|
- Next week's General Affairs Council will once again examine the state of affairs.
- Gelecek hafta yapılacak Genel İşler Konseyinde bir kez daha durum değerlendirmesi yapılacak.
- Parliament is taking an important step today; it is the Council's turn next week.
- Parlamento bugün önemli bir adım atıyor; sıra gelecek hafta Konsey'de.
- The band is coming out with a new record next week.
- Grup gelecek hafta yeni bir albüm çıkaracak.
- For next week, your first task is to identify your own tool.
- Gelecek hafta için öncelikli vazifeniz kendi aracınızı belirlemek.
- Jonathan, clear my schedule for next week, starting with tonight.
- Jonathan, bu geceden başlayarak gelecek haftanın programını boşalt.
- Jonathan, clear my schedule for next week, starting with tonight.
- Jonathan, bu geceden başlayarak gelecek hafta için programımda yer aç.
- For next week, your first task is to identify your own tool.
- Gelecek hafta için ilk göreviniz kendi aracınızı belirlemek.
- She is booked up all next week.
- Gelecek hafta boyunca onun programı doludur.
- Tom and I'll meet again next week.
- Tom ve ben gelecek hafta tekrar buluşacağız.
- The rota for the next week had not been released yet.
- Gelecek haftanın rotası henüz yayınlanmamıştı.
- Come back next week and the clothing will be ready.
- Gelecek hafta tekrar gelin, giysiler hazır olacak.
- Tom will be back next week.
- Tom gelecek hafta dönecek.
- I'm supposed to go to Australia next week to attend a wedding.
- Gelecek hafta, bir düğüne katılmak için Avustralya'ya gitmem gerekiyor.
- Next week, Tom and I are going to Boston.
- Gelecek hafta Tom ve ben Boston'a gidiyoruz.
- We might come to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gelebiliriz.
- Tom will go to Boston on business next week.
- Tom gelecek hafta iş için Boston'a gidecek.
- Tom might be coming to Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'ya geliyor olabilir.
- I'm supposed to go to New York next week.
- Gelecek hafta New York'a gitmem gerekiyor.
- I'll try again next week.
- Gelecek hafta tekrar deneyeceğim.
- I'm supposed to go to Australia next week.
- Gelecek hafta Avustralya'ya gitmem gerekiyor.
- You have to put off your departure for England till next week.
- İngiltere'ye gidişini gelecek haftaya ertelemelisin.
- Tom told me he was going to Boston next week.
- Tom bana gelecek hafta Boston'a gideceğini söyledi.
- I have to take a make up test in English next week.
- Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
- Mary and I meet again next week.
- Mary ve ben, gelecek hafta tekrar bir araya geleceğiz.
- Tom and Mary are getting married next week.
- Tom ve Mary gelecek hafta evleniyorlar.
- Tom is going to pay me back next week.
- Tom bana gelecek hafta geri ödeyecek.
- I think it's very likely that they'll arrive next week.
- Bence gelecek hafta gelmeleri çok muhtemel.
- Next week I want to visit my friend.
- Gelecek hafta arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum.
- Tom may borrow my car any afternoon next week.
- Tom gelecek hafta arabamı herhangi bir öğleden sonra ödünç alabilir.
- Tom is going there next week.
- Tom gelecek hafta oraya gidecek.
- Tom will be thirty next week.
- Tom gelecek hafta otuz yaşında olacak.
- I don't know why Tom doesn't want to go sailing with us next week.
- Tom'un neden gelecek hafta bizimle yelkene gitmek istemediğini bilmiyorum.
- We might be able to do that next week.
- Bunu gelecek hafta yapabiliriz.
- I'll pay you back the money I owe you next week.
- Sana borçlu olduğum parayı gelecek hafta ödeyeceğim.
- Tom doesn't need to go to Boston until next week.
- Tom'un gelecek haftaya kadar Boston'a gitmesine gerek yok.
- You should tell Tom that you don't plan to be in Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'da olmayı planlamadığını Tom'a söylemelisin.
- Would you be willing to help us again next week?
- Gelecek hafta bize yine yardım etmek ister misin?
- Next week I will write an e-mail to my parents.
- Gelecek hafta ebeveynlerime bir e-posta yazacağım.
- They're going to have a party next week.
- Gelecek hafta bir parti verecekler.
- I'm going to be out of town next week.
- Gelecek hafta şehir dışında olacağım.
- I'm too busy next week.
- Gelecek hafta çok meşgulüm.
- Let's study for next week's test together.
- Gelecek haftanın sınavına birlikte çalışalım.
- Did Tom say anything about going to Boston next week?
- Tom gelecek hafta Boston'a gitme hakkında bir şey söyledi mi?
- Tom might come to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gelebilir.
- Come again next week.
- Gelecek hafta yine gelin.
- They're very likely to arrive next week.
- Gelecek hafta gelmeleri çok muhtemel.
- We go back to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a geri gideriz.
- Let's postpone until next week.
- Gelecek haftaya kadar erteleyelim.
- The apple trees will probably start to blossom next week.
- Elma ağaçları muhtemelen gelecek hafta çiçek açmaya başlayacak.
- I'd rather come next week.
- Gelecek hafta gelmeyi tercih ederim.
- I'm going to a conference next week.
- Gelecek hafta bir konferansa gideceğim.
- He is going to study English next week.
- O gelecek hafta İngilizce eğitimi alacak.
- Tom called to say you can't stay with him next week when you visit Boston.
- Tom gelecek hafta sen Boston'u ziyaret ettiğinde onunla kalamayacağını söylemek için aradı.
- Tom will be moving to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a taşınacak.
- He is going to look after it next week.
- O bununla gelecek hafta ilgilenecek.
- Tom doesn't have to go to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda değil.
- Tom said he'd be in Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'da olacağını söyledi.
- The athletic meet was put off until next week.
- Spor karşılaşması gelecek haftaya kadar ertelendi.
- The meeting has been put off until next week.
- Toplantı gelecek haftaya kadar ertelendi.
- I think Tom is going to do that in Boston next week.
- Sanırım Tom bunu gelecek hafta Boston'da yapacak.
- What do you want to do this time next week?
- Gelecek hafta bu zamanlar ne yapmak istiyorsun?
- You and I'll be working together next week.
- Sen ve ben gelecek hafta birlikte çalışacağız.
- Next week I have an appointment with the dentist.
- Gelecek hafta diş hekimi ile randevum var.
- I'll see Tom next week.
- Tom'u gelecek hafta göreceğim.
- We will purchase a new car next week.
- Gelecek hafta yeni bir araba satın alacağız.
- The game was put off till next week.
- Maç gelecek haftaya ertelendi.
- Please do that next week.
- Lütfen bunu gelecek hafta yap.
- We probably won't have to go to Boston next week.
- Biz muhtemelen gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda olmayacağız.
- I don't know what I'll do next week.
- Gelecek hafta ne yaparım bilmiyorum.
- We have to get ready for next week.
- Biz gelecek hafta için hazırlanmak zorundayız.
- The meeting has been put off until next week.
- Toplantı gelecek haftaya ertelendi.
- Tom called to say you can't stay with him next week when you visit Boston.
- Tom arayıp gelecek hafta Boston'a gittiğinizde onunla kalamayacağınızı söyledi.
- I suspect Tom will have to do that next week.
- Tom'un bunu gelecek hafta yapmak zorunda kalacağından şüpheleniyorum.
- My birthday's next week.
- Doğum günüm gelecek hafta.
- The meeting will be held next week at the earliest.
- Toplantı en erken gelecek hafta yapılacak.
- He is going to buy a new bicycle next week.
- Gelecek hafta yeni bir bisiklet alacak.
- We're going to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gidiyoruz.
- Our class will go on a picnic next week.
- Sınıfımız gelecek hafta pikniğe gidecek.
- Next week I'm going to Vancouver to visit my sister.
- Gelecek hafta Vancouver'a kız kardeşimi ziyarete gideceğim.
- See you next week, Tom.
- Gelecek hafta görüşürüz, Tom.
- Tom's birthday is next week.
- Tom'un doğum günü gelecek hafta.
- Next week I will go to Vancouver and visit my younger sister.
- Gelecek hafta Vancouver'a gideceğim ve küçük kız kardeşimi ziyaret edeceğim.
- I don't think Tom will be busy next week.
- Tom'un gelecek hafta meşgul olacağını sanmıyorum.
- I will write to you next week.
- Gelecek hafta sana yazarım.
- Aren't you going to go to Boston next week?
- Gelecek hafta Boston'a gitmeyecek misin?
- The game was postponed until next week.
- Maç gelecek haftaya ertelendi.
- I'll be out of town next week.
- Gelecek hafta şehir dışında olacağım.
- I have a test next week.
- Gelecek hafta bir testim var.
- There'll be a new moon next week.
- Gelecek hafta yeni bir ay olacak.
- I'll be here until next week.
- Gelecek haftaya kadar burada olacağım.
