unanimity - Türkisch Englisch Wörterbuch

unanimity

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "unanimity" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
unanimity n. fikir birliği
There is less unanimity when we consider the impact on employment and the market.
İstihdam ve piyasa üzerindeki etkileri göz önünde bulundurduğumuzda daha az fikir birliği var.

More Sentences
unanimity n. oybirliği
This task has been achieved; there is political unanimity.
Bu görev başarılmıştır; siyasi oybirliği vardır.

More Sentences
unanimity n. oy birliği
Luckily, there is unanimity here too.
Neyse ki burada da oy birliği var.

More Sentences
Trade/Economic
unanimity n. görüş birliği
Do you believe therefore that there is unanimity on this point within public opinion?
Dolayısıyla kamuoyunda bu konuda bir görüş birliği olduğuna inanıyor musunuz?

More Sentences
unanimity n. oybirliği
We are taking a responsible attitude and I am delighted that we have unanimity round the Chamber this evening.
Sorumlu bir tutum sergiliyoruz ve bu akşam Meclis'te oybirliği sağladığımız için çok mutluyum.

More Sentences
Law
unanimity n. oybirliği
The budget is not simply a cash register; there is the issue of unanimity as against qualified majority.
Bütçe sadece bir yazar kasa değildir; nitelikli çoğunluğa karşı oybirliği meselesi vardır.

More Sentences
Politics
unanimity n. oybirliği
We are not aiming at unanimity on the reforms.
Reformlar konusunda oybirliği sağlamayı amaçlamıyoruz.

More Sentences
unanimity n. oy birliği
One point on which we as Parliament must take care is the requirement of unanimity in decision-making.
Parlamento olarak dikkat etmemiz gereken bir husus da karar alma sürecinde oy birliği şartıdır.

More Sentences
General
unanimity n. ittifak
Politics
unanimity n. ittifak

Bedeutungen, die der Begriff "unanimity" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 5 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
unanimity rules n. oybirliği kuralları
The unanimity rule is paralysing; the lack of codecision is antidemocratic.
Oybirliği kuralı felç edicidir; ortak karar eksikliği antidemokratiktir.

More Sentences
unanimity voting n. oybirliği
unanimity of thought n. sözbirliği
Politics
unanimity of votes n. oy birliği
with unanimity expr. oy birliğiyle