hold in - English Turkish Sentences
English Turkish
hold in yapmak v.
  • These treaties are being prepared and referenda will then be held in the applicant states.
  • Bu anlaşmalar hazırlanmaktadır ve daha sonra başvuran devletlerde referandumlar yapılacaktır.
  • And yet referenda will only be held in the candidate countries next year.
  • Oysa referandumlar sadece önümüzdeki yıl aday ülkelerde yapılacak.
  • This will be a particularly decisive question when elections are held in autumn.
  • Bu, sonbaharda yapılacak seçimlerde özellikle belirleyici bir soru olacaktır.
Show More (21)
hold in tutmak v.
  • I don't think I'll be able to hold in my anger any longer.
  • Öfkemi daha fazla tutabileceğimi sanmıyorum.
  • I'm holding in my hands a book by Susanna Tamaro.
  • Elimde Susanna Tamaro'nun bir kitabını tutuyorum.
  • Guess what I'm holding in my hand.
  • Tahmin et elimde ne tutuyorum.
Show More (0)