- Would it be possible for me to take a few days off next week?
- Gelecek hafta birkaç gün izin almam mümkün mü?
- I have a big test next week.
- Gelecek hafta büyük bir testim var.
- I'd like to take a couple of days off next week.
- Gelecek hafta birkaç gün izin almak istiyorum.
- I don't have to go to school next week if I don't want to.
- İstemiyorsam gelecek hafta okula gitmek zorunda değilim.
- We have to get ready for next week.
- Gelecek hafta için hazırlanmalıyız.
- I'll be back next week.
- Gelecek hafta döneceğim.
- Let's see what next week brings.
- Gelecek haftanın ne getireceğini görelim.
- I'm supposed to do that next week.
- Bunu gelecek hafta yapmam gerekiyor.
- Tom is going to go to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gidecek.
- Tom will do that every day next week.
- Tom gelecek hafta her gün onu yapacak.
- We're having the house painted next week.
- Gelecek hafta evi boyatacağız.
- I think I'll go back to Boston next week.
- Sanırım gelecek hafta Boston'a döneceğim.
- I'm going to take three days off next week.
- Gelecek hafta üç gün izin alacağım.
- We'll see you next week on Monday.
- Gelecek hafta pazartesi günü görüşürüz.
- He is going to look after it next week.
- Gelecek hafta ona bakacak.
- Would you go with me to the homecoming dance next week?
- Gelecek haftaki mezuniyet balosuna benimle gelir misin?
- Guess who's coming to Trinidad next week.
- Gelecek hafta Trinidad'a kimin geldiğini tahmin et.
- Tom will probably go to Boston next week.
- Tom muhtemelen gelecek hafta Boston'a gidecek.
- Tom can't wait until next week.
- Tom gelecek haftaya kadar bekleyemez.
- You'll have more time next week.
- Gelecek hafta daha fazla zamanın olacak.
- He is going to buy a new bicycle next week.
- O, gelecek hafta yeni bir bisiklet alacak.
- The festival will be held next week.
- Festival gelecek hafta yapılacak.
- Next week I'll consent to be back to the dentist.
- Gelecek hafta dişçiye yeniden gitmeye razı olacağım.
- Our professor postponed the exam until next week.
- Profesörümüz sınavı gelecek haftaya erteledi.
- Tom is going to be here next week, I hope.
- Tom gelecek hafta burada olacak, umarım.
- I am thinking of going to Kobe next week.
- Gelecek hafta Kobe'ye gitmeyi düşünüyorum.
- Let's postpone until next week.
- Gelecek haftaya erteleyelim.
- Tom will return next week.
- Tom gelecek hafta dönecek.
- I'm going to be in Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'da olacağım.
- Tom expects to finish the report by next week.
- Tom raporu gelecek haftaya kadar bitirmeyi umuyor.
- I'll pay you back the money I owe you next week.
- Sana olan borcumu gelecek hafta ödeyeceğim.
- We should be in Australia by this time next week.
- Gelecek hafta bu saatlerde Avustralya'da olmalıyız.
- I emailed Tom and told him I'd be busy next week.
- Tom'a e-posta gönderdim ve gelecek hafta meşgul olacağımı söyledim.
- Let us know if you're available next week.
- Gelecek hafta müsait olursanız bilelim.
- I think I may have to go to Boston next week.
- Sanırım gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda kalabilirim.
- Let's study for next week's test together.
- Gelecek haftaki test için beraber çalışalım.
- I thought I'd go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gideceğimi sandım.
- I'll see you all next week.
- Gelecek hafta hepinizle görüşeceğim.
- I'll be there next week.
- Gelecek hafta orada olacağım.
- I think I may have to go to Boston next week.
- Sanırım gelecek hafta Boston'a gitmem gerekebilir.
- We'll see you next week.
- Gelecek hafta görüşeceğiz.
- Tom will be out of town next week.
- Tom gelecek hafta şehir dışında olacak.
- Our teacher announced an exam for next week.
- Öğretmenimiz gelecek hafta için bir sınav açıkladı.
- You have to put off your departure for England till next week.
- Gelecek haftaya kadar İngiltere'ye gidişini ertelemek zorundasın.
- I'm going to visit him next week.
- Gelecek hafta onu ziyaret edeceğim.
- Maybe we can go fishing next week.
- Belki gelecek hafta balığa çıkabiliriz.
- I get to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gideceğim.
- I plan to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmeyi planlıyorum.
- I suspect Tom will do that next week.
- Tom'un bunu gelecek hafta yapacağından şüpheleniyorum.
- I'll move to Stockholm next week.
- Gelecek hafta Stockholm'e taşınacağım.
- How many hours do you plan to work next week?
- Gelecek hafta kaç saat çalışmayı planlıyorsunuz?
- I can't believe Tom really doesn't want to go to Boston with us next week.
- Tom'un gelecek hafta bizimle birlikte gerçekten Boston'a gitmek istemediğine inanamıyorum.
- Tom said he'd rather come next week.
- Tom gelecek hafta gelmeyi tercih ettiğini söyledi.
- Tom is scheduled to come to Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'a gelmesi planlanıyor.
- What will we be doing this time next week?
- Gelecek hafta bu zaman ne yapıyor olacağız.
- I'll be in Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'da olacağım.
- The priest who speaks French will be here next week.
- Fransızca konuşan rahip gelecek hafta burada olacak.
- Will she be able to leave the hospital next week?
- Gelecek hafta hastaneden çıkabilecek mi?
- I might be in Boston all next week.
- Gelecek hafta boyunca Boston'da olabilirim.
- We are looking forward to going on a hike next week.
- Gelecek hafta yürüyüşe çıkmak için sabırsızlanıyoruz.
- I suspect Tom won't go to Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'a gitmeyeceğinden şüpheleniyorum.
- Tom is probably going to have to go to Boston next week.
- Tom muhtemelen gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda kalacak.
- I might come to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gelebilirim.
- Tom will have plenty of time to do that next week.
- Tom'un gelecek hafta onu yapmak için çok vakti olacak.
- Tom will be going back to Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'ya geri dönecek.
- I'm pretty sure we're going to be busy next week.
- Gelecek hafta meşgul olacağımıza eminim.
- Let us know if you're available next week.
- Gelecek hafta müsait olursan bize haber ver.
- I'll be busy all next week.
- Gelecek hafta boyunca meşgul olacağım.
- I'm pretty sure Tom and Mary are having a party next week.
- Tom ve Mary'nin gelecek hafta bir parti vereceklerinden oldukça eminim.
- The Royal Shakespeare Company is presenting The Merchant of Venice next week.
- Kraliyet Shakespeare Kumpanyası, gelecek hafta Venedik Taciri'ni sahneleyecek.
- I've got three days off work next week.
- Gelecek hafta işten üç gün izinliyim.
- I'm looking forward to next week.
- Gelecek hafta için sabırsızlanıyorum.
- What will we be doing this time next week?
- Gelecek hafta bu zamanlar ne yapıyor olacağız?
- I'll see him next week.
- Gelecek hafta onu göreceğim.
- Tom is going there next week.
- Tom gelecek hafta oraya gidiyor.
- See you the week after next week.
- Gelecek hafta görüşürüz.
- I'm pretty sure Tom and Mary are having a party next week.
- Tom ve Mary'nin gelecek hafta bir parti vereceklerine eminim.
- We'll be working together all next week.
- Tüm gelecek hafta birlikte çalışıyor olacağız.
- I'm out of town next week.
- Gelecek hafta şehir dışındayım.
- I will be traveling in Europe next week.
- Gelecek hafta Avrupa'ya seyahat edeceğim.
- He is going to study English next week.
- Gelecek hafta İngilizce çalışacak.
- I'll be thirty next week.
- Gelecek hafta 30 yaşında olacağım.
- Will you go to Boston next week?
- Gelecek hafta Boston'a gidecek misin?
- I'm leaving for Chicago next week.
- Gelecek hafta Chicago'ya gidiyorum.
- We might not do that until next week.
- Bunu gelecek haftaya kadar yapamayabiliriz.
- The meeting will be held next week at the earliest.
- Toplantı en erken gelecek hafta yapılacaktır.
- I won't be here next week.
- Gelecek hafta burada olmayacağım.
- Milder temperatures are expected next week.
- Gelecek hafta daha ılıman hava bekleniyor.
- Don't forget about the party next week.
- Gelecek haftaki partiyi unutma.
- I'll be in Boston on business next week.
- Gelecek hafta iş için Boston'da olacağım.
- Tom is going to pay me back next week.
- Tom gelecek hafta bana geri ödeyecek.
- I'm going to Spain next week.
- Gelecek hafta İspanya'ya gidiyorum.
- I'll see her next week.
- Gelecek hafta onu göreceğim.
- I'm supposed to start working here next week.
- Gelecek hafta burada çalışmaya başlamam gerekiyor.
- That will be no longer a problem by this time next week.
- Gelecek hafta bu saatlerde sorun kalmamış olacak.
