diagram - English Turkish Sentences
English Turkish
diagram diyagram n.
  • In other words, if anyone ever dreams about ethnically clean areas, they will look like DNA diagrams.
  • Başka bir deyişle eğer birileri etnik açıdan temiz bölgeler hayal ederse bunlar DNA diyagramlarına benzeyecektir.
  • The dashboard is viewed in the web browser and shows diagrams and traffic light indicators.
  • Gösterge tablosu web tarayıcısında görüntülenir ve diyagramları ve trafik ışığı göstergelerini gösterir.
  • Would you mind explaining that diagram to me?
  • Şu diyagramı bana açıklayabilir misiniz?
Show More (10)
diagram şema n.
  • The above diagram makes things a little more simple than they actually are.
  • Yukarıdaki şema, işleri gerçekte olduğundan biraz daha basit hale getiriyor.
  • Tom studied the diagram.
  • Tom şemayı inceledi.
  • Could you explain this diagram to me?
  • Bu şemayı bana açıklayabilir misiniz?
Show More (4)