witch- - Türkisch Englisch Wörterbuch

witch-

Bedeutungen von dem Begriff "witch-" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Botanic
witch- pref. esnek dallı anlamında gelen bir ön ek

Bedeutungen, die der Begriff "witch-" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 125 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
witch n. cadı
The black magic witch doctor would then go to the grave, dig up the body, and chant incantations.
Kara büyücü cadı doktor sonra mezara gider, cesedi çıkarır ve büyülü sözler söylermiş.

More Sentences
General
witch n. cadı
If you're really a witch, where's your broomstick?
Eğer gerçekten bir cadıysan, süpürgen nerede?

More Sentences
witch doctor n. büyücü hekim
And have you found that witch doctor that almost killed me?
Beni neredeyse öldüren büyücü hekimi buldun mu?

More Sentences
Social Sciences
witch doctor n. (ilkel kabilede) büyücü
Wait, you're related to a witch doctor?
Bekle, sen bir büyücü ile akraba mısın?

More Sentences
History
witch hunt n. cadı avı
The road user should not be the target of a witch hunt.
Yol kullanıcısı bir cadı avının hedefi olmamalıdır.

More Sentences
Common Usage
witch n. büyücü kadın
General
witch n. kocakarı
witch n. afsuncu
witch hazel n. güvercin ağacı
witch n. büyücü kadın
witch n. cadaloz kadın
witch hazel n. hamamelis
witch n. acuze
witch doctor n. cinci
witch n. sihirbaz
witch hazel n. güvercinağacı
water witch n. su falcısı
witch n. büyücü
witch-hunt n. iktidardakinin yandaşı olmayanlara karşı yürüttüğü karalama ve sindirme kampanyası
witch-hunt n. karalama ve sindirme kampanyası
witch-hunt n. karalama ve sindirme kampanyası (iktidardakilerin farklı düşünenlere karşı yürüttüğü)
witch n. büyüleyici kadın
old witch n. yaşlı cadı
witch hat n. cadı şapkası
satan-worshipping witch n. şeytana tapan cadı
wicked witch n. kötü kalpli cadı
old witch n. yaşlı cadı
witch ball n. içi oyuk dekoratif bir top
black witch n. kara büyücü
witch n. işinin ehli kimse
witch n. işinde yetkin kimse
witch n. büyü
witch n. efsun
witch-hunt n. cadı avı
witch-hunt n. büyücülükle suçlanan kimselerin ortaya çıkarılıp cezalandırılması
water witch n. yeraltı suyu bulmak için su arama çubuğu kullanan kimse
sweet witch n. tatlı cadı
witch n. albıs
witch v. büyülemek
witch v. büyü yapmak
witch v. büyü yapmak
witch v. büyücülükten kaynaklanmak
witch v. büyücülükle meydana gelmek
witch v. büyücülükten etkilenmek
Colloquial
wednesday witch n. çarşamba karısı
witch n. çekici kadın
witch n. büyüleyici kadın
Idioms
a witch-hunt n. cadı avı
Politics
witch hunt n. sindirme harekatı
witch hunt n. karalama kampanyası
witch-hunter n. insanları görüşleri yüzünden ayırıp cezalandıran kimse
Architecture
witch window n. cadı penceresi
Mining
witch v. çubukla yeraltı suyu veya maden aramak
Pharmaceutics
witch hazel n. cadı fındığı bitkisinden elde edilen kanamayı durdurucu alkollü bir solüsyonu içeren bir tür losyon
Gastronomy
witch n. yağ fıçısına yerleştirilip ölçü olarak kullanılan kağıt koni
Math
witch of agnesi n. agnesi büyücüsü
witch of agnesi n. agnesi eğrisi
witch n. maria agnesi tarafından tanımlanan üçüncü dereceden mutlak bir eğri
Geometry
witch n. maria agnesi tarafından tanımlanan üçüncü dereceden mutlak eğri
Marine Biology
witch n. kuzey amerika kıyılarına özgü, pleuronectidae familyasından olan ince ve gri-kahverengi gövdeli bir pisi balığı
witch (lepidorhombus whiffiagonis) n. kuzey amerika'ya özgü bir pisi balığı
witch (arnoglossus scapha) n. yeni zelanda'ya özgü bir pisi balığı
Botanic