- My father is going to go abroad next week.
- Babam gelecek hafta yurtdışına gidecek.
- He has to have an operation next week.
- O, gelecek hafta bir ameliyat olmak zorundadır.
- He may borrow my car any day next week.
- Gelecek hafta herhangi bir gün arabamı ödünç alabilir.
- We're going to be doing that next week.
- Bunu gelecek hafta yapmakta olacağız.
- I think I'll take a couple of days off next week.
- Sanırım gelecek hafta birkaç gün izin alacağım.
- Tom is going to leave next week.
- Tom gelecek hafta ayrılacak.
- I have to take a make up test in English next week.
- Gelecek hafta İngilizce'den telafi sınavına gireceğim.
- The meeting was adjourned until the next week.
- Toplantı gelecek haftaya kadar ertelendi.
- She will visit her uncle in Kyoto next week.
- Gelecek hafta Kyoto'daki amcasını ziyaret edecek.
- We'll be back here next week.
- Gelecek hafta burada olacağız.
- Our professor postponed the exam until next week.
- Bizim profesör gelecek haftaya kadar sınavı erteledi.
- Next week, he is going to New York on business.
- Gelecek hafta iş için New York'a gidiyor.
- Tom leaves for Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gidiyor.
- I was going to go to Boston next week, but I've changed my mind.
- Ben gelecek hafta Boston'a gidecektim ama fikrimi değiştirdim.
- Tom is likely to do that next week.
- Tom muhtemelen bunu gelecek hafta yapacak.
- I'll either write to you or phone you next week.
- Gelecek hafta sana ya yazacağım ya da telefon edeceğim.
- Tom is planning to go to Boston next week, isn't he?
- Tom gelecek hafta Boston'a gitmeyi planlıyor, değil mi?
- My father is going to go abroad next week.
- Babam gelecek hafta yurt dışına gidecek.
- Tom is going to be there next week.
- Tom gelecek hafta orada olacak.
- We made a promise to meet the next week.
- Gelecek hafta buluşmak için söz verdik.
- As of next week I am eating less.
- Gelecek haftadan itibaren daha az yiyeceğim.
- You're going to Boston next week, aren't you?
- Gelecek hafta Boston'a gidiyorsun, değil mi?
- I'll be meeting Tom in Boston early next week.
- Gelecek hafta başında Tom'la Boston'da buluşuyor olurum.
- I'll visit Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'u ziyaret edeceğim.
- Her mother is going to undergo a major operation next week.
- Onun annesi gelecek hafta önemli bir ameliyat geçirecek.
- I have a big test next week.
- Gelecek hafta büyük bir sınavım var.
- You're going to Boston next week, right?
- Gelecek hafta Boston'a gidiyorsun, değil mi?
- I'm probably going to do that next week.
- Muhtemelen gelecek hafta yapacağım.
- The new store is going to open next week.
- Yeni mağaza gelecek hafta açılacak.
- Will she be able to leave the hospital next week?
- O gelecek hafta hastaneden ayrılabilecek mi?
- The game was put off until next week.
- Oyun gelecek haftaya kadar ertelendi.
- We're moving to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a taşınıyoruz.
- The priest who speaks French will be here next week.
- Fransızca bilen rahip gelecek hafta burada olacak.
- Steve will get married to Nancy next week.
- Steve, gelecek hafta Nancy ile evlenecek.
- Tom is coming back from Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'dan dönüyor.
- Do you have plans for next week?
- Gelecek hafta için planın var mı?
- They will have less free time next week.
- Onların gelecek hafta daha az boş zamanı olacak.
- Classes begin next week.
- Dersler gelecek hafta başlıyor.
- Tom will get married to Mary next week.
- Tom gelecek hafta Mary ile evlenecek.
- Tom is going to visit Mary next week.
- Tom gelecek hafta Mary'yi ziyaret edecek.
- Our class will go on a picnic next week.
- Sınıfımız gelecek hafta bir pikniğe gidecek.
- Aren't you coming next week?
- Gelecek hafta gelmiyor musun?
- Tom is going to Boston next week with some of his friends.
- Tom gelecek hafta bazı arkadaşlarıyla birlikte Boston'a gidecek.
- Tom thought that Mary would want to know that John was planning to be in Boston next week.
- Tom, Mary'nin John'un gelecek hafta Boston'da olmayı planladığını bilmek isteyeceğini düşündü.
- See you next week.
- Gelecek hafta görüşürüz.
- He is going to New York next week.
- Gelecek hafta New York'a gidiyor.
- I'm coming back next week.
- Gelecek hafta geri geleceğim.
- I will be seventeen next week.
- Gelecek hafta on yedi yaşında olacağım.
- How many hours do you plan to work next week?
- Gelecek hafta kaç saat çalışmayı planlıyorsun?
- Tom said he wasn't planning to go to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gitmeyi planlamadığını söyledi.
- The electrician will come and fix the cable next week.
- Elektrikçi gelecek hafta gelip kabloyu tamir edecek.
- My birthday is next week.
- Benim doğum günüm gelecek hafta.
- I am supposed to go to Tokyo next week.
- Gelecek hafta Tokyo'ya gitmem gerekiyor.
- Tom will come back from Boston this week or next week.
- Tom Boston'dan bu hafta ya da gelecek hafta gelecek.
- I'm going to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gidiyorum.
- Are we really going to Boston next week?
- Gelecek hafta gerçekten Boston'a mı gidiyoruz?
- I'll visit Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gideceğim.
- Tom will pay me back next week.
- Tom bana gelecek hafta geri ödeyecek.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
- Gelecek haftadan itibaren yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- I am going to New York next week.
- Gelecek hafta New York'a gidiyorum.
- I'm likely to do that next week.
- Muhtemelen bunu gelecek hafta yapacağım.
- Please wait until next week.
- Lütfen gelecek haftaya kadar bekleyin.
- I'm going on vacation next week.
- Gelecek hafta tatile gidiyorum.
- I don't want you there next week.
- Gelecek hafta orada olmanı istemiyorum.
- That'll just have to wait until next week.
- Gelecek haftaya kadar beklemek zorunda.
- My father plans to go overseas next week.
- Babam gelecek hafta yurtdışına gitmeyi planlıyor.
- He will make a business trip to London next week.
- O gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
- I am leaving next week.
- Gelecek hafta ayrılıyorum.
- Maybe we should try doing this again next week.
- Belki de bunu gelecek hafta tekrar denemeliyiz.
- You must make up the loss next week.
- Kaybı gelecek hafta telafi etmelisin.
- It may freeze next week.
- Gelecek hafta dondurabilir.
- Are you going to go to Boston next week?
- Gelecek hafta Boston'a gidecek misin?
- I expect to see Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'u görmeyi umuyorum.
- I'm supposed to do that next week.
- Gelecek hafta onu yapmam gerekiyor.
- I'll go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gideceğim.
- Bill will return next week.
- Bill, gelecek hafta geri gelecek.
- I won't go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmeyeceğim.
- I'll go to Boston to see Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'u görmek için Boston'a gideceğim.
- I'll visit Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'u ziyaret edeceğim.
- I get out of the hospital next week.
- Gelecek hafta hastaneden çıkıyorum.
- I'll see them next week.
- Onları gelecek hafta göreceğim.
- Tom is going to be in Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'da olacak.
- What's happening next week?
- Gelecek hafta ne olacak?
- I'll turn thirty next week.
- Gelecek hafta 30 yaşına gireceğim.
- Next week, I'm going to Boston.
- Gelecek hafta Boston'a gideceğim.
- I'm pretty sure we're going to be busy next week.
- Gelecek hafta meşgul olacağımızdan oldukça eminim.
- Tom doesn't have to go to Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'a gitmesine gerek yok.
- We will purchase a new car next week.
- Gelecek hafta yeni bir araba alacağız.
- Tom is going to be out of town next week.
- Tom gelecek hafta şehir dışında olacak.
- My father is to visit Korea next week.
- Babam gelecek hafta Kore'yi ziyaret edecek.
- The meeting was put off until next week.
- Toplantı gelecek haftaya ertelendi.
- I'm going to drop in on her next week.
- Gelecek hafta ona uğrayacağım.
- We probably won't have to go to Boston next week.
- Muhtemelen gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda kalmayacağız.
- Tom will probably leave next week.
- Tom muhtemelen gelecek hafta gidecek.
- I have to be absent from school next week.
- Gelecek hafta okula devamsızlık yapmak zorundayım.
- I'd like you to come back next week.
- Gelecek hafta geri gelmeni istiyorum.
- We can meet next week if you want.
- İstersen gelecek hafta görüşebiliriz.
- Tom is moving in with John next week.
- Tom gelecek hafta John'un yanına taşınıyor.
- The meeting was adjourned until the next week.
- Toplantı gelecek haftaya ertelendi.
- Tom will be here next week, I hope.
- Tom gelecek hafta burada olacak, umarım.
- Tom won't come to Boston until next week.
- Tom gelecek haftaya kadar Boston'a gelmeyecek.
