1 |
puncture |
delmek |
v. |
|
- The knife punctured his lung.
- Bıçak akciğerini delmiş.
- A nail punctured the tire.
- Bir çivi lastiği delmiş.
- I punctured my eardrum with a cotton bud.
- Kulak zarımı pamukla deldim.
- The knife punctured his lung.
- Bıçak, onun akciğerini delmiş.
Show More (1)
|
2 |
puncture |
delinmek |
v. |
|
- The puncture wound was very deep and had to be examined for infection.
- Delinme yarası çok derindi ve enfeksiyon açısından incelenmesi gerekiyordu.
- It's punctured.
- O delinmiş.
- He broke two ribs and punctured his lung.
- İki kaburgası kırıldı ve akciğeri delindi.
- It's punctured.
- Delinmiş.
Show More (1)
|
3 |
puncture |
patlatmış |
v. |
|
- I punctured my eardrum with a cotton bud.
- Ben bir pamuklu çubukla kulak zarımı patlattım.
Show More (-2)
|