|
- An eclipse of the moon is a rare phenomenon.
- Ay tutulması ender bir olaydır.
- Iridium is one of the rarest elements.
- İridyum en ender elementlerden biridir.
- Tom has a rare gene mutation.
- Tom'un ender bir gen mutasyonu var.
- Such poets as Milton are rare.
- Milton gibi şairler enderdir.
- It's not at all rare to live to be over ninety years old.
- Doksan yaşına kadar yaşamak hiç ender değildir.
- Is this a rare problem?
- Bu ender bir problem midir?
- Tom has a rare disease.
- Tom'un ender bir hastalığı var.
- Tom has a rare skin disease.
- Tom'un ender bir cilt hastalığı var.
- An alveolar soft part sarcoma is a rare form of cancer occuring primarily in children and young adults.
- Alveoler yumuşak kısım sarkomu, öncelikli olarak çocuklarda ve genç yetişkinlerde ender görülen bir kanser türüdür.
- A real friend is like a rare bird.
- Gerçek bir arkadaş ender bir kuş gibidir.
- It's a rare disease.
- Ender görülen bir hastalık.
- The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
- Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
Show More (9)
|