- Perhaps we should go to Boston next week to visit Tom.
- Belki de gelecek hafta Tom'u ziyaret etmek için Boston'a gitmeliyiz.
- Mary and I meet again next week.
- Mary ve ben gelecek hafta tekrar buluşacağız.
- I get out of the hospital next week.
- Gelecek hafta hastaneden çıkarım.
- Tom is coming next week.
- Tom gelecek hafta geliyor.
- I'll pay you next week.
- Gelecek hafta sana ödeme yaparım.
- My son is going to leave for France next week.
- Oğlum gelecek hafta Fransa'ya gidecek.
- Starting next week, I'll be working the late shift.
- Gelecek haftadan itibaren geç vardiyada çalışacağım.
- Tom is going to be here next week.
- Tom gelecek hafta burada olacak.
- The doctor may allow her to return to work next week.
- Doktor gelecek hafta işe dönmesine izin verebilir.
- I wonder if Tom will be in Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'da olup olmayacağını merak ediyorum.
- Tom is going to be back next week.
- Tom gelecek hafta dönecek.
- We have a busy schedule next week.
- Gelecek hafta yoğun bir programımız var.
- Next week I'm going to Tokyo on business.
- Gelecek hafta iş için Tokyo'ya gidiyorum.
- Tom plans to go on a vacation next week.
- Tom gelecek hafta tatile çıkmayı planlıyor.
- I can't believe Tom really doesn't want to go to Boston with us next week.
- Tom'un gelecek hafta bizimle Boston'a gitmek istemediğine inanamıyorum.
- By the way, next week will be our university graduation ceremony.
- Sırası gelmişken, gelecek hafta üniversite mezuniyet törenimiz olacak.
- Tom and I are going to Boston next week.
- Tom ve ben gelecek hafta Boston'a gidiyoruz.
- I think Tom will do that in Boston next week.
- Bence Tom bunu gelecek hafta Boston'da yapacak.
- Tom plans to go on a vacation next week.
- Tom gelecek hafta tatile gitmeyi planlıyor.
- I'm going to New York next week.
- Gelecek hafta New York'a gidiyorum.
- Tom is moving to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a taşınıyor.
- Let's schedule a meeting sometime early next week.
- Gelecek hafta erken bir zamanda bir toplantı planlayalım.
- She will give a party next week.
- O gelecek hafta bir parti verecek.
- Tom is coming next week, isn't he?
- Tom gelecek hafta geliyor, değil mi?
- Let's see what next week brings.
- Bakalım gelecek hafta ne getirecek.
- He has a test next week.
- Gelecek hafta sınavı var.
- We'll know for sure next week.
- Gelecek hafta emin olacağız.
- Next week I'll trouble myself to be back to the dentist.
- Gelecek hafta dişçiye yeniden gitmek için kendimi zorlayacağım.
- We have to put off making a final decision until next week.
- Nihai kararımızı vermeyi gelecek haftaya ertelemek zorundayız.
- My birthday is next week.
- Doğum günüm gelecek hafta.
- I'm going to Tokyo with work next week.
- Gelecek hafta iş için Tokyo'ya gidiyorum.
- He is leaving for New York next week.
- Gelecek hafta New York'a gidiyor.
- Will you be in Boston next week, too?
- Gelecek hafta da Boston'da olacak mısın?
- Tom is going to Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'ya gidiyor.
- We'll probably go to Boston next week.
- Muhtemelen gelecek hafta Boston'a gideceğiz.
- Tom will be dead next week.
- Tom gelecek hafta ölecek.
- Don't forget about the party next week.
- Gelecek hafta partiyi unutma.
- Never put off until tomorrow what you can put off until next week.
- Gelecek haftaya erteleyebileceğin bir şeyi asla yarına bırakma.
- I am planning to go to Europe next week.
- Gelecek hafta Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.
- That man is going on trial next week.
- O adam gelecek hafta mahkemeye çıkacak.
- Tom says that he has to go to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gitmesi gerektiğini söyledi.
- You may have to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmen gerekebilir.
- School starts next week.
- Okul gelecek hafta başlıyor.
- Next week will be busy.
- Gelecek hafta yoğun olacak.
- The queen is going to address parliament next week.
- Kraliçe gelecek hafta parlamentoya seslenecek.
- Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.
- Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.
- Tom says he needs to be in Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'da olması gerektiğini söylüyor.
- Are you available next week for a meeting?
- Gelecek hafta bir toplantı için müsait misiniz?
- Next week I will write an e-mail to my parents.
- Gelecek hafta aileme bir e-posta yazacağım.
- Kaiser will go to Germany next week.
- Kaiser gelecek hafta Almanya'ya gidecek.
- I have to be absent from school next week.
- Gelecek hafta okula gitmemem gerekiyor.
- Let's schedule a meeting sometime early next week.
- Gelecek hafta başında bir toplantı ayarlayalım.
- I'll be going to Boston on business next week.
- Gelecek hafta iş için Boston'a gideceğim.
- Will he come to the meeting next week?
- Gelecek hafta toplantıya gelecek mi?
- I might not be in Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'da olmayabilirim.
- I'll get in touch with you next week.
- Gelecek hafta seninle temasa geçeceğim.
- I have to resit an English exam next week.
- Gelecek hafta bir İngilizce sınavına tekrar girmem gerekiyor.
- Tom is going to be very busy next week.
- Tom gelecek hafta çok meşgul olacak.
- You'll have to go to Boston to meet Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'la buluşmak için Boston'a gitmen gerekecek.
- Tom will do that every day next week.
- Tom bunu gelecek hafta her gün yapacak.
- Do you have the rota for next week?
- Gelecek haftanın nöbet çizelgesi sizde var mı?
- Tom and Mary plan to have a party next week.
- Tom ve Mary gelecek hafta bir parti vermeyi planlıyorlar.
- The game may have been put off till next week.
- Maç gelecek haftaya ertelenmiş olabilir.
- I thought I'd go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gideceğimi düşünmüştüm.
- I'd love to come back next week.
- Gelecek hafta tekrar gelmek isterim.
- I don't know if we will leave this week or next week.
- Bu hafta mı yoksa gelecek hafta mı gideceğimizi bilmiyorum.
- You'll have to go to Boston to meet Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'la buluşmak için Boston'a gitmek zorunda kalacaksın.
- Tom is coming in for a visit next week.
- Tom gelecek hafta bir ziyaret için geliyor.
- Peace talks will begin next week.
- Barış görüşmeleri gelecek hafta başlayacak.
- I hope Tom can stay here all next week.
- Umarım Tom gelecek hafta boyunca burada kalabilir.
- He'll be taking an exam next week.
- Gelecek hafta bir sınava girecek.
- There's a placement test next week.
- Gelecek hafta seviye sınavı var.
- She will need a car next week.
- Gelecek hafta bir arabaya ihtiyacı olacak.
- Tom is coming in for a visit next week.
- Tom gelecek hafta ziyarete geliyor.
- My son is going to leave for France next week.
- Oğlum gelecek hafta Fransa'ya hareket edecek.
- I will ask my sister if she wants to come along to the summer house next week.
- Kız kardeşime gelecek hafta yazlığa gelmek isteyip istemediğini soracağım.
- I will visit Nara next week.
- Gelecek hafta Nara'yı ziyaret edeceğim.
- She will give a party next week.
- Gelecek hafta bir parti verecek.
- I'll be going to Boston on business next week.
- Gelecek hafta iş maksadıyla Boston'a gideceğim.
- She will make a business trip to London next week.
- O, gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
- You should tell Tom that you don't plan to be in Boston next week.
- Tom'a gelecek hafta Boston'da olmayı planlamadığını söylemelisin.
- Tom will be very busy next week.
- Tom gelecek hafta çok meşgul olacak.
- I'll be staying in Boston all next week.
- Gelecek hafta Boston'da kalacağım.
- I will be busy next week.
- Gelecek hafta meşgul olacağım.
- Tom is going back to Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'ya geri dönüyor.
- I'll set out for China next week.
- Gelecek hafta Çin için yola çıkacağım.
- The minister is to visit Mexico next week.
- Bakan gelecek hafta Meksika'yı ziyaret edecek.
- Next week, we'll buy a new car.
- Gelecek hafta yeni bir araba alacağız.
- I suspect Tom has to go to Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'a gitmesi gerektiğinden şüpheleniyorum.
- Tom might be coming to Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'ya gelebilir.
- I can't wait until next week.
- Gelecek haftaya kadar bekleyemem.
- Can this wait until next week?
- Bu, gelecek haftaya kadar bekleyebilir mi?
- Do you have the rota for next week?
- Gelecek haftanın nöbet çizelgesi sizde mi?
- Tom is probably going to go to Boston next week.
- Tom muhtemelen gelecek hafta Boston'a gidecek.
- Tom will be dead next week.
- Tom gelecek hafta ölmüş olacak.
- Tom is supposed to go to Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'a gitmesi bekleniyor.
