consult - English Turkish Sentences
English Turkish
consult danışmak v.
  • Many people consult her about investment opportunities.
  • Birçok kişi yatırım fırsatları konusunda ona danışıyor.
  • Hearing them means really involving them and not only consulting them.
  • Onları dinlemek, sadece onlara danışmak değil, onları gerçekten dahil etmek anlamına gelir.
  • I therefore assume that you will consult Parliament before any final decision is taken.
  • Bu nedenle nihai bir karar alınmadan önce Parlamentoya danışacağınızı varsayıyorum.
Show More (74)
consult başvurmak v.
  • We consulted a map before hitting the road.
  • Yola çıkmadan önce bir haritaya başvurduk.
  • As a lawyer specialising in European law I do still often consult the EU Treaties.
  • Avrupa hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukat olarak AB Antlaşmalarına hala sık sık başvuruyorum.
  • You can consult the services to understand the Rule that you happily furnished us with several months ago.
  • Birkaç ay önce bize memnuniyetle sunduğunuz Kuralı anlamak için hizmetlere başvurabilirsiniz.
Show More (8)
consult istişare etmek v.
  • We simply have to be prepared to consult among ourselves on where we should concentrate our military expenditure.
  • Askeri harcamalarımızı nereye yoğunlaştırmamız gerektiği konusunda kendi aramızda istişare etmeye hazır olmalıyız.
  • However, it is intended to consult fully with stakeholders.
  • Bununla birlikte, paydaşlarla tam olarak istişare edilmesi amaçlanmaktadır.
Show More (-1)
consult dikkate almak v.
  • The Council is required to consult Parliament and take its opinions on foreign policy into consideration.
  • Konsey'in dış politika konusunda Parlamento'ya danışması ve Parlamento'nun görüşlerini dikkate alması gerekmektedir.
  • The Council is required to consult Parliament and take its opinions on foreign policy into consideration.
  • Konseyin dış politika konusunda Parlamento'ya danışması ve Parlamentonun görüşlerini dikkate alması gerekmektedir.
Show More (-1)
consult danışmanlık yapmak v.
  • We know you have been consulting extensively.
  • Yoğun bir şekilde danışmanlık yaptığınızı biliyoruz.
  • My dad is consulting as a black-market art expert.
  • Babam karaborsa sanat uzmanı olarak danışmanlık yapıyor.
Show More (-1)
consult görüşmek v.
  • I persuaded him to consult a doctor.
  • Ben, bir doktorla görüşmesi için onu ikna ettim.
  • I ought to have consulted my parents on the matter.
  • Bu konuda ailemle görüşmeliydim.
Show More (-1)
consult bakmak v.
  • Will you take this bag while I consult the map?
  • Ben haritaya bakarken bu çantayı tutar mısın?
  • I consulted the handbook.
  • El kitabına baktım.
Show More (-1)
consult sormak v.
  • I never make a big decision before consulting with my father.
  • Önemli bir kararı babama sormadan asla vermem.
Show More (-2)
consult danışman n.
  • You should have consulted your lawyer.
  • Avukatına danışman gerekirdi.
Show More (-2)