|
- A serious constitution cannot be devised as quickly as that.
- Ciddi bir anayasa bu kadar çabuk hazırlanamaz.
- I got here as quickly as I could.
- Gelebildiğim kadar çabuk geldim.
- Please do it as quickly as you can.
- Lütfen yapabildiğiniz kadar çabuk yapın.
- Tom didn't do that as quickly as he usually does.
- Tom bunu genelde yaptığı kadar çabuk yapmadı.
- Please get out of here as quickly as you can.
- Lütfen buradan elinden geldiği kadar çabuk çık.
- I want to do this as quickly as I can.
- Bunu elimden geldiği kadar çabuk yapmak istiyorum.
- I don't eat as quickly as Tom does.
- Tom kadar çabuk yemem.
- We'll do our best to work as quickly as possible.
- Mümkün olduğu kadar çabuk çalışmak için elimizden geleni yapacağız.
- Please do it as quickly as you can.
- Lütfen onu elinden geldiği kadar çabuk yap.
- We need to find Tom as quickly as we can.
- Tom'u elimizden geldiği kadar çabuk bulmamız gerekiyor.
- I moved as quickly as I could.
- Mümkün olduğu kadar çabuk hareket ettim.
- I came as quickly as I could.
- Gelebildiğim kadar çabuk geldim.
- We should get away from here as quickly as we can.
- Buradan elimizden geldiği kadar çabuk kaçmalıyız.
- Please get here as quickly as you can.
- Lütfen buraya elinden geldiği kadar çabuk gel.
- I don't get angry as quickly as I used to.
- Eskisi kadar çabuk sinirlenmiyorum.
Show More (12)
|