- We might be able to do that next week.
- Onu gelecek hafta yapabiliriz.
- What are you going to do next week?
- Gelecek hafta ne yapacaksın?
- I guess I'll find out next week.
- Sanırım gelecek hafta öğreneceğim.
- Tom says he'll call Mary next week.
- Tom gelecek hafta Mary'yi arayacağını söylüyor.
- I'll be thirty next week.
- Gelecek hafta otuz yaşında olacağım.
- We don't have classes next week.
- Gelecek hafta dersimiz yok.
- We're going there next week.
- Gelecek hafta oraya gidiyoruz.
- I can't go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gidemem.
- I've got to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmem gerekiyor.
- Tom plans to go to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gitmeyi planlıyor.
- I'm calling to see if you'd be interested in going to Boston with me next week.
- Gelecek hafta benimle Boston'a gelmek ister misin diye sormak için aradım.
- Next week I’m going to the Balaton.
- Gelecek hafta Balaton'a gideceğim.
- I can go next week.
- Gelecek hafta gidebilirim.
- I can't wait till next week.
- Gelecek haftaya kadar bekleyemem.
- Tom will visit Mary next week.
- Tom gelecek hafta Mary'yi ziyaret edecek.
- The examinations will begin on Monday next week.
- Sınavlar gelecek hafta pazartesi günü başlayacak.
- I'll see them next week.
- Gelecek hafta onları göreceğim.
- The game was put off till next week.
- Oyun gelecek haftaya kadar ertelendi.
- Tom will be here next week.
- Tom gelecek hafta burada olacak.
- I'll be here next week.
- Gelecek hafta burada olacağım.
- Next week I have an appointment with the dentist.
- Gelecek hafta dişçiyle randevum var.
- One of us has to go to Boston next week.
- Birimizin gelecek hafta Boston'a gitmesi gerekiyor.
- Tom can't go to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gidemez.
- I might do that sometime next week.
- Bunu gelecek hafta bir ara yapabilirim.
- Will you be in Boston next week?
- Gelecek hafta Boston'da olacak mısın?
- I'm leaving early next week.
- Gelecek hafta erken ayrılıyorum.
- I want to visit my friend next week.
- Gelecek hafta arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum.
- We should be in Australia by this time next week.
- Gelecek hafta bu zamanlar Avustralya'da olmalıyız.
- The meeting was put off until next week.
- Toplantı gelecek haftaya kadar ertelendi.
- Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.
- Ne kadar olursa olsun, Brian gelecek haftaya kadar doğru ve tam miktarı istiyor.
- I won't be able to do that until next week.
- Bunu gelecek haftaya kadar yapamayacağım.
- The baseball match will come off next week.
- Beyzbol maçı, gelecek hafta yapılacak.
- We'll buy a new car next week.
- Gelecek hafta yeni bir araba alacağız.
- I understand you're going to Boston next week.
- Anladığım kadarıyla gelecek hafta Boston'a gidiyorsun.
- Next week will be busy.
- Gelecek hafta meşgul olacak.
- Tom may borrow my car any afternoon next week.
- Tom gelecek hafta herhangi bir öğleden sonra arabamı ödünç alabilir.
- I think that Tom will be coming back next week.
- Sanırım Tom gelecek hafta geri dönecek.
- Tom is going to get married to Mary next week.
- Tom gelecek hafta Mary ile evlenecek.
- I'll pay you back next week.
- Gelecek hafta öderim.
- I need to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmem gerek.
- Tom says he needs to be in Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'da olması gerektiğini söyledi.
- Come back next week and the clothing will be ready.
- Gelecek hafta tekrar gel ve elbise hazır olacak.
- You must make up the loss next week.
- Kaybını gelecek hafta telafi etmelisin.
- Tom is going to Boston next week with some of his friends.
- Tom gelecek hafta bazı arkadaşlarıyla Boston'a gidiyor.
- I'm going to Europe next week.
- Gelecek hafta, Avrupa'ya gidiyorum.
- Tom is likely to leave next week.
- Tom muhtemelen gelecek hafta ayrılacak.
- I'll be going to Boston next week, but I'm not really looking forward to it.
- Gelecek hafta Boston'a gideceğim fakat bunu dört gözle beklemiyorum.
- It's Tom's birthday next week.
- Gelecek hafta Tom'un doğum günü.
- Tom is coming back to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a dönüyor.
- I'm canceling class next week.
- Gelecek hafta dersi iptal ediyorum.
- I plan to go to Boston next week to see Tom.
- Gelecek hafta Tom'u görmek için Boston'a gitmeyi planlıyorum.
- I am going to start a new job next week.
- Gelecek hafta yeni bir işe başlayacağım.
- I want you to go to Boston with Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'la Boston'a gitmeni istiyorum.
- Next week, I'm going to Boston.
- Gelecek hafta Boston'a gidiyorum.
- We can meet next week if you want.
- İstersen gelecek hafta buluşabiliriz.
- Tom is going to be back from Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'dan dönecek.
- Would you like to come to Tom's costume party next week?
- Gelecek hafta Tom'un kostüm partisine gelmek ister misin?
- Father intends to go to abroad next week.
- Babam gelecek hafta yurtdışına gitmeyi planlıyor.
- According to the weather report, the rainy season will start next week.
- Hava raporuna göre, yağmur mevsimi gelecek hafta başlayacak.
- She thinks everything will come to a head next week.
- Gelecek hafta her şeyin bir sonuca varacağını düşünüyor.
- I need to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmem gerekiyor.
- Tom is going to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gidiyor.
- We're having the house painted next week.
- Biz gelecek hafta evi boyatıyoruz.
- I'm supposed to go to Australia next week to attend a wedding.
- Gelecek hafta bir düğüne katılmak için Avustralya'ya gitmem gerekiyor.
- I'm getting married next week.
- Gelecek hafta evleniyorum.
- I'd like you to come back next week.
- Gelecek hafta tekrar gelmeni istiyorum.
- I'm leaving early next week.
- Gelecek hafta erken gidiyorum.
- I'm leaving for Chicago next week.
- Gelecek hafta Şikago'ya hareket ediyorum.
- Tom is going to have a party next week.
- Tom gelecek hafta bir parti verecek.
- Will Tom be in Boston next week?
- Tom gelecek hafta Boston'da olacak mı?
- I'm thinking of going to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmeyi düşünüyorum.
- She will start her maternity leave next week.
- Gelecek hafta doğum iznine başlayacak.
- I'm going to visit him next week.
- Gelecek hafta onu ziyarete gideceğim.
- Tom is probably going to do that next week.
- Tom muhtemelen bunu gelecek hafta yapacak.
- Tom will be in Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'da olacak.
- Memorize the poem by next week.
- Gelecek haftaya kadar şiiri ezberle.
- Tom won't be going to school next week.
- Tom gelecek hafta okula gitmeyecek.
- I've got to go to Boston next week.
- Ben gelecek hafta Boston'a gitmek zorundayım.
- See you next week!
- Gelecek hafta görüşürüz!
- I'm not going to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmeyeceğim.
- He has to have an operation next week.
- Gelecek hafta ameliyat olması gerekiyor.
- Tom is going back to Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'ya dönüyor.
- See you next week !
- Gelecek hafta görüşürüz !
- We'll go back to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a döneceğiz.
- I will have finished the work by next week.
- Gelecek haftaya kadar işi bitirmiş olacağım.
- Tom is taking a couple of days off next week.
- Tom gelecek hafta birkaç gün izin alacak.
- Tom will be in Boston next week on business.
- Tom gelecek hafta iş için Boston'da olacak.
- My driver's license will expire next week.
- Gelecek hafta sürücü belgemin süresi dolacak.
- We'll go there next week.
- Gelecek hafta oraya gideceğiz.
- We'll see Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'u göreceğiz.
- He's going to pay me back next week.
- Gelecek hafta bana geri ödeyecek.
- You'll have more time next week.
- Gelecek hafta daha çok zamanın olacak.
- Can you come back next week?
- Gelecek hafta geri gelebilir misin?
- I have a test next week.
- Gelecek hafta bir sınavım var.
- I'll pay you next week.
- Sana gelecek hafta ödeyeceğim.
- He leaves for New York next week.
- Gelecek hafta New York'a gidiyor.
- Next week, we're heading to the mountain.
- Gelecek hafta dağa gidiyoruz.
- Next week, Tom and I are going to Boston.
- Gelecek hafta, Tom ve ben Boston'a gidiyoruz.
- Are we really going to Boston next week?
- Gelecek hafta gerçekten Boston'a gidiyor muyuz?
- I'll write to you or I'll phone you next week.
- Gelecek hafta sana yazarım ya da telefon ederim.
- Tom will have an answer for you by next week.
- Tom gelecek haftaya kadar size bir cevap verecek.
- We're going there next week.
- Biz gelecek hafta oraya gidiyoruz.
- Tom is going to go to Australia next week.
- Tom gelecek hafta Avustralya'ya gidecek.
