Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | vandalize v. | yıkmak (mal vb) | ||
Tom found his house vandalized. Tom evini yakılmış yıkılmış buldu. More Sentences |
||||
General | vandalize v. | zarar vermek | ||
Sami vandalized Layla's desk. Sami, Layla'nın masasına zarar verdi. More Sentences |
||||
General | vandalize v. | tahrip etmek | ||
A group of anarchists vandalized shops and threw rocks and Molotov cocktails at police. Bir grup anarşist dükkanları tahrip edip polise taş ve molotof attı. More Sentences |
||||
General | vandalize v. | yakıp yıkmak | ||
General | vandalize v. | kırıp dökmek | ||
General | vandalize v. | yıkmak |