|
- Dan had an insatiable appetite towards violence.
- Dan'ın şiddete karşı doymak bilmeyen bir iştahı vardı.
- Tom has an insatiable appetite.
- Tom'un doymak bilmeyen bir iştahı var.
- Dan had an insatiable appetite towards violence.
- Dan'in şiddete karşı doymak bilmeyen bir iştahı vardı.
- Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.
- Sami, Layla'yı dürtüleyen doymak bilmez açgözlülüğün hiç farkında değildi.
Show More (1)
|