joining - English Turkish Sentences
English Turkish
joining katılma n.
  • Tom clearly isn't interested in joining our group.
  • Tom açıkça grubumuza katılmakla ilgilenmiyor.
  • There's no membership fee for joining.
  • Katılmak için üyelik ücreti yok.
  • Are you interested in joining our team?
  • Ekibimize katılmak ister misin?
Show More (0)
joining birleştirme n.
  • What we need is a joining of forces on the coast, and clearly that will not happen without friction.
  • İhtiyacımız olan şey sahilde güçlerin birleştirilmesidir ve bunun sürtüşme olmadan gerçekleşmeyeceği açıktır.
Show More (-2)
joining birleşme n.
  • Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
  • Kolajen, dokuların birleşmesine yardımcı olan bir proteindir.
Show More (-2)