tutukluk - Türkisch Englisch Wörterbuch

tutukluk

Bedeutungen von dem Begriff "tutukluk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tutukluk stiffness n.
Tom felt the stiffness in his joints as he stood up after sitting in the same position for a long time.
Tom uzun süre aynı pozisyonda oturduktan sonra, ayağa kaldığında eklemlerinde tutukluk hissetti.

More Sentences
tutukluk jamming n.
tutukluk shyness n.
tutukluk malfunction n.
tutukluk lisping n.
tutukluk stopage n.
tutukluk block n.
tutukluk stuttering n.
tutukluk breakdown n.
tutukluk seizing n.
tutukluk stoppage n.
tutukluk timidity n.
tutukluk seising n.
tutukluk opacity n.
Technical
tutukluk stoppage n.
tutukluk seizure n.
tutukluk sticking n.
tutukluk jamming n.
Psychology
tutukluk dysfluency n.
Military
tutukluk stoppage n.
Hunting
tutukluk jam n.

Bedeutungen, die der Begriff "tutukluk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 22 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tutukluk yapmak jam v.
The gun is jammed.
Silah tutukluk yaptı.

More Sentences
Technical
tutukluk yapmak jam v.
My gun jammed.
Silahım tutukluk yaptı.

More Sentences
General
psiko-seksüel tutukluk psychosexual disfunction n.
tutukluk yapmak seize up v.
tutukluk yapmak misfire v.
tutukluk yapmaması için testerenin dişlerini biraz bükmek set a saw v.
konuşurken tutukluk yaşayan faltering adj.
tutukluk yaşayarak falteringly adv.
Technical
tutukluk (valf) jamming n.
tutukluk yapmak stick v.
tutukluk yapmak (makine parçası) bind v.
(hareketli parça) sıkışma nedeniyle tutukluk yapmak freeze v.
(motor) tutukluk yapmak skip v.
Mechanic
tutukluk yapmak seise v.
tutukluk yapmak seize v.
Automotive
debriyajın tutukluk yapması clutch binding n.
tutukluk yapma sticking n.
tutukluk/sıkışma sticking/binding n.
Pathology
eklemlerde veya kaslarda oluşan ağrı ve tutukluk rheumatism n.
Military
silahın tutukluk yapması misfire n.
tutukluk yapmak hang fire v.
Hunting
(iki merminin aynı anda hazneye girmesi sonrası oluşan) silahın tutukluk yapması double feed n.