- Tom will come back from Boston this week or next week.
- Tom bu hafta ya da gelecek hafta Boston'dan dönecek.
- I'll write or phone you next week.
- Gelecek hafta sana yazacağım ya da telefon edeceğim.
- We won't have class next week.
- Gelecek hafta dersimiz olmayacak.
- I'll write to you or I'll phone you next week.
- Gelecek hafta sana yazacağım veya seni arayacağım.
- I cannot come next week.
- Gelecek hafta gelemem.
- Next week, I'm going to New York.
- Gelecek hafta New York'a gidiyorum.
- Starting next week, I'll be working the late shift.
- Gelecek haftadan itibaren, geç vardiya çalışıyor olacağım.
- Tom said he'd rather come next week.
- Tom gelecek hafta gelmeyi tercih edeceğini söyledi.
- I may need a few days off next week.
- Gelecek hafta birkaç günlük izine ihtiyacım olabilir.
- My new car will arrive here next week.
- Yeni arabam gelecek hafta burada olacak.
- Would you be willing to help us again next week?
- Gelecek hafta tekrar bize yardım etmeye hazır mısın?
- Are you coming next week?
- Gelecek hafta geliyor musun?
- You may have to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda kalabilirsiniz.
- Dan will call Linda next week.
- Dan gelecek hafta Linda'yı arayacak.
- Do you have plans for next week?
- Gelecek hafta için planların var mı?
- My driver's license will expire next week.
- Ehliyetimin süresi gelecek hafta sona eriyor.
- Are you available next week for a meeting?
- Gelecek hafta toplantı için müsait misin?
- I was going to go to Boston next week, but I've changed my mind.
- Gelecek hafta Boston'a gidecektim ama fikrimi değiştirdim.
- The game was put off until next week.
- Maç gelecek haftaya ertelendi.
- Because of my job, I will be in Tokyo next week.
- İşim nedeniyle gelecek hafta Tokyo'da olacağım.
- He plans to go to Istanbul next week.
- Gelecek hafta İstanbul'a gitmeyi planlıyor.
- Tom is supposed to go to Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'a gitmesi gerekiyor.
- I wonder if Tom is going to Boston next week.
- Tom'un gelecek hafta Boston'a gidip gitmeyeceğini merak ediyorum.
- I'll turn thirty next week.
- Gelecek hafta otuz olacağım.
- I must calculate how much money I'll spend next week.
- Gelecek hafta ne kadar para harcayacağımı hesaplamalıyım.
- Let's meet again next week.
- Gelecek hafta tekrar buluşalım.
- Next week I'll force myself to the dentist again.
- Gelecek hafta kendimi yeniden dişçiye gitmeye zorlayacağım.
- Can this wait until next week?
- Bu gelecek haftaya kadar bekleyebilir mi?
- I emailed Tom and told him I'd be busy next week.
- Tom'a e-posta gönderdim ve ona gelecek hafta meşgul olacağımı söyledim.
- We have an important meeting next week to prepare for.
- Gelecek hafta hazırlanmamız gereken önemli bir toplantı var.
- She is going to France next week.
- Gelecek hafta Fransa'ya gidiyor.
- I'll vote for Tom next week.
- Gelecek hafta Tom'a oy vereceğim.
- Next week I'll force myself to the dentist again.
- Gelecek hafta yine kendimi dişçiye zorlayacağım.
- I'll be very busy next week.
- Gelecek hafta çok meşgul olacağım.
- I wonder if Tom will be in Boston next week.
- Acaba Tom gelecek hafta Boston'da olacak mı?
- Tom will go to Boston next week.
- Tom gelecek hafta Boston'a gidecek.
- I wish I didn't have to go to Boston next week.
- Keşke gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda olmasaydım.
- He leaves for New York next week.
- Gelecek hafta New York'a hareket edecek.
- I'll go to Boston next week to visit Tom.
- Gelecek hafta Tom'u ziyaret etmek için Boston'a gideceğim.
- Possibly the factory will be closed down next week.
- Muhtemelen fabrika gelecek hafta kapanacak.
- What are you doing next week?
- Gelecek hafta ne yapıyorsun?
- We want you to go to Boston next week.
- Gelecek hafta Boston'a gitmeni istiyoruz.
- She thinks everything will come to a head next week.
- O gelecek hafta her şeyin sona ereceğini düşünüyor.
- I'm going on vacation next week.
- Gelecek hafta tatile çıkıyorum.
- We won't have class next week.
- Gelecek hafta dersimiz yok.
- Tom is probably going to leave next week.
- Tom muhtemelen gelecek hafta ayrılacak.
- Tom has a big test next week.
- Tom'un gelecek hafta büyük bir sınavı var.
- Tom will have plenty of time to do that next week.
- Tom'un gelecek hafta bunu yapmak için bolca zamanı olacak.
- Did Tom say anything about going to Boston next week?
- Tom gelecek hafta Boston'a gitmekten bahsetti mi?
- We will visit our teacher next week.
- Gelecek hafta öğretmenimizi ziyaret edeceğiz.
Show More (532)
|
|
- I look forward to being involved in the debate next week.
- Önümüzdeki hafta yapılacak tartışmaya katılmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
- The same also very much applies to the document to be presented in the ministerial conclave next week.
- Aynı durum önümüzdeki hafta yapılacak bakanlar toplantısında sunulacak belge için de geçerlidir.
- We will have a majority by the end of next week for the Treaty of Nice.
- Nice Antlaşması için önümüzdeki hafta sonuna kadar çoğunluğu sağlamış olacağız.
- President Arafat will be meeting the Council of Ministers next week.
- Başkan Arafat önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulunu toplayacak.
- Next week, the Commission will publish the results of a major survey on ten years of the internal market.
- Önümüzdeki hafta Komisyon, iç pazarın on yılına ilişkin büyük bir anketin sonuçlarını yayınlayacak.
- The Presidency will certainly undertake these efforts jointly with the Commission, especially next week in Council.
- Başkanlık, özellikle önümüzdeki hafta Konsey'de olmak üzere, Komisyon ile birlikte bu çabaları kesinlikle üstlenecektir.
- Parliament's Legal Service will give us its opinion on this next week, and I hope that will help us somewhat.
- Parlamento Hukuk Servisi önümüzdeki hafta bize bu konudaki görüşünü bildirecek ve umarım bu bize biraz yardımcı olur.
- I hope we will be practical and that this formula will be applied in the debate next week in Bari.
- Umarım pratik davranırız ve bu formül önümüzdeki hafta Bari'de yapılacak tartışmalarda uygulanır.
- The debate confirms that there is massive support for what is happening next week.
- Tartışma, önümüzdeki hafta yapılacak olanlara yönelik büyük bir destek olduğunu teyit etmektedir.
- I shall present this next week to the informal Justice and Home Affairs Council in Rome.
- Bu konuyu önümüzdeki hafta Roma'da gayri resmi Adalet ve İçişleri Konseyi'ne sunacağım.
- The Committee on Fisheries will be dealing with this topic in detail next week, and I have undertaken to attend.
- Balıkçılık Komitesi önümüzdeki hafta bu konuyu ayrıntılı olarak ele alacak ve ben de katılmayı taahhüt ettim.
- On Friday next week there is a vote on who will be hosting the 2008 Olympic Games.
- Önümüzdeki hafta Cuma günü 2008 Olimpiyat Oyunlarına kimin ev sahipliği yapacağına dair bir oylama yapılacak.
- The Amending Letter will be put before the House next week.
- Değişiklik Mektubu önümüzdeki hafta Meclis'e sunulacak.
- The Amending Letter will be put before the House next week.
- Değişiklik Mektubu önümüzdeki hafta Meclise sunulacak.
- Next week the results will be evaluated by the working party.
- Önümüzdeki hafta sonuçlar çalışma grubu tarafından değerlendirilecektir.
- We have now moved on a bit, and the Commission will next week be adopting the letter of amendment.
- Şimdi biraz ilerledik ve Komisyon önümüzdeki hafta değişiklik mektubunu kabul edecek.
- The Presidency will certainly undertake these efforts jointly with the Commission, especially next week in Council.
- Başkanlık, özellikle önümüzdeki hafta Konseyde olmak üzere Komisyon ile birlikte bu çabaları kesinlikle üstlenecektir.
- Next week the Italian Presidency is organising a conference on G10 on the basis of the Commission recommendations.
- Önümüzdeki hafta İtalya Dönem Başkanlığı, Komisyon tavsiyeleri temelinde G10 üzerine bir konferans düzenliyor.
- Could I raise an issue in advance of Question Time next week?
- Önümüzdeki hafta Soru Zamanı öncesinde bir konuyu gündeme getirebilir miyim?
- It is expected that the Council will agree on the text of a new regulation next week.
- Konseyin önümüzdeki hafta yeni bir yönetmelik metni üzerinde anlaşmaya varması bekleniyor.
- Next week the IOC will decide which country is to host the 2008 Olympic Games.
