insatiable - English Turkish Sentences
English Turkish
insatiable doymak bilmez adj.
  • Dan had an insatiable appetite towards violence.
  • Dan'ın şiddete karşı doymak bilmeyen bir iştahı vardı.
  • Tom has an insatiable appetite.
  • Tom'un doymak bilmeyen bir iştahı var.
  • Dan had an insatiable appetite towards violence.
  • Dan'in şiddete karşı doymak bilmeyen bir iştahı vardı.
Show More (1)
insatiable doyumsuz adj.
  • Tom has an insatiable appetite.
  • Tom'un doyumsuz bir iştahı vardır.
  • He's insatiable.
  • O doyumsuz.
  • She's insatiable.
  • O doyumsuz.
Show More (0)