agreeable - English Turkish Sentences
English Turkish
agreeable kabul edilebilir adj.
  • I suspect that one of the less agreeable aspects of European civilisation is being debated outside!
  • Avrupa medeniyetinin daha az kabul edilebilir yönlerinden birinin dışarıda tartışıldığından şüpheleniyorum!
  • I suspect that one of the less agreeable aspects of European civilisation is being debated outside.
  • Avrupa medeniyetinin en az kabul edilebilir yönlerinden birinin dışarıda tartışıldığından şüpheleniyorum.
  • Is that agreeable?
  • O kabul edilebilir mi?
Show More (3)
agreeable hoş adj.
  • The secretary gave me an agreeable smile.
  • Sekreter bana hoş bir gülümseme verdi.
  • Mary was an agreeable girl.
  • Mary hoş bir kızdı.
  • She has an agreeable voice.
  • Onun hoş bir sesi var.
Show More (2)
agreeable uyumlu adj.
  • Are you agreeable?
  • Uyumlu biri misiniz?
  • He is a very agreeable person.
  • Çok uyumlu bir insandır.
Show More (-1)
agreeable uzlaşmacı adj.
  • He is a very agreeable person.
  • O, çok uzlaşmacı bir insandır.
  • Are you agreeable?
  • Sen uzlaşmacı mısın?
Show More (-1)
agreeable mutabık adj.
  • Unfortunately, the Council is not quite so agreeable.
  • Ne yazık ki Konsey bu konuda pek de mutabık değil.
Show More (-2)
agreeable güzel adj.
  • She has an agreeable voice.
  • Güzel bir sesi var.
Show More (-2)
agreeable iyi adj.
  • I'm feeling very agreeable.
  • Kendimi çok iyi hissediyorum.
Show More (-2)