witch hazel n. adi cadı fındığı
witch grass n. kuzey amerika'da genellikle ekili arazide yetişen ince bir ot
old witch grass n. kuzey amerika'da genellikle ekili arazide yetişen ince bir ot
witch panicgrass n. kuzey amerika'da genellikle ekili arazide yetişen ince bir ot
witch grass n. ayrıkotu
witch-tree n. cadı ağacı
witch-tree n. cadı fındığı
witch-hazel n. cadı fındığı
witch elm n. karaağaç
witch grass n. tarla ayrığı
american witch alder (fothergilla gardeni) n. abd'nin güneydoğusunda yetişen tüylü yeşillik ve meyveleri olan bir çalı
vernal witch hazel (hamamelis vernalis) n. mississippi'ye özgü hoş kokulu bir çalı
virginian witch hazel (hamamelis virginiana) n. kuzey amerika'ya özgü küçük sarı çiçekli bir çalı
witch n. esnek dalları olan ağaç
witch alder n. abd'ye özgü, fothergilla cinsinden olup ilkbaharda beyaz sonbaharda kırmızı-turuncu çiçekleri olan yavaş büyüyen çalı
witch balls n. tataristan bozkırlarına özgü, rüzgar nedeniyle iç içe geçmiş ot sapları
witch broom n. parazitler nedeniyle bir ağaç veya çalıda gelişen kısa dallar
witch hazel n. hamamelis cinsinden olan, kabuğu kanamayı durdurucu sıvı salgılayan çeşitli çalı veya ağaçlardan biri
witch hazel plant n. hamamelis cinsinden olan, kabuğu kanamayı durdurucu sıvı salgılayan çeşitli çalı veya ağaçlardan biri
witch hazel n. karaağaç
witch hazel n. eski dünya'ya özgü gri kabuklu, beyaz odunlu ve kayına benzeyen yapraklı olan bir ağaç
witch-hazel n. eski dünya'ya özgü gri kabuklu, beyaz odunlu ve kayına benzeyen yapraklı olan bir ağaç
witch hazel n. üvez ağacı
witch hazel n. kuş üvezi
witch hazel n. kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı
witch hazel n. hamamelis familyası
witch hazel n. ılıman bölgelerde yetişen, çiçekli ikiçenekli ağaçlar ve çalılardan oluşan bir familya
witch hazel family n. hamamelis familyası
witch hazel family n. ılıman bölgelerde yetişen, çiçekli ikiçenekli ağaçlar ve çalılardan oluşan bir familya
witch-hazel n. hamamelis familyası
witch-hazel n. ılıman bölgelerde yetişen, çiçekli ikiçenekli ağaçlar ve çalılardan oluşan bir familya
witch hazel [us] n. kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı
witch meal n. kurtayağı tozu
witch meal n. kibritotu tozu
witch meal n. kurt pençesi tozu
witch-hazel n. karaağaç
witch-hazel n. üvez ağacı
witch-hazel n. kuş üvezi
witch-hazel n. kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı
witch-hazel [us] n. kuzey amerika'ya özgü yaprak döken hoş kokulu bir cadı fındığı
witch-hazel family n. hamamelis familyası
witch-hazel family n. cadı fındığı familyası
witch alder n. cadı kızılağaç
witch alder n. yaprak döken ve yerde biten bir bitki
Social Sciences
witch doctor n. (ilkel kabilede) büyücü hekim
History
witch doctor n. bazı afrika kabilelerinde cadıları bulup avlayan kimse
witch doctor n. bir büyücü hekimin yöntemlerini uygulayan kimse
white witch n. ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar
witch trial n. cadı mahkemesi
Religious
witch n. wicca inancını benimsemiş kimse
witch n. wicca inanışına mensup kimse
Archaic
witch n. büyücü erkek
witch n. büyücülük yapan erkek
Ornithology
witch n. fırtına kırlangıcı
witch n. dalgıçkuşu
witch n. amerika'ya özgü crotophaga cinsinden olan siyah bir guguk kuşu
mountain witch (geotrygon versicolor) n. batı hint adaları'na özgü bir bıldırcın kumrusu
Entomology
black witch (erebus odora) n. karabüyücü güvesi
witch n. kara cadı güvesi
silver witch n. gümüşçün
Slang
witch n. çirkin yaşlı kadın
witch n. korkutucu yaşlı kadın
British Slang
witch piss expr. sidik gibi (içki)