mediate - English Turkish Sentences
English Turkish
mediate aracılık etmek v.
  • Interpreters mediate between different cultures.
  • Çevirmenler farklı kültürler arasında aracılık ederler.
Show More (-2)
mediate arabuluculuk etmek v.
  • The regional organization played a key role in mediating the Ethiopia-Eritrea diplomatic crisis.
  • Bölgesel örgüt, Etiyopya-Eritre diplomatik krizine arabuluculuk etmede kilit bir rol oynadı.
Show More (-2)