dent - English Turkish Sentences
English Turkish
dent göçük n.
  • The dent is huge.
  • Göçük büyük.
  • The dent is huge.
  • Göçük çok büyük.
  • Tom's car is easily recognizable since there is a big dent in the front bumper.
  • Tom'un arabası kolayca tanınabilir çünkü ön tamponda büyük bir göçük var.
Show More (1)
dent çentik n.
  • Mary weeded for an hour and a half yesterday and barely made a dent.
  • Mary dün bir buçuk saat boyunca otları ayıkladı ve ancak bir çentik açabildi.
Show More (-2)