amazing - English Turkish Sentences
English Turkish
amazing inanılmaz adj.
  • It was amazing playing in front of all these people.
  • Tüm bu insanların önünde çalmak inanılmazdı.
  • There was an amazing diversity of opinion within the first century alone.
  • Sadece ilk yüzyılda bile inanılmaz bir fikir çeşitliliği vardı.
  • Shadowtale is an amazing FREE MMORPG game you can play right here in your web browser!
  • Shadowtale, web tarayıcınızda oynayabileceğiniz inanılmaz bir ÜCRETSİZ MMORPG oyunudur!
Show More (180)
amazing harika adj.
  • Amazing device, even gets video.
  • Harika bir araç, hatta video bile çekiyor.
  • Amazing device, even gets video.
  • Harika bir aygıt, video bile alıyor.
  • You did an amazing job.
  • Harika bir iş çıkardın.
Show More (114)
amazing şaşırtıcı adj.
  • In reality, it is amazing that they do not react more strongly than they in fact do.
  • Gerçekte gösterdiklerinden daha güçlü tepki vermemeleri şaşırtıcıdır.
  • It is amazing that the Commission has seen fit to accept it in its current form.
  • Komisyonun bunu mevcut haliyle kabul etmeyi uygun görmesi şaşırtıcıdır.
  • This objective undoubtedly explains the Commission's amazing determination to push this proposal through.
  • Bu hedef şüphesiz Komisyonun bu teklifi kabul ettirme konusundaki şaşırtıcı kararlılığını açıklamaktadır.
Show More (72)
amazing muhteşem adj.
  • Amazing device, even gets video.
  • Muhteşem araç, video kaydı bile alıyor.
  • It was amazing playing in front of all these people.
  • Bütün bu insanların önünde oynamak muhteşemdi.
  • It's worth going to Bali because you can see the amazing sunset.
  • Bali'ye gitmeye değer çünkü muhteşem gün batımını görebilirsiniz.
Show More (13)
amazing hayret verici adj.
  • It's truly amazing.
  • Bu gerçekten hayret verici.
  • His technique was absolutely amazing.
  • Tekniği kesinlikle hayret vericiydi.
  • This really is amazing.
  • Bu gerçekten hayret verici.
Show More (0)