| 1 |
be satisfied |
tatmin olmak |
v. |
|
- I was satisfied.
- Tatmin olmuştum.
- I wonder if Tom is satisfied.
- Tom'un tatmin olup olmadığını merak ediyorum.
- As for me, I am satisfied.
- Bana gelince, ben tatmin oldum.
- Sami's greed was satisfied.
- Sami'nin açgözlülüğü tatmin oldu.
- No one was satisfied.
- Kimse tatmin olmadı.
- President Obama will not be satisfied until every American who wants work can find a job.
- Başkan Obama, çalışmak isteyen her Amerikalı iş bulabiliyor olana kadar tatmin olmayacaktır.
- Tom asked me if I was satisfied.
- Tom tatmin olup olmadığını sordu.
- Do you think that Tom and Mary are satisfied?
- Tom ve Mary'nin tatmin olduğunu düşünüyor musun?
- They said they were satisfied.
- Tatmin olmuş olduklarını söylediler.
- You looked like you were satisfied.
- Tatmin olmuş gibiydin.
- None were satisfied.
- Hiçbiri tatmin olmadı.
- No matter what we do, Tom won't be satisfied.
- Ne yaparsak yapalım, Tom tatmin olmayacaktır.
- I ate until I was satisfied.
- Tatmin oluncaya kadar yedim.
- Do you think that Tom and Mary were satisfied?
- Tom ve Mary'nin tatmin olduğunu düşünüyor musun?
- Nobody was satisfied.
- Kimse tatmin olmamıştı.
- Tom knew that I was satisfied.
- Tom tatmin olduğumu biliyordu.
- Tom was satisfied.
- Tom tatmin olmuştu.
- I hope people are satisfied.
- Umarım insanlar tatmin olur.
- She seemed to be satisfied with the result of the exam.
- O, sınav sonucundan tatmin olmuş gibi görünüyordu.
- Tom said that he was satisfied.
- Tom tatmin olduğunu söyledi.
- No matter what we do, Tom won't be satisfied.
- Ne yaparsak yapalım, Tom tatmin olmayacak.
- Nobody was satisfied.
- Kimse tatmin olmadı.
- I wonder whether Tom is satisfied or not.
- Tom'un tatmin olup olmadığını merak ediyorum.
- The officers were satisfied.
- Memurlar tatmin oldu.
- Do you think Tom was satisfied with the results?
- Sence Tom sonuçlardan tatmin oldu mu?
- I don't think many people can say they are satisfied with their salary.
- Birçok insanın aylığından tatmin olduğunu söyleyebileceğini sanmıyorum.
Show More (23)
|
| 2 |
be satisfied |
memnun olmak |
v. |
|
- We will tidy up our room so that Mom is satisfied.
- Annem memnun olsun diye odamızı toplayacağız.
- Tom knew that I was satisfied.
- Tom memnun olduğumu biliyordu.
- Do you think that Tom and Mary are satisfied?
- Tom ve Mary'nin memnun olduğunu düşünüyor musunuz?
- He was satisfied with the interview.
- O, röportajdan memnun oldu.
- Everyone was satisfied.
- Herkes memnun oldu.
- Tom said he was satisfied.
- Tom memnun olduğunu söyledi.
- Customers have to be satisfied.
- Müşteriler memnun olmak zorundadır.
- Tom was satisfied.
- Tom memnun oldu.
- He was satisfied to know the result.
- Sonucu bilmekten memnun oldu.
- I think Tom is satisfied.
- Tom'un memnun olduğunu düşünüyorum.
- I was satisfied.
- Ben memnun oldum.
- I don't think many people can say they are satisfied with their salary.
- Pek çok insanın maaşından memnun olduğunu söyleyebileceğini sanmıyorum.
- Tom was satisfied with the result.
- Tom sonuçtan memnun oldu.
- Everyone will be satisfied.
- Herkes memnun olacak.
- Tom told me that he thought Mary was satisfied.
- Tom bana Mary'nin memnun olduğunu düşündüğünü söyledi.
- I wonder whether Tom is satisfied or not.
- Tom'un memnun olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom said that he was satisfied.
- Tom memnun olduğunu söyledi.
- I am sure that you will be satisfied.
- Memnun olacağından eminim.
- Customers have to be satisfied.
- Müşteriler memnun olmalı.
- Tom said that Mary was satisfied.
- Tom Mary'nin memnun olduğunu söyledi.
- I know that Tom is satisfied.
- Tom'un memnun olduğunu biliyorum.
- Tom asked me if I was satisfied.
- Tom bana memnun olup olmadığımı sordu.
- They said they were satisfied.
- Memnun olduklarını söylediler.
- Mary had every reason to be satisfied.
- Mary'nin memnun olmak için her şeye sahipti.
Show More (21)
|
| 3 |
be satisfied |
memnun kalmak |
v. |
|
- They were satisfied with the result.
- Sonuçtan memnun kaldılar.
- He was satisfied with the result.
- Sonuçtan memnun kaldı.
- My father was satisfied with the result.
- Babam sonuçtan memnun kaldı.
- We were satisfied with the delicious food.
- Lezzetli yemeklerden memnun kaldık.
- All were satisfied.
- Herkes memnun kaldı.
- We were satisfied with the delicious food.
- Lezzetli yemekten memnun kaldık.
- He was satisfied with the horse's name.
- Atın isminden memnun kaldı.
- I was satisfied with the steak dinner.
- Biftekli akşam yemeğinden memnun kaldım.
- The experts were satisfied with the results.
- Uzmanlar sonuçlardan memnun kaldı.
- I am sure that you will be satisfied.
- Memnun kalacağından eminim.
- He was satisfied with the interview.
- Görüşmeden memnun kaldı.
- She was satisfied with the result.
- Sonuçtan memnun kaldı.
- They were satisfied.
- Memnun kaldılar.
Show More (10)
|
| 4 |
be satisfied |
doymak |
v. |
|
- We ate until we were satisfied.
- Biz doyuncaya kadar yedik.
- I ate until I was satisfied.
- Doyana kadar yedim.
- We ate until we were satisfied.
- Doyana kadar yedik.
Show More (0)
|
| 5 |
be satisfied |
hoşnut olmak |
v. |
|
- Tom said that Mary was satisfied.
- Tom, Mary'nin hoşnut olduğunu söyledi.
Show More (-2)
|
