fantasy - English Turkish Sentences
English Turkish
fantasy fantezi n.
  • We would be a long way from the fantasy of invaders in that case.
  • Bu durumda işgalcilerin fantezisinden çok uzakta olurduk.
  • Fantasy solutions are as detrimental as pollution itself.
  • Fantezi çözümler kirliliğin kendisi kadar zararlıdır.
  • Indeed, censoring fantasy is taking things too far in our view.
  • Aslında, fanteziyi sansürlemek bize göre işi çok ileri götürmektir.
Show More (33)
fantasy hayal n.
  • The next day, he would bring his fantasies down to earth by playing the realist.
  • Ertesi gün de gerçekçiyi oynayarak uçuk hayallerini ayağı yere basan bir şekle getirecekti.
  • He lives in a world of fantasy.
  • Bir hayal dünyasında yaşıyor.
  • Tom lives in a world of fantasy.
  • Tom bir hayal dünyasında yaşıyor.
Show More (8)