- Önümüzdeki hafta IOC 2008 Olimpiyat Oyunlarına hangi ülkenin ev sahipliği yapacağına karar verecek.
- As you know, we will be discussing this next week with the Presidency in Athens.
- Bildiğiniz üzere bu konuyu önümüzdeki hafta Atina'da Cumhurbaşkanlığı ile görüşeceğiz.
- This guide will be available on the website from next week.
- Bu rehber önümüzdeki haftadan itibaren web sitesinde yer alacaktır.
- The debate confirms that there is massive support for what is happening next week.
- Tartışmalar, önümüzdeki hafta yapılacak olanlara yönelik büyük bir destek olduğunu teyit etmektedir.
- For next week, your first task is to identify your own tool.
- Önümüzdeki hafta ilk göreviniz kendi aracınızı belirlemek olacak.
- I'm going to Boston next week for a job interview.
- Bir iş görüşmesi için önümüzdeki hafta Boston'a gidiyorum.
- I think it's very likely that they'll arrive next week.
- Onların büyük olasılıkla önümüzdeki hafta geleceklerini düşünüyorum.
- I expect to see Tom next week.
- Önümüzdeki hafta Tom'u görmeyi umuyorum.
- Would you like to come to Tom's costume party next week?
- Önümüzdeki hafta Tom'un kostüm partisine gelmek ister misin?
- The new store is going to open next week.
- Yeni mağaza önümüzdeki hafta açılacak.
- Come again next week.
- Önümüzdeki hafta tekrar gel.
- Tom is going to leave next week.
- Tom önümüzdeki hafta gidecek.
- I will be traveling in Europe next week.
- Önümüzdeki hafta Avrupa'da seyahat edeceğim.
- I'll get in touch with you next week.
- Önümüzdeki hafta sizinle bağlantı kuracağım.
- I think Tom is going to do that in Boston next week.
- Sanırım Tom onu önümüzdeki hafta Boston'da yapacak.
- Tom will be out of town next week.
- Tom önümüzdeki hafta şehir dışında olacak.
- Tom is going to get married to Mary next week.
- Tom, önümüzdeki hafta Mary ile evlenecek.
- I plan to go to Boston next week to see Tom.
- Önümüzdeki hafta Tom'u görmek için Boston'a gitmeyi planlıyorum.
- I don't have to go to school next week if I don't want to.
- Eğer istemiyorsam önümüzdeki hafta okula gitmek zorunda değilim.
- Tom and I are going to Boston next week.
- Tom ve ben önümüzdeki hafta Boston'a gidiyoruz.
- It may freeze next week.
- Önümüzdeki hafta donabilir.
- I'm going to New York next week.
- Önümüzdeki hafta New York'a gidiyorum.
- The examinations will begin on Monday next week.
- Sınavlar önümüzdeki hafta Pazartesi günü başlayacak.
- I will write to you next week.
- Önümüzdeki hafta size yazacağım.
- I can't wait until next week.
- Önümüzdeki haftaya kadar bekleyemem.
- He will make a business trip to London next week.
- Önümüzdeki hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
- I suspect Tom will do that next week.
- Tom'un onu önümüzdeki hafta yapacağından kuşkuluyum.
- They will have less free time next week.
- Önümüzdeki hafta daha az boş zamanları olacak.
- May I take some time off next week?
- Önümüzdeki hafta biraz izin alabilir miyim?
- I have a big test next week.
- Önümüzdeki hafta büyük bir testim var.
- We have a busy schedule next week.
- Önümüzdeki hafta yoğun bir programımız var.
- Tom says that he has to go to Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'a gitmek zorunda olduğunu söylüyor.
- Tom will go to Boston on business next week.
- Tom önümüzdeki hafta iş için Boston'a gidecek.
- We'll know for sure next week.
- Kesinlikle önümüzdeki hafta öğreneceğiz.
- We might not do that until next week.
- Onu önümüzdeki haftaya kadar yapmayabiliriz.
- By the way, next week will be our university graduation ceremony.
- Bu arada, önümüzdeki hafta üniversite mezuniyet törenimiz olacak.
- Please wait until next week.
- Lütfen önümüzdeki haftaya kadar bekleyin.
- The baseball match will come off next week.
- Beyzbol maçı, önümüzdeki hafta yapılacak.
- My driver's license will expire next week.
- Ehliyetimin süresi önümüzdeki hafta dolacak.
- Tom thought that Mary would want to know that John was planning to be in Boston next week.
- Tom John'un önümüzdeki hafta Boston'da olmayı planladığını Mary'nin bilmek isteyeceğini düşündü.
- I'm thinking of going to Boston next week.
- Önümüzdeki hafta Boston'a gitmeyi düşünüyorum.
- Tom will get married to Mary next week.
- Tom önümüzdeki hafta Mary'yle evlenecek.
- The electrician will come and fix the cable next week.
- Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.
- Tom's birthday is next week.
- Tom'un doğum günü önümüzdeki hafta.
- I'll visit Boston next week.
- Önümüzdeki hafta Boston'u ziyaret edeceğim.
- Next week, we're heading to the mountain.
- Önümüzdeki hafta dağa gidiyoruz.
- We don't have classes next week.
- Önümüzdeki hafta derslerimiz yok.
- I'll be with Tom all next week in Boston.
- Önümüzdeki hafta boyunca Tom'la Boston'da olacağım.
- Tom and I'll meet again next week.
- Tom ve ben önümüzdeki hafta tekrar buluşacağız.
- She is going to France next week.
- Önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
- Tom will probably leave next week.
- Tom muhtemelen önümüzdeki hafta ayrılacak.
- The final proposal will be announced sometime next week.
- Nihai teklif önümüzdeki hafta açıklanacak.
- It's supposed to rain every day for the next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca her gün yağmur yağacakmış.
- We're going to be doing that next week.
- Onu önümüzdeki hafta yapıyor olacağız.
- The queen is going to address parliament next week.
- Önümüzdeki hafta kraliçe parlamentoya hitap edecek.
- What's happening next week?
- Önümüzdeki hafta ne oluyor?
- I think Tom will do that in Boston next week.
- Sanırım Tom bunu önümüzdeki hafta Boston'da yapacak.
- I'll try again next week.
- Önümüzdeki hafta tekrar deneyeceğim.
- Next week I’m going to the Balaton.
- Önümüzdeki hafta Balaton'a gidiyorum.
- We see each other next week.
- Önümüzdeki hafta birbirimizi görürüz.
- Our campus festival is to be held next week.
- Bizim kampüs festivali önümüzdeki hafta yapılacak.
- Next week, Tom and I are going to Boston.
- Önümüzdeki hafta Tom ve ben Boston'a gidiyoruz.
- I have midterms next week.
- Önümüzdeki hafta ara sınavlarım var.
- She is going to France next week.
- O önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
- We're moving to Boston next week.
- Önümüzdeki hafta Boston'a taşınıyoruz.
- I'll be staying in Boston all next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca Boston'da kalacağım.
- My new car will arrive here next week.
- Yeni arabam önümüzdeki hafta buraya gelecek.
- Next week, I'm going to New York.
- Önümüzdeki hafta New York'a gidiyorum.
- I'll be busy all next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca meşgul olacağım.
- We should be in Australia by this time next week.
- Önümüzdeki hafta bu zamanlarda Avustralya'da olmalıyız.
- I'm going to Europe next week.
- Ben, önümüzdeki hafta, Avrupa'ya gidiyorum.
- The final proposal will be announced sometime next week.
- Nihai teklif önümüzdeki hafta bir ara ilan edilecek.
- Tom will be moving to Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'a taşınacak.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
- Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- Tom is taking a couple of days off next week.
- Tom önümüzdeki hafta birkaç gün izin alacak.
- We'll be working together all next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca birlikte çalışacağız.
- Tom is likely to leave next week.
- Tom muhtemelen önümüzdeki hafta ayrılacak.
- Father intends to go to abroad next week.
- Babam önümüzdeki hafta yurt dışına gitmek niyetinde.
- I'm starting my revisions from next week.
- Önümüzdeki haftadan itibaren gözden geçirmelerime başlıyorum.
- I'll visit my uncle next week.
- Önümüzdeki hafta amcamı ziyaret edeceğim.
- I wish I didn't have to go to Boston next week.
- Keşke önümüzdeki hafta Boston'a gitmek zorunda kalmasaydım.
- The new store opens next week.
- Yeni mağaza önümüzdeki hafta açılıyor.
- I'll be here next week.
- Önümüzdeki hafta burada olacağım.
- Tom is going to be back from Boston next week.
- Tom, önümüzdeki hafta Boston'dan dönecek.
- Tom is coming next week.
- Tom önümüzdeki hafta geliyor.
- I am going to New York next week.
- Önümüzdeki hafta New York'a gideceğim.
- I don't know what I'll do next week.
- Önümüzdeki hafta ne yapacağımı bilmiyorum.
- I think I'll go back to Boston next week.
