyi/yeri) arayıp taramak ferret around v.
arayıp taramak rout out v.
arayıp taramak rout up v.
(bir şeyi) taramak rake through (something) v.
(bir şey) bulmak için arayıp taramak rummage around for (something) v.
(bir şeyi) arayıp taramak rummage around in (something) v.
(bir şey) bulmak için (bir şeyi) arayıp taramak rummage around in (something) for (something) v.
(bir şey) bulmak için (bir şeyi) arayıp taramak rummage through (something) (for something) v.
(bir şeyi/bir yeri biri/bir şey) için taramak scour (something or some place) for (someone or something) v.
için taramak scour for v.
-i taramak search through v.
-i baştan sona aramak/taramak search through v.
(bir şeyi/bir yeri) taramak search through (something or some place) v.
(bir şeyi) baştan sona taramak search through (something or some place) v.
geriye/arkaya taramak sweep back v.
düşmanı taramak fire away v.
Colloquial
bir yeri taramak shoot up the place v.
Idioms
saçını şöyle bir fırçalamak/taramak run a brush through (one's) hair v.
saçını hızlıca fırçalamak/taramak run a brush through (one's) hair v.
saçını hızlıca taramak run a comb through (one's) hair v.
eliyle saçlarını taramak run one's hand through one's hair v.
eliyle/parmaklarıyla saçını taramak run one's hand through one's hair v.
eliyle/parmaklarıyla saçını taramak run one's fingers through one's hair v.
eliyle saçlarını taramak run one's fingers through one's hair v.
parmaklarıyla saçlarını taramak run one's fingers through one's hair v.
parmaklarıyla saçlarını taramak run one's hand through one's hair v.
saçını hızlıca taramak run a comb through something v.
saçını taramak mow the lawn v.
saçını taramak mow one’s lawn v.
eliyle/parmaklarıyla saç taramak run fingers through hair v.
Technical
büyük astronomi ve jeodezi aletlerinin bölümlerini taramak ve parçalara ayırmakta kullanılan ölçüm merceği bulunan bir bileşik mikroskop micrometer microscope n.
taramak (çizgi ile) shade v.
yün taramak rove v.
yeniden taramak rescan v.
Computer
çapraz taramak crosshatch v.
gözle taramak browse v.
(atış oyunlarında) taramak spray v.
(web sitelerini) bu sitelerin bağlantılarını arama motoru için indekslemek amacıyla takip edip kataloglayarak dijital olarak taramak spider v.
Informatics
görüntüyü taramak scan the image v.
bilgisayar programıyla (internet sitelerini) taramak crawl v.
Telecom
(taramak için) dijital cihaz kullanmak snap v.
Textile
yünü ince, tüylü ve yarı saydam katmanlar halinde taramak veya hazırlamak için kullanılan bir makine wool scribbler n.
yünü ince, tüylü ve yarı saydam katmanlar halinde taramak veya hazırlamak için kullanılan makine woolen scribbler n.
yün veya pamuk taramak card v.
(yün) taramak tum v.
keten kenevir taramak heckle v.
keten tarağı ile taramak heckle v.
(yün) taramak rove v.
(yün) taramak flaught v.
(çözgü ipliklerini) taramak sley v.
Marine
demir taramak flounder v.
demiri taramak drag the anchor v.
demir taramak drag the anchor v.
Medical
fotografik olarak taramak photoscan v.
Agriculture
tohumu sapından ayırmak için özel bir araçla taramak ripple v.
Breeding
mesleği yün taramak olan kimse wool comber n.
Fishery
ağ ile (suyu) taramak drag v.
Military
ateşle taramak rake v.
taramak (ateşle) rake through v.
Slang
saçlarını taramak/fırçalamak level one’s locks v.
saçını taramak/fırçalamak level the locks v.
saçındaki dolaşıkları açmak/taramak level the locks v.