|
- Who cut the melon?
- Kavunu kim kesti?
- They are melons.
- Onlar kavun.
- This melon will be good to eat tomorrow.
- Bu kavun yarın yenecek kadar iyi olacak.
- There is a melon on the table.
- Masada bir kavun var.
- This is a new kind of melon.
- Bu yeni bir kavun türü.
- Half of the melon was eaten.
- Kavunun yarısı yenmiş.
- This melon will be good to eat tomorrow.
- Bu kavun yarın yemek için uygun hale gelir.
- I love eating melons.
- Kavun yemeyi severim.
- Half of the melon was eaten.
- Kavunun yarısı yendi.
- My sister likes melons and so do I.
- Kız kardeşim kavun sever ve ben de.
- I like eating Hami melons.
- Hami kavunu yemeyi seviyorum.
- Half of the melons were eaten.
- Kavunların yarısı yenildi.
- Mary likes watermelons more than melons.
- Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
- The melon smells sweet and tastes very nice.
- Kavun, tatlı kokuyor ve tadı çok güzel.
- My sister likes melons and so do I.
- Kız kardeşim de ben de kavun severiz.
- The melons they grow in this area taste very good.
- Bu bölgede yetiştirdikleri kavunların tadı çok güzel.
- Cut the melon into six equal pieces.
- Kavunu altı eşit parçaya böl.
- Half of the melons were eaten.
- Kavunların yarısı yenmiş.
- I like eating melons from Kumul.
- Kumul kavunu yemeyi seviyorum.
- Mary likes watermelons more than melons.
- Mary karpuzları kavunlardan daha çok sever.
- They grow melons under glass.
- Onlar serada kavun yetiştiriyorlar.
- I like eating Kumul melons.
- Kumul kavunu yemekten hoşlanırım.
- I love eating melons.
- Kavun yemeyi seviyorum.
- I like eating Kumul melons.
- Kumul kavunu yemeyi seviyorum.
- Before it's cooked, butternut squash smells like melon.
- Pişmeden önce, balkabağı kavun gibi kokar.
- This squash smells like melon.
- Bu kabak kavun gibi kokuyor.
- This is a new kind of melon.
- Bu yeni bir tür kavun.
- Cut the melon into six equal pieces.
- Kavunu altı eşit parçaya bölün.
- The melons they grow in this area taste very good.
- Bu bölgede yetiştirilen kavunların tadı çok güzel.
- There is a melon on the table.
- Masanın üzerinde bir kavun var.
Show More (27)
|
