convince - English Turkish Sentences
English Turkish
convince ikna etmek v.
  • I managed to convince her to leave her husband.
  • Onu kocasından ayrılmaya ikna etmeyi başardım.
  • Moreover, no one can convince me that it is economically necessary.
  • Ayrıca hiç kimse beni bunun ekonomik açıdan gerekli olduğuna ikna edemez.
  • How can we convince you to restore state aid?
  • Sizi devlet yardımını yeniden sağlamaya nasıl ikna edebiliriz?
Show More (470)
convince inandırmak v.
  • I convinced them that I am the best person for the job.
  • Onları bu işe en uygun kişinin ben olduğuma inandırdım.
  • He is trying to convince himself that he can handle it.
  • Bu işi halledebileceğine kendini inandırmaya çalışıyor.
  • Tom convinced himself that he hadn't done anything wrong.
  • Tom kendini yanlış bir şey yapmadığına inandırdı.
Show More (0)