- Sanırım önümüzdeki hafta Boston'a geri döneceğim.
- Tom will be in Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'da olacak.
- I am planning to go to Europe next week.
- Önümüzdeki hafta Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.
- As of next week I am eating less.
- Önümüzdeki hafta itibarıyla daha az yiyorum.
- Tom is coming back to Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'a geri geliyor.
- I have a big test next week.
- Önümüzdeki hafta büyük bir sınavım var.
- Tom is going to be very busy next week.
- Tom önümüzdeki hafta çok meşgul olacak.
- I will be busy next week.
- Önümüzdeki hafta meşgul olacağım.
- Because of my job, I will be in Tokyo next week.
- İşim nedeniyle önümüzdeki haftada Tokyo'da olacağım.
- We'll see each other next week.
- Önümüzdeki hafta birbirimizi göreceğiz.
- Tom is probably going to do that next week.
- Tom muhtemelen bunu önümüzdeki hafta yapacak.
- I might come to Boston next week.
- Önümüzdeki hafta Boston'a gelebilirim.
- I am leaving next week.
- Önümüzdeki hafta ayrılıyorum.
- She is booked up all next week.
- O önümüzdeki hafta tamamen dolu.
- Tom doesn't need to go to Boston until next week.
- Tom'un önümüzdeki haftaya kadar Boston'a gitmesi gerekmiyor.
- One of us has to go to Boston next week.
- Birimiz önümüzdeki hafta Boston'a gitmek zorundayız.
- Tom is going back to Australia next week.
- Tom önümüzdeki hafta Avustralya'ya geri dönüyor.
- According to the weather forecast, the rainy season will set in next week.
- Hava tahminlerine göre, yağmur mevsimi önümüzdeki hafta başlayacak.
- The Royal Shakespeare Company is presenting The Merchant of Venice next week.
- Kraliyet Shakespeare Tiyatrosu, önümüzdeki hafta Venedik Taciri'ni sunuyor.
- Tom will be going back to Australia next week.
- Tom önümüzdeki hafta Avustralya'ya dönecek.
- The game may have been put off till next week.
- Oyun önümüzdeki haftaya kadar ertelenmiş olabilir.
- I'm starting my revisions from next week.
- Önümüzdeki haftadan itibaren düzeltmelere başlayacağım.
- I cannot come next week.
- Önümüzdeki hafta gelemem.
- I'll set out for China next week.
- Önümüzdeki hafta Çin'e doğru yola çıkacağım.
- I will have finished the work by next week.
- Önümüzdeki hafta işimi bitirmiş olacağım.
- Tom will probably go to Boston next week.
- Tom muhtemelen önümüzdeki hafta Boston'a gidecek.
- Would you join me to the concert next week?
- Önümüzdeki haftaki konser için bana eşlik eder misin?
- I might do that sometime next week.
- Onu önümüzdeki hafta bir ara yapabilirim.
- Our campus festival is to be held next week.
- Kampüs festivalimiz önümüzdeki hafta yapılacak.
- I'm probably going to do that next week.
- Muhtemelen bunu önümüzdeki hafta yapacağım.
- I'll go to Boston next week to visit Tom.
- Tom'u ziyaret etmek için önümüzdeki hafta Boston'a gideceğim.
- Kaiser will go to Germany next week.
- Kaiser önümüzdeki hafta Almanya'ya gidecek.
- I don't think Tom will be busy next week.
- Tom'un önümüzdeki hafta meşgul olacağını sanmıyorum.
- She is going to France next week.
- O, önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
- Tom will visit Mary next week.
- Tom önümüzdeki hafta Mary'yi ziyaret edecek.
- The rota for the next week had not been released yet.
- Önümüzdeki haftanın iş planı henüz yayınlanmadı.
- Her mother is going to undergo a major operation next week.
- Annesi önümüzdeki hafta büyük bir ameliyat geçirecek.
- Tom leaves for Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'a gidiyor.
- Our teacher announced an exam for next week.
- Öğretmenimiz önümüzdeki hafta için bir sınav duyurdu.
- Are you available next week for a follow-up interview?
- Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- I'll be going to Boston next week, but I'm not really looking forward to it.
- Önümüzdeki hafta Boston'a gideceğim, ama bunu dört gözle beklemiyorum.
- I'll be very busy next week.
- Önümüzdeki hafta çok meşgul olacağım.
- That'll just have to wait until next week.
- Önümüzdeki haftaya kadar beklemek zorunda kalacak.
- Tom said he wasn't planning to go to Boston next week.
- Tom, önümüzdeki hafta Boston'a gitmeyi planlamadığını söyledi.
- I might be in Boston all next week.
- Önümüzdeki hafta Boston'da olabilirim.
- I'll be meeting Tom in Boston early next week.
- Önümüzdeki haftanın başında Boston'da Tom'la buluşuyor olacağım.
- The doctor may allow her to return to work next week.
- Doktor onun önümüzdeki hafta işe dönmesine izin verebilir.
- I can go next week.
- Önümüzdeki hafta gidebilirim.
- I suspect Tom has to go to Boston next week.
- Tom'un önümüzdeki hafta Boston'a gitmesi gerektiğinden şüpheleniyorum.
- Steve will get married to Nancy next week.
- Steve, önümüzdeki hafta Nancy ile evlenecek.
- Possibly the factory will be closed down next week.
- Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak.
- They're very likely to arrive next week.
- Onlar büyük olasılıkla önümüzdeki hafta gelecekler.
- Please come back next week.
- Lütfen önümüzdeki hafta geri gel.
- It's supposed to rain every day for the next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca her gün yağmur yağması bekleniyor.
- Tom is likely to do that next week.
- Tom muhtemelen bunu önümüzdeki hafta yapacak.
- She will make a business trip to London next week.
- Önümüzdeki hafta Londra'ya bir iş seyahati yapacak.
- I'll lend you the book, provided you return it next week.
- Önümüzdeki hafta geri getirmen şartıyla kitabı sana ödünç vereceğim.
- I have to resit an English exam next week.
- Önümüzdeki hafta tekrar İngilizce sınavına girmek zorundayım.
- I'm going home next week.
- Önümüzdeki hafta eve gidiyorum.
- We'll know for sure next week.
- Kesinlikle önümüzdeki hafta bileceğiz.
- I'll move to Stockholm next week.
- Önümüzdeki hafta Stockholm'e hareket edeceğim.
- Dan will be dead next week.
- Dan önümüzdeki hafta ölmüş olacak.
- The game was postponed until next week.
- Oyun önümüzdeki haftaya kadar ertelendi.
- Tom will go to Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'a gidecek.
- I won't be able to do that until next week.
- Bunu önümüzdeki haftaya kadar yapamayacağım.
- Tom is probably going to leave next week.
- Tom muhtemelen önümüzdeki hafta gidecek.
- I'm going to Boston next week for a job interview.
- Önümüzdeki hafta iş görüşmesi için Boston'a gideceğim.
- You and I'll be working together next week.
- Sen ve ben önümüzdeki hafta beraber çalışacağız.
- I'm going to see the sights of London next week.
- Önümüzdeki hafta Londra'nın turistik yerlerini göreceğim.
- He has a test next week.
- Onun önümüzdeki hafta bir sınavı var.
- Next week I'm going to Tokyo on business.
- Önümüzdeki hafta iş için Tokyo'ya gidiyorum.
- I'll be with Tom all next week in Boston.
- Tom'la birlikte önümüzdeki hafta boyunca Boston'da olacağım.
- I'm coming back next week.
- Önümüzdeki hafta geri dönüyorum.
- I'll be out of town next week.
- Önümüzdeki hafta kasaba dışına çıkacağım.
- The minister is to visit Mexico next week.
- Bakan önümüzdeki hafta Meksika'yı ziyaret edecektir.
- I have to be in Boston all next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca Boston'da olmak zorundayım.
- I'm going to Tokyo with work next week.
- Önümüzdeki hafta iş için Tokyo'ya gidiyorum.
- I have to be in Boston all next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca Boston'da olmam gerekiyor.
- I'm going to Boston next week.
- Önümüzdeki hafta Boston'a gidiyorum.
- Please do that next week.
- Lütfen bunu önümüzdeki hafta yap.
- We'll buy a new car next week.
- Biz önümüzdeki hafta yeni bir araba satın alacağız.
- I am going to start a new job next week.
- Önümüzdeki hafta yeni bir işe başlayacağım.
- I guess I'll find out next week.
- Sanırım önümüzdeki hafta öğreneceğim.
- I'll explain it in detail next week.
- Önümüzdeki hafta onu ayrıntılı olarak açıklayacağım.
- He'll be taking an exam next week.
- Önümüzdeki hafta bir sınav olacak.
- She will need a car next week.
- Önümüzdeki hafta bir arabaya ihtiyacı olacak.
- Would it be OK if I took a vacation next week?
- Önümüzdeki hafta tatile çıksam sorun olur mu?
Show More (191)
|
