| 1 |
get by |
geçinmek |
v. |
|
- More than a billion people have to get by on less than one euro a day.
- Bir milyardan fazla insan günde bir avrodan daha az bir gelirle geçinmek zorunda.
- He has hardly any money, but he gets by.
- Onun neredeyse hiç parası yok ama geçiniyor.
- Tom is just trying to get by.
- Tom sadece geçinmeye çalışıyor.
- He has almost no money, but he gets by.
- Neredeyse hiç parası yok ama geçiniyor.
- How are we going to get by?
- Nasıl geçineceğiz?
- It's hard to get by on minimum wage.
- Asgari ücretle geçinmek zor.
- It's hard to get by on minimum wage.
- Asgari ücretle geçinmek zordur.
- He has almost no money, but he gets by.
- Onun neredeyse hiç parası yok ama o geçinir.
- Can't you get by on your salary?
- Maaşınızla geçinemiyor musunuz?
- I'm sure Tom knows enough French to get by.
- Eminim Tom geçinecek kadar Fransızca biliyordur.
- I can't get by on such a small income.
- Bu kadar az bir gelirle geçinemiyorum.
- We make just enough to get by.
- Sadece geçinecek kadar kazanıyoruz.
- He has hardly any money, but he gets by.
- Neredeyse hiç parası yok, ama geçiniyor.
- Can't you get by on your salary?
- Maaşınla geçinemiyor musun?
- He has little money, but he gets by.
- Az parası var ama geçiniyor.
- How are we going to get by?
- Biz nasıl geçineceğiz?
Show More (13)
|
| 2 |
get by |
idare etmek |
v. |
|
- I believe that we can now, exceptionally, get by with a single reading.
- Artık istisnai olarak tek bir okuma ile idare edebileceğimize inanıyorum.
- I think I can speak French well enough to get by.
- Sanırım idare edecek kadar iyi Fransızca konuşabiliyorum.
- I'll get by.
- İdare ederim.
- I'm sure I can speak French well enough to get by.
- İdare edebilecek kadar iyi Fransızca konuşabileceğimden eminim.
Show More (1)
|
| 3 |
get by |
geçmek |
v. |
|
- I think I can speak French well enough to get by.
- Sanırım geçmek için yeterince iyi Fransızca konuşabilirim.
- I just got by on the test.
- Testi geçtim.
- I just got by on the test.
- Sınavı geçtim.
Show More (0)
|
