infer - English Turkish Sentences
English Turkish
infer çıkarmak v.
  • As you will have inferred from what I have said, the Commission rejects the first option.
  • Söylediklerimden çıkaracağınız üzere, Komisyon ilk seçeneği reddetmektedir.
  • From these figures, which are already, in themselves, quite clear, two things can be inferred.
  • Zaten kendi içinde oldukça net olan bu rakamlardan iki şey çıkarılabilir.
  • What do you infer from her strange behavior?
  • Onun garip davranışlarından ne çıkarıyorsun?
Show More (1)
infer sonucunu çıkarmak v.
  • She inferred from the analysis that the project had great potential.
  • Analizden projenin büyük bir potansiyeli olduğu sonucunu çıkardı.
Show More (-2)
infer sonuç çıkarmak v.
  • It would be wrong to infer that only large-scale projects can reduce bottlenecks.
  • Buradan sadece büyük ölçekli projelerin darboğazları azaltabileceği sonucunu çıkarmak yanlış olacaktır.
Show More (-2)