guy - English Turkish Sentences
English Turkish
guy adam n.
  • I mean, I watched this guy kill a man in cold blood.
  • Yani bu adamın soğukkanlılıkla bir adamı öldürüşünü izledim.
  • Well, somebody better get something on this guy fast.
  • Birileri bu adama hemen bir şeyler verse iyi olur.
  • You're just an old guy pretending to be a little kid.
  • Sen ufacık bir çocuk gibi davranan yaşlı bir adamsın işte.
Show More (96)
guy kişi n.
  • It's a beautiful song written by a guy called Martin Evan, actually, for me.
  • Bu Martin Evan adlı bir kişi tarafından aslında benim için yazılmış hoş bir şarkı.
Show More (-2)